SAĞLIK
okuma süresi: 5 dak.

Prebiyotikler, Probiyotikler?

Prebiyotikler, Probiyotikler


Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Baş Diyetisyeni Hatice Baygut, Prebiyotik ve Probiyotik maddelerin sindirim sistemindeki fonksiyonlarını anlattı.

Yayın Tarihi: 03/03/13 12:03
okuma süresi: 5 dak.
Prebiyotikler, Probiyotikler

A- A A+

Fonksiyonel gıdalar, gıda pazarının önemli ve hızla gelişen bir kolu. Damak tadından ve sağlığından vazgeçmeyen insanların büyük ilgi gösterdiği bir alan. En popüler fonksiyonel gıdalar ise adı yeni duyulmaya başlasa da atalarımızın sütün içerisine karınca yumurtası katarak mayalandırıp hazırladığı ilk yoğurt ile hayatımıza giren probiyotikler ve prebiyotikler.

Süt ürünlerinde yararlı bakterilerin kullanımı, 1908 yılında Rus bilim adamı Ilya Metchnikoff´un yoğurt gibi fermente süt ürünlerini tüketmenin sağlık için faydalı olduğunu keşfetmesiyle başladı. Bu konuya dikkat çekilmesinin nedeni ise uzun ömürlü insanların genellikle diyetleri fermente süt ürünlerine dayanan toplumlardan çıkmasıydı.

Bağırsaklarımızda vücut ağırlığımızın 1-1,5 kg´ını oluşturan 400 ayrı türde yaklaşık 1014 (yanlış okumadınız; 100 trilyon!) bakteri var. Bu mikroflora , sağlığımızı doğrudan etkileyen yararlı, zararlı ve nötr etkiye sahip mikroorganizmalar içeriyor.Sağlığımızı korumak ve bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için bu yararlı ve zararlı bakteriler arasında pozitif denge kurmamızı sağlayan ise prebiyotikler ve probiyotikler.

Prebiyotik maddeler, sindirim sistemi boyunca vücutta emilmeden kalınbağırsağa gelen ve kalınbağırsaktaki yararlı bakterilerin gelişimini ve aktivitelerini olumlu yönde etkileyen maddelerdir. Probiyotik ise yunanca kökenli bir sözcük olup "yaşam için" anlamına gelmektedir. Probiyotikler bağırsak floramızda bulunan yararlı bakterilerdir. Probiyotikler ve prebiyotikler, tıbbi olarak daha etkili olmaları için bir arada kullanılmakta ve buna da sinbiyotikler adı verilmektedir.

Yoğurtta, fermente gıdalarda bulunan ve son yıllarda geliştirilen tablet, kapsül veya dondurularak kurutulmuş formdaki preparatlara da eklenen probiyotik ve prebiyotik içeren ürünlerin kabızlık, ishal, kalp hastalıkları, diyabet, kemik erimesi ve kalın bağırsak kanseri gibi çeşitli rahatsızlıklara iyi geldiği, bağışıklık sistemini güçlendirdiği, özellikle imminoglobülin A´dan zengin olduğu, B grubu vitaminler ve folik asit sentezinde yer aldığı, ülserin kontrolünde, kolesterolün düşürülmesinde olumlu etki gösterdiği, laktozun sindirimini kolaylaştırdığı ve ishali önleyici etkisinin bulunduğu bilinmektedir. Ayrıca karaciğerin önemli görevlerinden biri de bağırsaklarda sindirimi gerçekleşmiş olan zehirli maddeleri parçalayıp detoksifiye etmektir. Bağırsaklarda zararlı mikroorganizmalar ne kadar çok olursa karaciğerin yükü o kadar artar. Yararlı bakterilerden olan bifidobakterler ise bağırsaklarda vücut için zararlı maddeler üretmez ve karaciğer üzerine fazla yük binmesini önler.Bifidobakteriler B1, B2, B6, B12, nikotinik asit, folik asit ve biotin gibi bağırsaklardan emilerek kullanılan çeşitli vitaminler üretir.Bifidobakteri içeren gıdalar tüketerek bifidobakterilerin diğer mikroorganizmalara oranla daha yüksek bir bağırsak mikroflorası oluşturmasını sağlayabiliriz. Bu nedenle bifidobakteriler içeren süt ve yoğurt gibi ürünlerin yemek sırasında ya da yemekten sonra tüketilmesi çok uygundur.Bu bakterilerin sağlık için etkilerini gösterebilmesi, bağırsaklarda belli bir sayıda olmalarıyla mümkündür. Süt ve yoğurt gibi ürünlerde ml´de en az 10 milyon bifidobakteri olması gerekir.

Her öğünde süt ve süt ürünü tüketilmeli derken karşılaşılan bir diğer soru da demir içeren yiyeceklerle, kalsiyum içeren bu yiyeceklerin beraber tüketilip tüketilemeyeceğidir. Kalsiyumun supleman yani tablet olarak demir içerikli ilaçlarla alınması, demir emilimini azaltmaktadır, bu yüzden beraber kullanımları önerilmez. Fakat besinin içerdiği demir ve kalsiyumun birbirlerinin emilimini engelleyici düzeyde etkisi yoktur. Bu yüzden rahatlıkla her öğünde, her besinin yanında süt ve süt ürünleri rahatlıkla tüketilebilir ve tüketilmelidir.

Unutmayın, kalsiyum depolarımızı 30 yaşına kadar doldurma şansımız var ve bağışıklık sistemimizi güçlendirebilmek için her yaşta, özellikle gelişim çağındaki çocuklar ve yaşlılarda günde en az 2-3 porsiyon süt grubu tüketilmesi gerekmektedir.

Sağlıkla kalın…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.