ABD'de açıklanan zayıf veriler, FED'den beklenen faiz artırım kararını daha da öteledi

Geride bıraktığımız hafta içerde hızla normalleşen ortama yurtdışı piyasaların da eşlik ettiğini görüyoruz. Ekonomik anlamda zorlu bir süreçten geçen başta Japonya ve Avrupa Birliği'nin devam ettirdiği parasal desteğe en son İngiltere Merkez Bankası'nın da katılması ardından, gelişmiş ülke tahvil faizlerinde yaşanan neredeyse olmayan getiri veya eksi getirinin yanısıra, gelişmekte olan ülke para birimlerinin sunmakta olduğu reel getir haliyle yatırımcıların iştahını kaldırmaya başladı. Hain darbe girişimi ardından Türk mali piyasalarına yönelik yabancı bakış açısı kademeli olarak iyileşirken, gözler de bir taraftan Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu Fitch'in kararını veya halen daha 90 günlük takvimi çalışan Moody's'in değerlendirmesi bekliyor.

Değerlendirme kuruluşlarından gelebilecek olası bir not indirimi endişesine paralel TL'de sığ kalan değerlenme yada değer kazancı haliyle şu anda tam da istediğimiz veya arzuladığımız düzeyde değil. Yurtdışı cephede ise, yatırımcılar, FED'in faiz artırımına yönelik açıklanan verilere vermiş olduğu tepkiler dikkat çekiyor.

Bu bağlamda, Cuma günü ABD'de açıklanan ve ekonominin gidişatına yönelik önemli ip uçları veren enflasyon ve perakende satışlar verileri beklentileri karşılamaktan oldukça uzak olması ve halen daha ABD cephesinde ekonomik aktivitenin de enflasyon yaratacak kadar sıcak olmaması, FED'den beklenen faiz artırım adımını seçimden sonrasına yada daha spesifik olarak Aralık ayına ötelemiş gibi görünüyor. Cuma günü açıklanan ve FED'in faiz artırımını desteklemeyecek kadar zayıf sonuçlanan veriler ardından ABD tahvil faiz getirileri yönünü aşağıya çevirirken, ABD hisse senedi endeksleri de gün içinde ralli yaptığını gördük. Zayıf dolara paralel petrol ve altın fiyatlarında da hafif kıpırdanma görüldüğünü not etmek gerekiyor.

ABD cephesinde açıklanan ve yatırımcıları heyecanlandırmayan veriler ardından dolar endeksi 95'li seviyelere kadar gerilerken, EUR/USD paritesi, her ne kadar veriye olumlu yönde tepki verse de, EUR'da itici gücün 1,1220'li seviyelerde tükendiğini görüyoruz.

Yeni gün başlangıcında, dünyanın en büyük üçüncü ekonomisi olan Japonya'da açıklanan ikinci çeyrek büyüme verisinin % 0,7 artış beklentisine rağmen % 0,2 olarak sonuçlanması, Japonya Borsasında bir miktar değer kaybı yaratırken, Asya genelinde ise havanın iyimser olduğunu görüyoruz. Çin CSI 300 endeksi % 1,3 yükselerek yedi ayın zirvesine çıktığını not etmek gerekiyor. Cuma günü, ABD'de açıklanan zayıf veriler arından 2.9450 seviyesini bir kez daha test eden USD/TL kuru, haftasonu riski almak istemeyen yatırımcılarından gelen alımlar ile yine 2,9450'den yönünü yukarıya çevirdi.

Yeni haftada, küresel piyasalardaki risk iştahının devam etmesi ve Türkiye'de siyasi ve ekonomik ortamda devam eden normalleşmenin sürmesiyle birlikte iyimser havanın ağır basacağını düşünüyoruz.

USD/TL KURUNUDA İYİMSERLİĞİN DEVAM ETMESİ HALİNDE, AŞAĞIDA 2,91 SEVİYELERİ TEST EDİLEBİLİR

TL ve TL cinsi yatırım araçlarında görülen toparlanmaya paralel TL'nin de dolar karşısında değer kazancı yavaş da olsa devam ediyor. 2 kez denenip kırılamayan 2,9450 seviyesinin kırılması durumunda aşağıda 2,9250 ve devamında 2,91'li seviyelere kadar geri çekilmenin yaşanabileceğine ihtimal veriyoruz. Görülmesi durumunda, söz konusun seviyeler, döviz alma ihtiyacı içinde olan yatırımcılar tarafından kollanabilir. 2,9450 seviyesinin tutması durumunda ise yukarda 2,9750 seviyesi takip edilebilir.