DKB: "Bu daha başlangıç, mücadeleye devam!"

Devrimci Komünist Birlik, geçtiğimiz günlerde Cumhuriye Meclisi'nde oylanarak kabul edilen Koordinasyon Ofisi kurulması yasasına tepki gösterdi. Birlikten yapılan açıklamaya göre kendi halkına ve gençliğine sırtını dönen hükümetin amacının ülkenin yönetimini Türkiye Cumhuriyeti bürüklatlarının kontrolüne vermek olduğu belirtildi.

Yapılan yazılı açıklamanın tam metni şöyle:

Kıbrıslı Türk gençliği günlerdir sokakta sürdürdüğü mücadele ile önemli bir sınav verdi. Tüm olumsuzluklara rağmen kararlılıkla direndi ve "Koordinasyon Ofisi" ile rehin alınmaya çalışılan geleceğine sahip çıktığını gösterdi.

Kıbrıslı Türk gençliği sadece geleceğine sahip çıkmadı, en kitlesel örgütlerin dahi yapamadığını başararak, günlerce sokakta dinamik bir eylemsellik sergiledi. Ve bunu herhangi bir örgüte bağlı olmadan, kendi dinamik inisiyatifi ile tüm örgütsüzlüğüne ve yetersizliklerine rağmen başardı.

Evet, kendi gençliğine ve halkına sırtını dönen ve varlığını ülkemizin kuzeyinde kurulu sömürgeci işgal rejimine bağlayanlar, varlıklarının tabiatı gereği elleri titremeden bu yasayı onaylamış olabilirler. Ancak gençliğin kendi geleceği için harekete geçmesini sağlayarak, aslında bu ülkenin gerçek kurtuluşuna ve kendi kendini yöneteceği demokratik bir halk iktidarının kurulmasına dolaylı olarak katkıda bulundular.

Son dönemde gerek Su Hakkının Gaspedilmesi, gerekse de "Koordinasyon Ofisi Yasası"nın kabul edilmesi süreçleri 1974'ten beridir kesintisiz olarak uygulanmakta olan kapsamlı bir planın parçalarıdır. NATO planları çerçevesine ikiye bölünen ülkemizin kuzeyi TC devletinin sömürgeci işgal politikaları ile adım adım ilhak edilmektedir. Bugün gelinen nokta ise, bu kapsamlı planın son aşamasına gelindiğini ve TC egemenlerinin kuzey coğrafyayı kültürel, sosyal, ekonomik, siyasi her alanda etkin ve kalıcı bir şekilde egemenlikleri altına almak için gerekli adımları atmaya başladıklarını göstermektedir.

Öyle ki artık ülkemizin kuzeyinde sözde bir bağımsız devlet ve onun göstermelik dahi olsa "egemen" kurumlarına bile ihtiyaç duymamaya başlanmıştır. Artık tüm alanlardaki etkin kontrol, açıktan TC bürokratlarının kontrolündeki mekanizmalara devredilmektedir. Bu durum mücadelenin artık basit bir hak aramayla sınırlanamayacağını ve kapsamlı bir kendi ülkemize sahip çıkma ve özgürlüğümüze elde etme boyutuna evrildiğini göstermektedir.

Devrimci Komünist Birlik olarak bizler gerek Su Hakkının Gaspedilmesi, gerekse de "Koordinasyon Ofisi Yasası"nın kabul edilmesi sürecinde üzerimize düşen görevleri yeterince yerine getiremediğimizin çok iyi bilincindeyiz. DKB olarak kısıtlı olan gücümüzü yeteri kadar mobilize etmeyi, ve ülkemize sahip çıkma, kendi kendimizi yönetme mücadelesine gerektiği kadar katkı koymayı başaramadık. Bugün ise önümüzde giderek kendini dayatan devrimci tarzda bir özgürlük mücadelesi durmaktadır.

DKB kısıtlı gücüne ve buna bağlı tüm yetersizliklerine rağmen bu mücadelede üzerine düşen sorumluluğu üstlenmekten kaçınmayacaktır. Gücümüzün son zerresine, elimizdeki her bir mücadele aracına kadar, direnmeye ve ülkemizi özgürlüğe kavuşturmaya hazırız! Ülkemiz gençliğinin ve işçi, emekçi kitlelerinin gerek güney coğrafyada bundan kısa bir dönem önce TROYKA'ya karşı yürüttüğü, gerekse kuzey coğrafyada TC'nin gerici politikalarına karşı her fırsatta yükselttiği mücadeleye güveniyoruz ve bu mücadeleye en güçlü şekilde omuz vermeye hazırız.

Mücadele henüz kaybedilmedi, çünkü tıpkı Gezi Ayaklanması günlerinde haykırdığımız gibi; Bu Daha Başlangıç, Mücadeleye Devam!