Günlük Piyasa yorumunuz Kıbrıs Postası'nda...

Kıbrıs İktisat Bankası Günlük Bülteni:

Geride bıraktığımız hafta, içerde, yaz rehaveti ile birleşirken bayram tatili, dışarda ise Yunanistan sorununun şimdilik buzluğun derin dorndurucu kısmına kaldırılması ve haber kirlilğinin azalması, daha da dılarda ise Çin borsasında bir ay gibi bir zamanda patlayan balonun borsada yarattığı % 35 düşüşün önüne alınan önlemlerle geçilmesi bulunurken, içerde yaşanan elim terör olayları TL ve TL cinsi yatırım araçlarında haftabaşından itibaren sert sayılabilecek bir satış baskısı yarattı. Bayram tatili öncesinde gerek TL fonlama avantajı gerekse Meclis'te temsiliyeti bulunan en büyük iki parti arasında devam eden koalisyon görüşmelerinin halen daha masada olmasının yarattığı ılımı beklentiler ile 2,63 seviyesine kadar gevşeyen USD/TL kuru, Suruç'ta patlatılan bomba ve dün şehit edilen 2 polisin yarattığı soru işaretleirne paralel özelikle gününü ikinci yarısında 2,7220 seviyesine varan bir yükseliş kaydetti. Elbette USD/TL kuruında görülen sert yükseliş borsa ve faiz cephesinde de yankı buldu. Keza, bir önceki gün ABD teknoloji şirketlerinin bilançolarının beklentileri karşılayamaması ardıdan Asya piyasaların sirayet eden satış baskısı ile güne düşüşle başlayan Borsa Istanbul 100 endeksi, gün içerisinde kayıplarının artırarak bir ara 80,600 seviysini test etmesine rağmen günü 81,200 seviyelerinden tamamladı.

Yurtdışında ise yukarda da belirttiğimiz üzere küresel piyasaları tedirgin eden Yunanistan ve Çin sorunun şimdilik rafa kaldırılmasında hareketle temel değil teknik hareketlerin ön planda olmasının yardımı ile EUR/USD paritesi oldukça önemli bir seviye olarak karşımıza çıkan 1,0820 seviyesini aşağı yönde kırmakta zorlanarak, mevcut seviyeden gelen tepki alımları ile yeniden 1,09 seviyesinin üzerine yükseldi. EUR'da kısa vadede yukarıya doğru yeni tepki hareketleri görebileceğimize imkan versek de, olası yukarı yönlü hareketleri EUR satıp USD almak için fırsat olarak okumaya devam edeceğiz. Kısa vadede 1,0820 seviyesinin aşağı yönlü kırılması ile 1,05 seviyesine, akabinde ise 1 seviyesine doğru hareketin ABD – Avrupa Merkez Bankası bilanço farkları nedeniyle (temel nedenlerden ötürü) yaşanacağına yüksek ihtimal tanıyoruz.

Türkiye cephesinde döndüğümüzde ise elim terör olaylarının dışında aslında siyasi cephe değişen birşey yok. Suruç olayının acısı sürerken dün 2 polisimizin şehit edildiği haberleri ile iç gündem yeniden ısındı. TL varlıkların değer kaybettiği dünkü günde piyasaların koalisyona yönelik devam eden takvime paralel azalsa da inançlarını korunmaya devam ettiğini görüyoruz. AK Parti'den Ömer Çelik ile CHP'li Haluk Koç arasında gerçekleştirilen koalisyon görüşmelerinde somut anlamda bir açıklama beklemesek de, erken seçim ile koalisyon ihtimalinin % 50-%50 olduğuna yönelik yapılan açıklama piyasalarda bekle ve gör stratejisine geçilmesine neden oldu. Alman modelinde olduğu üzere, büyük koalisyonun kurulması durumunda USD/TL kurunun sırası ile ilk etapta 2,67; devamında 2,63 seviyesini aşağı yönlü kırarak 2,5610 seviyesini hedefleyeceği; öte yandan yeniden veya erken seçime gidilmesi durumunda ise yukarda 2,81 seviyesinin aşılarak geminin yeniden bilinmez sulara doğru sürükleneceğini düşünüyoruz. Benzer bir şeklide borsa istanbul için aşağıda 75bin yukarda ise 88,500 seviyesi bulunuyor. Erken seçimin Türkiye'ye daha da vakit kaybettireceği; hatta seçim ardından oluşacak meclis aritmetiğinde büyük bir değişim olmayabileceği ve siyasi açmazın yaşanması durumunda kredi derecelendirme kuruluşlarından gelecek olası not indirimlerinin Türkiye'yi tabir caizse şampiyonlar liginden alt liglere çekebileceği (yatırım yapılabilir notunun kaybedilmesi) unutulmamalıdır. Uzunca bir süredir seçimlerle vakit kaybeden ve ana kansontrasyonu olan ekonomiyi ununtan ve bu nedenle ekonomisi soğuyan ve potansiyelinin altında büyümeye başlayan ve yapısal reformlar ile kalıcı büyüme yerine çözümü basit tutarak para politikası ekseninde çözmeye çalışan zihniyetten sıyrılarak bir ana önce gücünü isbat edecek ve inandırıcılığı olan bir ekonomi yönetiminin yapısal reformları devreye alarak Türkiye'yi ayağa kaşdırması gerekiyor. İşte bu sürecin yeni bir seçim ve yeni belirsizlikler ile daha da uzun bir zamana terk edilmesi, TL varlıklar üzerinde yıkıcı bir etki yaratabilir. 25 Ağustos tarihinde sona erecek olan 45 günlük süreçte henüz koalisyon sinyali olmasa da, piyasalar çıkmayan candan umut kesilmez misali bir miktar daha beklemeye devam edeceğini düşünüyoruz.

Sabah Asya piyasalarında kararsız bir seyir hakim. ABD borsalarının geceyi düşüşle tamamlaması ardından gösterge endeks Tokyo borsası ve son dönemlerde dikkatini üzerine çeken Çin borsası artıda işlem görürken, diğer bölge borsalarında düşüşler görülüyor. Mali piyasaların gündeminde bugün, yukarda da belirttiğimi üzere, günün ikinici yarısında göz ucuyla da takip edilecek olsa TCMB PPK toplantısı, dışarda ise faiz artırım tartışmalarının yeniden ivme kazandığı İngiltere'de açıklanancak perakende satışlar (TSİ 11:30'da açıklanacak veri önemle takip edilecektir), her Perşembe olduğu üzere 15:30'da ABD haftalık işsizlik maaşı başvuruları takip edilebilir.

Altın'da düşüş dokuzuncu gününde de devam ediyor. Emtia cephesinde görülen değer kaybı genele yayılmış durumda. Bir tarafta İran anlaşmasının getirdiği iyimserlik ve bunun petrol fiyatlarına düşüş olarak yansıması, öte yandan FED'in büyük bir ihtimalle Eylül ayında faiz artırımına gideceği ve değeri dolar ile ölçülen emtilarda görülen satışa dikkat etmek gerekiyor. Emtia fiyatlarında satışların sertleşmemesi durumunda emtia ithalatçısı olan Türkiye'nin söz konusu süreçten olumlu etkilenebileceğini düşünüyoruz.