Güneş sistemimizde yeni bir uydu keşfedildi

NASA'nın 2005 yılından itibaren yürüttüğü Plüton'u inceleme çalışmaları sonucunda Güneş Sistemimiz içerisinde yeni bir uydu keşfedildi. Cüce gezegen Makemake'nin de bir uydusu var. Hatırlayacağınız üzere Plüton Ağustos 2006 yılında gezegenlikten çıkarılmıştı. Fakat New Horizons uzay aracı da Plüton'u incelemek için Ocak 2006'da yola çıkmıştı.

9 yıllık yolculuğu sonrası New Horizons Temmuz 2015'te Plüton'un yüksek çözünürlüklü resimlerini göndermeye başladı. Bu çalışma neticesinde 7 Mart 2009 taihinde uzaya gönderilen Kepler uzay aracının keşfettiği, Güneş Sistemi'nin en uzak köşesi olan Kuiper Kuşağı'nda bir çok cüce gezegen olduğu ortaya çıktı. Bu cüce gezegenler yoğun gaz ve buz kütlelerinden oluşmakla birlikte dönüş hızları oldukça yavaş, güneş etrafındaki yörünge büyüklükleri muazzam büyüklüklerde.

Makemake de bu cüce gezegenler arasında üçüncü büyük olarak yerini alıyor. Aslında 2005 yılında varlığı tespit edilen cüce gezegenin bir uydusunun olduğu yeni keşfedildi. Makemake'nin ortalama yarı çapı sadece 715 km uzunluğunda, bu da Dünya'ya oranla 9 kat daha küçük olduğunu gösteriyor. Yeni keşfedilen MK2 adındaki uydunun yarı çapı da 80km, çekim kuvvetinin az olması nedeniyle cüce gezegenine olan uzaklığı 20.921 km. Gezegeni etrafındaki dönüşünü ise 12 günde tamamlıyor. Bilim adamları tarafından Güneş Sistemi'nde günümüze kadar varlığı bilinen 8 gezegen haricinde gezegen olma özelliklerini taşıyan farklı gök cisimlerinin de keşfi heyecan yaratıyor. Mesafeler her ne kadar astronomik de olsa yeni gezegenlerin keşfi evrenin oluşumu ile ilgili çalışmalara ışık tutuyor.

Güneşin etrafında dönen ve binlerce kez küçük olan gezegenlerin varlığının keşfi aslında sınırlarını bilmediğimiz bir yapbozun parçalarını birleştirmeye benziyor. Tüm parçaları birleştirmek için ne teknolojimiz ne de zamanımız yeterli değil fakat küçük resme bakarak asıl resim hakkında fikir yürütmeye çalışıyoruz.

Temennimiz o ki yeni keşfedilen MK2, başta Makemake olmak üzere tüm cüce gezegenlere hakettikleri itibarı geri kazandırır ve galaksiyi anlama adına bizlere ışık tutar.