Kansoy: "Güzelyurtlu çözüm sürecinin önüne taş koymayacaktır"

Kansoy, "Güzelyurtlu'nun, çözüm veya çözümsüzlük gibi her iki koşulda da yeni enerji alanına ihtiyacı var. Güzelyurt Kalkınma Projesi adı altında hazırlanan proje uygulanırsa devlet eliyle terk edilmiş olan Güzelyurt, güçlü, altyapısı olan bir yaşam alanına dönüşmüş olur. Dolayısıyla da bu yeni enerji göçü durdurur"diye konuştu.

Kansoy, Kıbrıs müzakerelerinde tarih verilmeye başlandıysa masada ciddi ilerlemeler var demek olduğunu belirterek, her iki liderin de çözüm için erken rezervasyon yaptırması gerektiğini söyledi. Kansoy, " İki lider çözüm için erken rezervasyon yaptırırsa, masada konuşulanlar hakkında bilgi verirse Annan Planı'nda olduğu gibi uzun uzun tartışmaya, toplum içinde bölünmeye gerek kalmaz" dedi.

Kıbrıs Postası - Deniz ABİDİN

Güzelyurt İlçesi Geliştirme ve Kalkındırma Derneği (GÜKAD) Başkanı Reşat Kansoy Kıbrıs Postası'na yaptığı açıklamada, devam etmekte olan Kıbrıs müzakerelerinde henüz toprak konusunun görüşülmediğini belirterek, son yapılan liderler görüşmesinde Rum Lider Anastasiadis'in toprak ibaresinin olmazsa olmaz olduğunu ifade ettiğini söyledi. Kansoy, Güzelyurt insanının en önemli ihtiyacının kendini ait hissedeceği, geleceğe umutla baktığı kendi kentine sahip olmak olduğunu belirterek, yeniden üretim yapmabilmek ve ürettiğini satabilmek olduğunu kaydetti. Yıllar içinde Güzelyurt'un çok ciddi göç verdiğini, üretimden koparıldığını anlatan Kansoy, çözüm sürecinde ada genelinde 9 ilçenin sadece 3 tanesinin coğrafik olarak federatif olabilme şansına sahip olduğunu belirtti. Kansoy, Güzelyurtlu'nun Annan Planı'nda olduğu gibi geleceğini istikrar altına alabilmek için çözüm sürecine yeniden katkı koyacağını vurguladı.

GÜKAD Başkanı Kansoy, toplum olarak tarihler konusunda olumlu olmak gerektiğinin altını çizerek, iki liderin verdiği tarihi iyi değerlendirmek gerektiğini kaydetti. Kansoy, şunları söyledi: "Tarih verilmeye başlandıysa masada ciddi ilerlemeler var demektir. Mart ayında referandumdan bahsediliyorsa, burada önemli olan her iki liderin de çözüm için erken rezervasyon yaptırmasıdır. Ancak, toplumun masada konuşulanlardan, şartlardan haberi yoktur. İki lider de çözüm için erken rezervasyon yaptırırsa, masada konuşulanlar hakkında bilgi verirse Annan Planı'nda olduğu gibi uzun uzun tartışmaya, toplum içinde bölünmeye gerek yok. Örneğin, Annan Planı'nda geçiş süreçleri vardı. Bu geçiş süreçlerini başarılı bir şekilde tamamlamamız gerekiyor. Güzelyurt Bölgesi, daha önce referandumda yüzde 65 evet diyerek istikrarlı bir gelecek umut ettiğini gösterdi"

Kansoy: "Güzelyurt için elle tutulur, somut projeler başlatılmalı"

Kansoy, referandum sürecinde Güzelyurtlu'nun nerede üretim ve yaşam alanı sağlanacağını, sanayi ve ticaret bölgelerini veya değiştirdiği bölgenin jeofiziki yapısına göre üreteceği ve nasıl üreteceğiyle ilgili somut adımların atılması gerektiğini söyledi. Kansoy, şöyle devam etti: "Güzelyurtlu'nun, çözüm veya çözümsüzlük gibi her iki koşulda da yeni enerji alanına ihtiyacı var. 2005 yılında hükümet, ODTÜ ve Şehir Planlama Dairesi'nin Güzelyurt Kalkınma Projesi adı altında bir projesi vardı. Bu proje uygulanırsa devlet eliyle terk edilmiş olan Güzelyurt, güçlü, altyapısı olan bir yaşam alanına dönüşmüş olur. Dolayısıyla da bu yeni enerji göçü durdurur. Ekonomik kalkınmayı ve gelişmeyi hızlandırır. Güzelyurtlu'nun olası çözüm veya çözümsüzlük durumunda iktisadi, turizm ve bölgesel kalkınma planlarının uygulanmasına ihtiyacı vardır. Güzelyurtlu çözüm sürecinin önüne taş koymayacaktır. O nedenle, elle tutulur, somut projelerin başlatılması gerekiyor"

Kansoy, çözüm sürecinde iki lidere de öneride bulunarak, federatif kent yaratmak adına orta ve uzun vadeli projelerin çizilmesi için Kıbrıslı Türk ve Rumların oluşturacağı proje ekibiyle gelecekte daha iyi bir Güzelyurt'un yaratılabileceğini ifade etti.