Günlük Piyasa yorumunuz Kıbrıs Postası'nda...

"Dün bir seri olumlu gelişmenin etkisi ile TL ve TL cinsi yatırım araçları olumlu yönde ayrıştı

Kalıcı olmayacağını bilsek de, 6 yıl aradan sonra cari denge fazla verdi

Başbakan Davutoğlu ekonomik, siyasal ve hukuk reformalarına yönelik güçlü sinyaller vererek yatırımcı güvenini tazeledi

Merkez Bankası'nın iç tüzügüne dokunulmayacağı sinyalini (fiyat istikararını sağlamak ana görev olmaya devam edecek) önemsiyoruz

Babacan'ın ekonomi takımının başında olacağı inanışları da olumlu havayı topyekün pekiştirdi

USD/TL kuru dün 2,90 seviyesinin altına sarkarak gece geç saatlerde 2,86 seviyesini test etti

Yurtdışı havanın destek olması durumunda, iç taraftaki iyimserliğe paralel TL ve TL cinsi yatırım araçları olumlu yönde ayrışmanın devam edeceğini düşünüyoruz

Hatırlancağı üzere, Kasım seçimleri öncesinde 2,9150 seviyelerinden haftayı kapatan, akabinde zayıf bir ihtimal olarak görülen tek parti iktidarının güçlü bir oy oranı ile hükümete gelmesi ile 2,76 seviyesi aşağı yönlü test eden USD/TL kuru, aynı hafta içerisinde ABD'de açıklanan ve yine en iyi tahminlerin de üzerinde sonuçlanan istihdam verisi ardından kazanımların geri vererek yeniden 2,92 seviyesinin üzerine yükselmişti. İstihdam verisine paralel ABD Merkez Bankası'nın 10 yıl aradan sonra ilk faiz artışını Aralık ayında yapabileceğine ilişkin tahminlerin kuvvetlenmesiyle geçen hafta yönünü sert bir şekilde yukarı çeviren USD/TL kuru, adeta seçim ardından açılan boşluğu (ki buna teknik analizde kapı aralığı adı veriliyor bakınız grafik) doldurmuştu. Cuma gecesi 2,93 seviyesini test edilmesi ardından son günlerde 2,90 – 2,93 aralığında sıkışan kurun, dün TCMB tarafından açıklanan Eylül ayı dönemine ait ödemeler dengesi istatistikerinin de yardımı ile 6 yıl aradan sonra açık yerine fazla vermesi yönünün yeniden aşağıya çevirdi. Elbette sadece olumlu yönde süpriz yapan cari dengedeki gelişmelerin kur cephesinde iyimserliği tetiklediğini söylersek abartmış oluruz. Haliyle, cari dengede görülen artı rakam döviz talebinin azaldığının bir göstergesi olsa da, ya da petrol fiyatlarında görülen geri çekilmenin kontrat etkisi bağlamında Türkiye'nin ödemeler denegesi istatistiklerine olumlu katkı yaptığını söylesek de, yapısal reformalardan eksik, tassaruf oranları düşük olan ve büyüme için dış finansmana ihtiyaç duyan Türkiye'nin tek bir veri ile olumlu ayrıştığını söyleyemeyiz. Yine de, manşet rakamların "6 yıl aradan sonra cari dengede fazla..." yatırımcı psikolojisini destekledi. Ancak, cari işlemler açığının yanısıra, dün siyasi cepheye yönelik iyimser beklentilerin de olumlu havaya destek olduğunu söyleyebiliriz. Başbakan Davutoğlu'nun seçim öncesi vermiş oldukları tüm sözleri yerine getireceklerine yönelik sağlam bir duruş ifade eden açıklamaları, devamında, Türkiye'nin sağlıklı bir büyüme patikasına oturması için gerek alt gerekse üst yapı bağlamında (ekonomik, siyasi, hukuk) yapsal reformlara odaklanacağının açıklaması mutlak surette yabancı yatırımcı algısını da güçlendirdi. Bunun yanısıra, başkanlık sisteminin önlerinde ilk iş olmadığı ve anayasa değişikliği için mutlaka uzlaşı aranacağı da iyimserliğe destek oldu. Piyasa penceresinden bakışla, ekonomi takımının Babacan kordinasyonunda olacağı yönünde güçlü inanışların da (Sayın Babacanın ekonomi, maliye, sanayi, innovasyon gibi kilit rol üstlenen ve büyümenin önünü açacak bakanlıkların başında olacağı) yansıma bulduğunu görüyoruz. Dün bu bağlamda, cari fazla veren veri ardından USD/TL kuru kademeli olarak yönünü aşağıya çevirirken, gece geç saatlerde elektronik işlemlerde 2,86 seviyesine gerileme kaydetti. Benzer bir şekilde borsa istanbul günü yükselişle tamamlarken, faiz cephesinde de gerileme görüldü.

Haliyle, ilk parakrafı nerdeyse tamamen Türkiye'deki dünkü iyi gelişmelere ayırdık. Ancak, özellikle petrol fiyatlarında görülen sert düşüşün de yardımı ile ABD borsalarının dün geceyi düşüşle tamamladığını görüyoruz. Enerji hisseleri petrolde stokların yüksek olduğu endişeleriyle yaşanan yaklaşık % 3 civarında değer kaybının ardından (Brent petrolün varil fiyatı 44 dolar seviyesine geriledi) ABD borsaları geceyi hafif çapta da olsa düşüşle tamamladı. ABD borsalarında görülen geri çekilmeye paralel sabah saatlerinde Asya piyasalarında da dengesiz bir seyir görülüyor. Gösterge endeks Tokyo borsası kayıplarını telafi ederken, Çin borsası ise % 0,5 aşağıda işlem görüyor. Mali piyasaların gündeminde bugün Almanya'da açıklanacak TÜFE enflasyonu, Euro Bölgesi sanayi üretimi, her Perşembe olduğu üzere ABD haftalık işsizlik maaşı başvuruları takip edilebilir. Parite cephesinde 1,07 seviyesinin altı ve üstünde dalgalanma devam ediyor. Paritenin göreceli olarak düşük seviyelere gerilemesine rağmen halen daha alım için cazip seviyelerde olmadığını düşünüyoruz. ABD Merkez Bankası'nın sıkı para politikasına geçiş yönünde Aralık ayında faiz oranlarını artırması beklenirken, benzer bir şekilde Avrupa Merkez Bankası'nın da % -0,20 seviyesinde olan mevduat faiz oranını % -0,30 seviyesine çekeceği ve ilave tedbirler alacağı bekleniyor. Para faizin arttığı yöne meyillenir görüşünden hareketle, EUR/USD paritesinde 1,0810 seviyesinin altında kaldığı sürece ana destek seviyesinin 1,04 – 1,05 aralığında olacağına yüksek ihtimal veriyoruz. Orta vadede ise parite seviyesinin (1 EUR = 1 USD) görülebileceği ihtimalini dışlamıyoruz. Sterlin cephesinde ise doların güçlü seyrine ve beklentilerin aksine İngiltere Merkez Bankasın'dan bir türlü şahinleşmeyen para politikası duruşuna paralel zayıf seyir devam ediyor. Her ne kadar enflasyonist bir baskı görülmese de, FED ardından ilk hareket edecek merkez bankasının İngiltere olacağını düşünüyoruz. Bu bağlamda sterlinde anlamlı geri çekilmelerde portföylere kademeli olarak sterlin eklenebileceğini düşünüyoruz (özellikle 1,4800 seviyesi)

Cari denge 6 yıl aradan sonra fazla verdi

Dün TCMB tarafından açıklanan ödemeler dengesi istatistiklerine göre, en son Ekim 2009'da fazla veren cari denge, geçen ayın da revizesi ile birlikte Eylül ayında 95 milyon dolar fazla verdi. Haliyle, cari açık vermeye alışık olmamız nedeniyle dünkü veri bir miktar da olsa iyimserlik yarattı. Ödemeler dengesi tarfında ana belirleyici olan hizmet ve ithalat / ihracat kalemlerine baktığımızda, aslında tablonun çok da sevindirici olmadığını görüyoruz. Her ne kadar başta petrol olmak üzere enerji fiyatlarında yaşanan düşüşün kontrat etkisi nedeniyle geçikmeli de olsa cari dengeye yansımış olduğunu görsek de, ithalatın azaldığını ve ekonomik akivitenin biraz da olsa hız kaybettiği yönünde de söz konusu veriyi okumak gerekiyor. Yine de, manşet rakamlara bakarak Türkiye'nin Eylül ayında gerek olumlu baz etkisi gerekse yukarda saydığım nedenlerden ötürü cari fazla vermesi sevindirici bir gelişme oldu ve yatırımcı psikolojisini olumlu etkiledi.

Bu bağlamda USD/TL kurunda 2,70'li seviyelere doğru yolculuğun devam ettiğini rahatlıkla söyleyebiliriz

USD/TL kurunda 1 yıllık ana yükseliş yönünde trend çizgisi aşağı yönde zorlanmaya başladı. 2,70'li seviyeleri halen daha bekliyoruz

Aşağıdaki grafikten de görüleceği üzere, mavi kesik çizgiler ile devam eden ana yükseliş yönünde trend çizgisi, beklenmeyen seçim sonuçları ardından aşağı yönde zorlanmış ancak gerek kurumsal taraftan gelen alımlar, gerekse beklentileri oldukça aşan ABD istidam raporu ve canlanan Aralık ayı faiz artırım beklentileri ile kalıcı olamamıştı. Dün gerek gelişmekte olan ülke para birimlerine yödelik artan ilgi, gerekse belki yıl sonu rallisi, belki de cari dengede Türkiye'nin yıllar sonra falza vermesi, belki Babacan iyimserliği, belki de Davutoğlu'nun güven veren açıklamalarının da yardımı ile dün gün içinde 2,91 seviyesinden başlayan aşağı yönlü hareket gece geç vakitleride 2,86 seviyesine kadar devam etti. Grafikten de görüleceği üzere, 2,86 seviyesinin (3 numaralı bölge) aşağı yönlü kırılması durumunda yeniden 2,70'li seviyeleri konuşmaya başlayabileceğiz. Bu ihtimali küçümsemiyoruz. Olaki 2,90 seviyesine doğru tepk hareketi olursa da, bunu döviz satıp TL almak adına fırsat olarak kollayacağız."