BİLİM & TEKNOLOJİ
okuma süresi: 9 dak.

Ne siber ne de bilişim hakkında birşey üretmiyoruz!

Ne siber ne  de bilişim hakkında birşey üretmiyoruz!

İlgili Meclis Komitesi Bilişim Suçları Yasa Tasarısı'nı görüşüyor ancak uzmanlara göre hem siber suçlar konusunda hem de Bilişim Yasası özelinde üretilen her şey neredeyse yanlış…

Yayın Tarihi: 16/02/15 11:12
okuma süresi: 9 dak.
Ne siber ne  de bilişim hakkında birşey üretmiyoruz!
A- A A+

Konuyu Meclis komitesinin dikkatine getiren DAÜ İletişim Fakültesi Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarımı Bölümü Yrd. Doç. Dr. Aysu Arsoy, Bilişim Suçları Yasa Tasarısının "Özel Hayatın ve Hayatın Gizli Alanının Korunması Yasası'nda olduğu gibi eksik ve özgürlüğü kısıtlayan bir çerçeveden ele alındığını, 'Yasak ve Engellerle' suçun göz ardı edilerek ortadan kaldırılmadığını, hatta bazı durumlarda suçu yeniden üretmeyi önerdiğini anlattı…

Bilişim Suçları Yasa Tasarısına göre tanımlanan birçok durumun 'Suç değil, Yasak' olarak ifade edildiği kaydeden Arsoy, tasarıda "İçeriğe İlişkin Suçlar"ın ele alınmayarak büyük bir hata yapıldığını, tasarıda göz ardı edilen en önemli konulardan birinin de "El koyma İle İlgili Kurallar" başlığı altında yapıldığını söyledi.

Kıbrıs Postası - Vatan MEHMET

Geçtiğimiz hafta 7 Şubat, Dünya Güvenli İnternet Günü olarak kutlanırken biz ne bilişim ne de siber suçlar hakkında bir şey üretmiyoruz…

Konuyu Meclis komitesinin dikkatine getiren DAÜ İletişim Fakültesi Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarımı Bölümü Yrd. Doç. Dr. Aysu Arsoy, Bilişim Suçları Yasa Tasarısının "Özel Hayatın ve Hayatın Gizli Alanının Korunması Yasası'nda olduğu gibi eksik ve özgürlüğü kısıtlayan bir çerçeveden ele alındığını, önerilen yasa tasarısında Yasak ve Engellerle suçun göz ardı edilerek ortadan kaldırılmadığını, hatta bazı durumlarda suçu yeniden üretmeyi önerdiğini anlattı...

"Gazeteciler 'kamu yararı" başlığı altında tartışıyor"

7 Şubat Dünya Güvenli İnternet Günü olarak kutlanırken Bizde kimseden ne bilişim ne siber suçlar yasası hakkında bir şey üretilmiyor…

"Bilişim Suçları Yasa Tasarısı da 'Özel Hayatın ve Hayatın Gizli Alanının Korunması Yasası' gibi birçok eksik ve özgürlüğü kısıtlayan bir çerçeveden bakıyor. Önerilen yasa tasarısında Yasak ve Engellerle suç ortadan kaldırılmadığı gibi, göz ardı etmeyi hatta bazı durumda suçu yeniden üretmeyi önermektedir" diyen Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) İletişim Fakültesi Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarımı Bölümü Yrd. Doç. Dr. Aysu Arsoy konuyu Kıbrıs Postası'na değerlendirdi…

Arsoy şöyle konuştu; "7 Şubat Dünya Güvenli İnternet Günü olarak kutlandı ancak kimseden ne bilişim ne siber suçlar yasası hakkında konuyu gündeme getiren bir şey çıkmadı…

Gazeteciler meseleyi 'kamu yararı' başlığı altında tartışıyor ancak yetişkin ve çocukların mağdur olduğu mahremiyetlerinin gözler önüne döküldüğü içeriğin nasıl ele alınacağı yeterince dile getirilmiyor.

Örneğin; 1997 yılında Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin bilişim suçlarıyla ilgilenen Uzmanlar Kurulu, bilişim suçu kapsamına giren konularda bağlayıcı özelliğe sahip hukuksal bir metin talep eder. Hazırlanan taslak 23 Kasım 2001 tarihinde sözleşme imzaya açılır ve 1 Temmuz 2004 tarihinde Avrupa Konseyi Siber Suç Sözleşmesi uygulamaya girer. 44 ülke sözleşmeyi kabul ve tasdik ederken 9 ülke sözleşmeyi imzalamış ama tasdik etmemiştir..."

Bilişim Suçları kapsamında İçeriğe ilişkin suçlar ele alınmadı

Bilişim Suçları Yasa Tasarısına göre tanımlanan birçok durumun 'Suç değil, Yasak' olarak ifade edildiği kaydeden Arsoy, tasarıda "İçeriğe İlişkin Suçlar"ın ele alınmayarak büyük bir hata yapıldığını, tasarıda göz ardı edilen en önemli konulardan birinin de "El koyma İle İlgili Kurallar" başlığı altında yapıldığını söyledi.

Arsoy şöyle konuştu; "Bu Sözleşmede öne çıkan ve KKTC Bilişim Suçları kapsamında ele alınmayan en önemli konu 'İçeriğe ilişkin (çocuk pornografisine ilişkin materyale sahip olmak ve uluslararası düzeyde dağıtımını sağlamak gibi)' suçlardır.

Sözleşmenin çocuk pornografisine ilişkin 9. maddesinde yapılan düzenlemelerden biri de söyle der: 'Paragraf 1(e) uyarınca: çocuk pornografisine bir bilgisayar sisteminde veya bir disket veya CD-ROM gibi bir veri taşıyıcısında sahip olmak suçtur. Çocuk pornografisi bulundurmak bu tür malzeme için talebi canlandırır. Üretimden bulundurmaya kadar zincirin bütün parçalarının fiillerini suç haline getirmek, çocuk pornografisi üretimini azaltmanın etkin bir yoludur'."

Şüpheliye kopya vererek 'dağıtıma katkı yolu…

"KKTC Bilişim suçları yasa tasarısında göz ardı edilen en önemli konulardan biri tanesi bu örnek üzerinden açıklayayım: 'Bilişim Sisteminde, Bilgisayarda, Bilgisayar Programlarında Arama, Kopyalama ve El koyma İle İlgili Kurallar' başlığı altında Madde 2)..El Koyma işlemi sırasında, sistemdeki bütün bilişim verilerinin yedeklemesi yapılır. İstemesi halinde, bu yedekten bir kopya çıkarılarak şüpheliye veya vekiline verilir ve bu husus tutanağa kaydedilir ve ilgililer tarafından imza altına alınır' diye açıklanmış. Kolluk Güçleri Yasal olarak kopya çıkararak 'Üretimde bulunma' ve şüpheliye kopya vererek 'dağıtıma katkı sağlayarak' sucu 'yeniden üretmeye' devam edeceğidir…

"Görüntünün ISP'lerden engellenmesi veya kaldırılması yeterli değil"

"Kolluk güçlerinin, hem suç hem de mahremiyet acısından bu bilgilerin nerde nasıl ve kim tarafından erişebileceği konularında yasal tanımlamalar yapılmalıdır.

Görüntünün ISP'lerden engellenmesi veya kaldırılması yeterli değildir.

Diğer konu ise, ISP ve GSM operatörlerinin kullanıcı bilgilerini ne kadar sure saklayacağı ve bu bilgilerin kimlerin ulaşabileceği tanımlanmamıştır.

AB, 6 Ay'dan 24 ay kadar tanımlasa da her ülke terörizm ve mahremiyet konularını da ele alarak sureyi kimlerin nasıl ulaşabileceğini yeniden tanımlamaktadır.

Burada dikkat etmemiz gereken, yasal çerçevenin özgürlüğü engellemek temelli değil özgürleştirmek temelli olmasıdır.."

Yasak mı Suç mu?

Bilişim Suçları Yasa Tasarısına göre tanımlanan birçok durumun 'Suç değil, Yasak' olarak ifade edildiği kaydeden Arsoy, tasarıda "İçeriğe İlişkin Suçlar"ın ele alınmayarak büyük bir hata yapıldığını, tasarıda göz ardı edilen en önemli konulardan birinin de "El koyma İle İlgili Kurallar" başlığı altında yapıldığını söyledi.

Arsoy sözlerine söyle tamamladı; "Bilişim Suçları Yasa tasarısına göre tanımlanan birçok durum 'Suç değil, Yasak' olarak ifade ediliyor. Örneğin: 'Bir bilişim sisteminin tamamına veya bir kısmına, hukuka aykırı olarak girmek yasaktır!' gibi… Türkiye'de birçok kez Youtube, Twitter vb. popüler sosyal medya sitelerinin IP bazlı engelleme ile günlerce ulaşılmadığı uygulamalarda bu engellemelerden sadece Türkiye'deki kullanıcılar değil KKTC'li kullanıcılar da engellenmiş oldu.

Engelleme Suçu ortadan kaldırmıyor, hala orda ama siz ulaşamıyorsunuz demek… Bunun için Twitter Youtube vb. kurumlara protokoller imzalayıp şubeler açılmalı suç teşkil eden içeriklerin kaldırılması sağlanmalıdır. Tüm Siteyi Engelleme kullanıcıların özgürlüğünü kısıtlar, insan haklarına ve özgürlüklerine karşı işlenen bir suçtur.

Türkiye'de suç teşkil eden veya 'yasaklanan' bir içerikten tüm KKTC kullanıcıları da engellemek, Youtube'a ulaşılamaması gibi mağduriyetleri ortadan kaldıran, sürekli bir Protokol'e ihtiyacı var. Engelleme olduktan sonra BTHK'nın müdahalesi ile sorunu ortadan kaldırmak geçici bir çözümdür…"

"Kurul Suç duyurusunda bulunmakla sorumlu / yükümlü değil mi?"

"Yine BTHK'ya engelleme hakkı veren 18. Madde (3) 'İnternet ortamında yapılan ve içeriğini cinsel anlamda müstehcen bir eyleme, reşit olmayan veya reşit görünmeyen bir kişinin katılımını gösteren görüntüler veya gerçeğe yakın görüntülerin oluşturduğu hususunda kuvvetli şüphe sebebi bulunan yayınların önlenmesi amacıyla bu Yasanın 19'uncu maddesindeki esaslara uygun olarak erişimin engellenmesi kararı re'sen Kurul tarafından verilir.'

Kurul Suç duyurusunda bulunmakla sorumlu / yükümlü değil mi?"

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.