Kiremitlerle harikalar yaratıyor

Kıbrıs Postası - Eniz ORAKCIOĞLU

Büyük Han'ın arkasında mütevazıdükkânında sanatını icra eden ve etrafa rengârenk görüntülerle neşe saçan, Maya Art Gallery'nin genç sanatçısı Ayça Akarcan kiremit üzerine yaptığı resimlerle adeta harikalar yaratıyor. Babasının hobi olarak resim yapmasından etkilenerek hayatına güzel sanatlar yolunda yön veren genç sanatçı, küçük yaşlarda babasına özenerek babası gibi resim yapmak isteyen ve ta o zamandan gelen merakını harmanlayarak bugün harika işler yaratan bir sanatçı haline geldi. Kıbrıs'a özgü kiremitler üzerine yine kültür kokan resimler çizen ve tualler üzerinde de harikalar yaratan genç sanatçı Ayça Akarcan, seramikten çeşitli heykeller yapmakta ve alçıdan harika saatler yaratmakla da sanatına farklılıklar katıyor.

"Resim çizmeye merakım babamdan geliyor"

Babasının mimar olduğunu söyleyen Akarcan, "Bunun yanında babam resim çizerdi ve oldukça başarılı ve yetenekliydi. Bende küçük yaşlarda onun bu hobisine özenerek kendi çizgimi de bu doğrultuda belirledim. Kısaca resim çizmeye olan merakım babamdan geliyor. Babamın da beni desteklemesi ile birlikte resim çizmeye olan merakımdan dolayı Liseyi Güzel Sanatlarda okumaya karar verdim. Lise ve Üniversite yıllarımda sadece tual üzerine çeşitli resimler yapıyordum ve zamanla kendimi geliştirerek, eski ve atıl durumda olan kiremitler üzerine resimler yapmaya başladım" şeklinde konuştu" şeklinde konuştu.

"Farklılık yaratmak istedik"

Ayça Akarcan, sözlerine şu şekilde devam etti; "Yaptığımız kiremit boyama ve tual üzerine resimleri babamla birlikte yapıp'Maya Art Gallery' adını koyduğumuz dükkânda sergiliyoruz. 3 sene önce babamla birlikte resim yapma merakımızı nasıl değişik ve Kıbrıs'a özgü bir şeyler üreterek geliştirebiliriz veya farklılık yaratabiliriz diye düşündük. Rasgele yolda yürürken Kıbrıs'taki eski ev kiremitlerinden bulduk ve bu kiremitleri değerlendirerek kiremit boyama sanatını icra etmeye başladık. Yaptığımız çalışmaların birçoğunda yine Kıbrıs'a özgü çizimler yaptık. Örneğin; Büyük Han'ı, Karpaz'ın eşeklerini, eski insanımızı çizimlerimizde yaşatmaya çalıştık ve başardığımızı düşünüyorum."

"Çizim yaparken kendimi iyi hissediyorum"

Yaptıkları sanatın insanlar tarafından oldukça beğenildiğini belirten Akarcan, "Aldığım beğeniler üzerine festivallere katılmaya başladım. Hem yerli vatandaş, hem de turist yaptığım çizimleri çok beğendi ve ilgi gösterdi. Çizim yaparken kendimi çok iyi hissediyorum ve bunun yanında kültürümüzü çizimlerimde yaşatabiliyor olmakta beni gerçekten mutlu ediyor. Yaptığın işte vakit problemimin olmaması da benim sanatımı daha kolay icra etmemde bana büyük oranda yardımcı oluyor. Kiremitler üzerine çizeceğim çizimler üzerinde iyice çalışma ve düşünme fırsatım oluyor. Böylelikle kendimi yaptığım işe iyice veriyorum" diye konuştu.

"En çok sevdiği saatler"

Yaptığı Tabloların ve kiremitlerin yanında Alçıdan döküm duvar saatleri yaparak yine çizimlerini onların üzerine kullanan Akarcan, seramikten melek, baykuş ve kaplumbağa heykelleri, tepsilerin üzerine çizimlerle de yeteneğinin sadece kiremit üzerine çizimlerle sınırlı olmadığını kanıtlıyor. En çok sevdiği çalışmaların saatler olduğunu vurgulayan Sanatçı Ayça Akarcan, "Mavi panjurlu pencere resmini de kiremittin üzerine çizmekten zevk alıyorum" dedi.

Önce astar sonra resim

Akarcan, kiremit üzerine resim yapma işlemini şu şekilde anlatıyor; "Öncelikle kiremitler iyice yıkanarak temizlenir artından beyaz astarla boyanır ve astarın kuruması için 1-2 gün beklenir. Ardından da çizim ve boyama işlemine geçilir. Çizim ve boyama süreside resme göre değişiklik gösterir."