Psikiyatrist Prof. Dr. Ali Bozkurt "Cinsellikte Normal Nedir, Cinsel Sorunlar Nelerdir?" sorularını yanıtladı

Prof. Dr. Bozkurt, İnsanda cinselliğin, yer ve zamana göre düzenlendiğini dile getirirken, gerektiğinde ertelenen, bir bölümünde sosyal kurallar ve kişinin kendi doğrularınına göre belirlediği bir yaşantı olarak ortaya çıktığını belirtti.

"Cinsellik normallik toplumsallaşma tarihi içinde bir tarafta konservatif diğer tarafta liberal bakış açılarının etkisinde farklı olarak tanımlanmıştır. Bununla birlikte, böylesine köklü ve zengin bir yaşantıda "normal" sınırlarının çizilmesinde güçlükler vardır." diye Prof. Dr. Bozkurt, günümüzde temel prensip olarak bireylerde bunaltı ve suçluluk uyandırmayan, karşılıklı kabul edilmiş tutumlar sağlıklı cinsellik olarak tanımlanabildiğini sözlerine ekledi.

Prof. Dr. Bozkurt, bu açıdan bakıldığı zaman normal cinsellik her iki partnerin kabul sınırları içinde olan, cinsel eylem sonrası bireylerde suçluluk hissine yol açmayan, zorlayıcı ve takıntılı olmayan doyum tarzı olarak tanımlanabildiğini kaydederken,sözlerine şu şekilde devam etti;

"Cinsellik, cinsel doyumu ve iki insanın bir uyum içerisinde beraberliklerini içeren; sosyal kurallar, değer yargıları ve tabularla belirlenmiş, biyolojik, psikolojik, sosyal yönleri olan özel bir yaşantı olarak nitelendirilebilir. Bir diğer yanıyla cinsellik, yoğun bedensel ve psikolojik etkileşim içinde yaşanan ve paylaşılan, iki insanı biraraya gelmeye motive eden bir alan olarak dikkati çekmektedir. Yoğun haz duygularıyla ilişkili olmakla birlikte haz almaya yönelik her davranışın cinsellik içerdiğini öne sürmek hatalı olur. Bunun gibi, cinsellik görüntüsü içindeki davranışların bazıları da bağımlılık, saldırganlık, kabul edilme, narsisistik doyum bulma gibi farklı güdülerden kaynaklanıyor olabilir. Temelde cinsellik, fiziksel seksten daha ötede bir anlam taşımaktadır. İnsanda cinselliğin, içten gelen cinsel dürtünün fantastik ögelerle zenginleştirildiği, üst benliğin onayı ve toplumsal yargıların etkisi ile yer ve zamana göre düzenlenerek yaşandığı söylenebilir."

Prof. Dr. Bozkurt, cinsel sevginin, bireyin kendinin farkında oluşunda, sıcaklık duymasında belirginleştiğini belirterek, gururla birlikte kendini doğrulamada artışı beraberinde getirdiğini sözlerine ekledi.

"Bireyde cinsellik, kişiliğin her yönüyle yakından ilişkilidir. Bu nedenle cinselliğin yaşanmasında ve hatta bozukluklarının değerlendirilmesinde temel etmen olarak kişilik yapısı yer almaktadır." diye konuşan Prof. Dr. Bozkurt, Cinselliğin özgürce ve doyumlu yaşanması, sağlıklı gelişimin sonunda ulaşılan uzlaşmış bir kimlik içinde gerçekleşebildiğini vurguladı.

Prof. Dr. Bozkurt, yaşanması sırasında cinsel ilişkinin dört evre olduğunu söylerken bunları şu şekilde açıkladı; "İlk evre psikolojik ve/veya bedensel uyarılma ile başlayan uyarılma evresidir. Sonrasında uyarılmanın sürmesi ile kadın ve erkekte bedensel hazırlığın başladığı cinsel organlarda genişleme, büyük kas gruplarında istemli kasılmaların olduğu, kalp atımı ve Solunumun hızlandığı, kan basıncının yükseldiği ve 30 saniye ile birkaç dakika arasında süren plato evresi gelir. Bunu erkekte prostat, ve diğer bezlerin 4-5 ritmik kasılmasının da eşlik ettiği semenin güçlü bir şekilde atılması ile karakterize ejakülasyon ve orgazm; kadında ise vajinanın alt bölümünün istemsiz kasılması ile rahmin güçlü ve sürekli kasılmaları ile karakterize orgazm fazı izler. Son olarak da cinsel organlardan kanın çekilmesiyle bedenin dinlenme durumuna dönmesi ve buna öznel bir iyilik duygusunun eşlik ettiği son evre olan çözülme evresi gelmektedir."

Bu dört dönemin her birine ait cinsel sorunlar cinsel işlev bozukluklarını oluşturmakta olduğunu ifade eden Prof. Dr. Bozkurt, bu sorunların her biri uzman terapistlerce ele alınmakta ve tedavilerinin yapılmakta olduğunu kaydetti.

Prof. Dr. Bozkurt, Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Psikiyatri Anablim Dalı'nın deneyimli terapistleri ile cinsel tedaviler uygulayan merkezlerden biri olduğunu dile getirirken, her imkanı sağlayabildiklerini vurguladı.