DAÜ "Ekonomi Masası" programında bölgemizde karşılıklı bağımlılığın ve güvenin yaratacağı fırsatlar ele alındı

Doç. Dr. Bilge Öney dünya piyasalarını değerlendirerek başladığı programda, dünyada bir büyüme sorununun ortaya çıktığını bildirerek, Avrupa'da neredeyse hiç büyüme olmadığını, Çin'de yavaşlama bulunduğunu ve Japonya'nın ise 20 seneden beri bir durgunluk içerisinde devam ettiğini ifade etti. Doç. Dr. Öney, dünyadaki bu yavaşlama sonucunda da bazı gelişmeler olduğunu bunun en yakın örneği olarak da petrol fiyatlarındaki düşüşü gösterdi ve bu gelişmelerin KKTC'ye nasıl yansıyacağını sordu.

Birikim Özgür ise son yıllarda dünyada yaşanan gelişmeleri özetledi. 2008 finans krizinin ardından ekomik anlamda çalkantılar yaşandığını ve bir panik ortamı bulunduğunu anlatarak, mevcut krizi atlatma konusunu gelişmiş ülkelerin başarabildiğinden, gelişmekte olan ülkelerin ise krizin hala üstesinden gelmeye çalıştığından söz etti. Günün sonunda küreselleşme süreci ile birlikte yakalanan ivmenin yavaşladığının görüldüğünü kaydeden Özgür, yeni pazarlar yaratabilme gibi dünyada ekonomik büyümeyi tetikleyici arayışların yaşandığını belirtti. Özgür, bu gibi süreçlerin gelişmekte olan ülkeleri reformların önemli noktasında etkilediğine vurgu yaparak, varlığını sürdürmek isteyen ülkelerin yeni ekonomi politikalarını gündeme getirdiklerini bildirdi. Ulaşım, elektrik gibi yaşam kalitesini ve pahalılığını etkileyen sektörlerde son 10-15 yılda ciddi reformlar yapıldığını anlatan Özgür, gelişmekte olan ülkelerin bu politikayla belirli modeller oluşturduğundan ve yapısal reformların ön plana çıktığından söz etti.

Dünyada uygulanmaya çalışılan yapısal reformların Türkiye ve KKTC'yi de etkilediğini bildiren Özgür, "Türkiye; gerek ABD'deki ekonomik yaklaşımları, gerekse bölgemizdeki sosyal ve refah unsurunu da gözeterek gündeme getirdiği reforma karşı yaklaşımlarını benimsemiş ve son 10 yıldır uygulamaya koymuş bir konumdadır. " ifadelerini kullandı. Özgür, KKTC'ye bakıldığı zaman ise Türkiye'nin ülkemize "Kendi ayaklarınız üzerinde durmanın yollarını bulun" mesajı verdiğini ve ülkemizden bu anlamda reformlar ele almamızı istediğini vurguladı. Özgür, bir diğer taraftan Kıbrıs Türk toplumunda ise "KKTC'nin geleceği ile ilgili bizim de söz hakkımız bulunsun" hassasiyetinin var olduğunu kaydetti. Özgür, "Bu bağlamda Kıbrıs Türk toplumunun hassasiyeti de göz önüne alındığında, ülkede ciddi reformlar gündeme geliyor. Türkiye'nin bize önerdiği politika ışığında, söz söyleyebilmemiz açısından reformlar konusu çok büyük önem taşıyor." dedi. Özgür, KKTC'nin kendi ayakları üzerinde durabilmesi için neden reforma ihtiyaç duyulduğunu açıkladı. Mali yönden dışa bağımlı bir ülke konumunda bulunan KKTC'nin mali yönden dışa bağımlı bir ülke konumunda bulunduğunu bildiren Özgür, kamu maaşları gibi temel harcamaların Türkiye'den sağlandığını hatırlattı. Türkiye'nin sunduğu mali katkının kredi olarak sağlandığına vurgu yapan Özgür, "Gelecekten borçlanıyoruz ve çocuklarımız bizlerin maaşlarını ödüyor." tanımlamasını yaptı. Özgür, bu düşünceyle bakıldığı zaman özveri noktasında birşeyler yapılması gerektiğinden söz etti. Türkiye'den borçlanmadan mevcut yapıyı nasıl sürdürebileceğimizin arayışı içerisinde olmamız gerektiğine dikkat çeken Özgür, bunun yolunun da ekonomik büyümeden geçtiğini ifade etti. Cumhuriyet Meclisi, Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi Başkanı olarak bütçemizle ilgili değerlendirmelerde bulunan Özgür, bu hafta 2015 Mali Yılı Bütçe Görüşmeleri'ne başlanıyor olduğuna, KKTC'de bütçe konusunun kronik bir sorun olarak anıldığına, konuşulan bütçenin %85'inin maaş nitelikli harcamalara gittiğine dikkat çekti.

Bu anlamda, mali sürdürülebilirliği gözeterek belli alanlarda politika üretmemiz gerektiğini kaydeden Özgür, örnek olarak da personel harcamalarında bir kemer sıkma politikasını aktardı. Özgür ayrıca, mali sürdürülebilirliğin yanı sıra, ekonomik sürdürülebilirlik için kaynak yaratma adına girişimciliği teşvik etme gibi bir vizyonla hareket edilmesinin şart olduğunu bildirdi. Programda daha sonra dünyada yaşanan gelişmeler ışığında ülke olarak ekonomik büyümeyi nasıl sağlarız konusunda bir değerlendirme yapan Özgür, son zamanlarda enerji konusunun daha fazla gelir elde edebilme açısından kendisini umutlandırdığını sözlerine ekledi.