Alkışlar bu kez "Babaannem 100 yaşında" adlı tiyatro oyunu için

"Babaannem 100 Yaşında" adlı tiyatro oyunu İskele Atatürk Kültür Merkezinde sahne aldı.

Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları Müdürü Hakan Yozcu tarafından alınan bilgiye; Roberto Cossa'nın yazdığı, Esen Çamurdan tarafından Türkçe' ye çevrilen ve Özlem Özkaram'ın yönettiğini yaptığı ve Oyuncular ise Hüseyin Çakırlı, Mehmet Samer, Cansev Günsoy, Zehra Evliya Parıldak, Deniz Aslım, Cevahir Caşgir ve Ali Şaşkara tiyatro oyununu oynadığı "Babaannem 100 Yaşında" adlı tiyatro oyunu ayakta alkışlandı.

Oyun 1977 yılında yazılmış. Özgün adı "La Nonna". Bu sözcük "Büyükanne" anlamına geliyor İtalyancada. Oyunda, İtalyan asıllı bir göçmen ailenin yaşadığı olaylar trajikomik bir şekilde ele alınıyor. Oyun, yazıldığı dönemin Arjantin'iyle büyük bir ilişki içinde. Babaanne, 1970 - 80'li yıllarda Arjantin'in hâkim olduğu rejimi sembolize ediyor. Ailedeki diğer karakterler ise toplumun belli birer kesimi...

Oyunda "baba" rolünde Deniz Aslım evin geçimini temin edebilmek için insanüstü bir çaba harcıyor sanki. Ama yetmiyor. Diğer taraftan kardeşi Çiko, sanatçı bir ruha sahip olmasından dolayı çalışmıyor. Çünkü onun işi sanat. O, bir bestekâr. Mutlaka beste yapması gerekiyor. Ama nedense hep yan gelip yatıyor. Büyük bir tembellik içinde. Çalışmamak için her türlü dalavereye başvuruyor. Ve oyundaki komedi böylece devam ediyor.

"La Nonna" rolünde Hüseyin Çakırlı, bana göre çok başarılı bir kompozisyon çiziyor. Oyun boyunca iştahı hiç, ama hiç kesilmiyor. Sürekli atıştırıyor. Gece gündüz, gece yarısı... Adeta zaman mevhumu yok. Varsa yoksa yemek... İnsan, "Kısa zamanda çok kilo alır bu" demekten kendini alamıyor.

"Anyula" rolünde Cansev Günsoy var. Denebilir ki Cansev Günsoy, bu rolüyle tüm ödüllere aday bir oyuncu. Gerçekten rolünün hakkını son derece büyük bir başarıyla veriyor. Tatlı, sevimli ve oldukça hoşgörülü bir hala rolü ile sahne alıyor.

Aslında oyunun dikkat çeken başka bir oyuncusu da Cevahir Caşgir'in üstlendiği karakter. "Marta" rolünü üstlenmiş Caşgir. Evin küçük kızı. Bilinmeyen bir şekilde her gece işe gidiyor. Ve ailesine "Nöbetçi" olduğunu söylüyor. Oysa kıyafetleri, süslenmeleri onu ele veriyor. Gizliden gizliye henüz küçük yaşta hayat kadını olan Marta'ya kim bilir belki de ailesi, yaptığı işi bildiği halde ses çıkartmıyor. Çünkü ihtiyaçları var...

Ali Şaşkara da oyunda zengin, paralı kesimi temsil ediyor. Çiko'nun oyunlarıyla o da ailenin bir parçası oluyor sonradan... Ama heyhat... Hiç de beklenmeyen bir son onu bekliyor...

Öyle bir babaanne düşününüz ki, eline geçirdiği her şeyi mideye indiriyor. Bütün aileyi, sırf o yesin diye gece gündüz çalıştırıyor, perişan ediyor ve asla doymuyor. Ailenin de babaanneyi doyurması için ellerinden geldiğince uğraş veriyorlar.

Oyun içerisinde Babaanneye duyulan sevgi ve saygının olmasına rağmen zaman içerisinde doyumsuz bir midesi karşısında ailenin elinde avcunda para kalmayarak ilk öncesinde ek iş yapmaya çalıştıklarını ve geçen zaman içinde iş yerini satan ardından evi ipotek veren bir aileyi trajik olarak anlatıyor.

Zaman içerisinde eriyen aile babaanneden kurtulmak amacı ile sokakta bırakmayı, evliliği, öldürmeyi düşünmüşler ve yaptıkları planları uygulamalarına rağmen hep babaanne hayatta kalmıştır. Oyun, zevkli, eğlenceli ve akıp giden kahkahaları bol bir oyun.

İskele Belediye Başkanı Halil İbrahim Orun konuşmasında; oyununun sahne aldığı andan sonuna kadar kahkahaları ve alkışları bol olan tiyatro oyun sahne aldı.

Bu tiyatro oyununda sahne alan sahne gerisinde görev yapan tüm oyuncuları yürekten kutladığını dile getiren orun, özellikle Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları müdürü Hakan Yozcu'yu tebrik ederek oyununu sahneleyen ekibe çiçek ve belge takdim etti.