HASDER Polonya'da festivale katıldı

Bu yıl ikincisi organize edilen festivale , Endonezya, Pakistan , Tayvan , Güney Afrika, Meksika, Karabağ , Kuzey Osetya, İrlanda , Türkiye ve Kuzey Kıbrıstan 10 misafir ekip ve 4 yerel ekib katıldı . Katılımcı ekipler 20 , 30 ve 45 dakikalık performansları ile bölge halkına , kültürel değerlerini tanıttı. Polonya Cumhurbaşkanlığının himayelerinde gerçekleştirilen festivalde güzel bir organizasyon , büyük bir katılım ve coşku vardı. Açık alan gösterilerini izleyen binlerce izleyici HASDER ekibine yoğun ilgi gösterdi.

2 Temmuz tarihinde "Dünya Müzikleri" gecesi ile başlayan Festival'de HASDER Müzik gurubu Kıbrıs Halk Şarkılarından oluşan 30 dakikalık bir repertuvar sunarak büyük alkış aldı. Festival kapsamında 4 Temmuz günü gerçekleştirilen "Dünyanın Tatları" gününde Kıbrıs Türk Mutfağını tanıtmak amacıyla yapılan yüzlerce Hellim böreği , Kıyma böreği , Hellimli ve zeytinli bulla, hazırlanan menüler arasında farklı tadı ve kolay sunulur yapısı ile ilgi görerek kısa sürede tükendi. Mutfağımızın tadını beğenen birçok kişi tarif almak üzere sıraya girdi.

Myslenice , Wolbrom, Dobczyc, gibi yerleşim bölgelerinde gerçekleştirilen 45 dakikalık Hasat ve Kına kareografilerinde genç dansçıların sergilediği performans , coşku ve enerji izleyenlerin büyük beğenisini kazandı. Festival süresince internet üzerinden yapılan oylama ile seçilen Mr ve Miss Folkloru yarışmasını da HASDER ekibinden iki gencimizin kazanması bu beğenilerin bir yansıması oldu. Hasan Ciyaslıoğlu ve Nisan Erkan'a ödüllerini Festival Direktörü Piotr Szewczyk verdi.

Kafile başkanı Ali Nebih yaptığı açıklamada , Bu kez Polonya'nın değişik bir bölgesinde , müziğimizle , danslarımızla , mutfağımızla bir kez daha kültürel değerlerimizi 16 yaşındaki gençlerle tanıtmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek ailelere vermiş oldukları destekten dolayı teşekkür etti. Festivale katılım için tüm masrafların aileler ve Hasder tarafından karşılandığını vurgulayan Nebih , bir yandan maddi sorunlarla uğraşırken bir yandan da Kıbrıs sorunundan ve Kuzey Kıbrısın tanınmamışlığından kaynaklanan sorunlarla da mücadele etmek zorunda kaldıklarını belirtti. Yeni kurulacak hükümetten , yurtdışı kültürel temsiliyetlerde adil şeffaf ve rantabl politikalar geliştirerek , sürdürülebilir bir kültür politikası oluşturmalarını temenni etti.