EĞİTİM
okuma süresi: 17 dak.

Çatışma çözümü bağlamında kanlı noel analizi

Çatışma çözümü bağlamında kanlı noel analizi

Yaprak Akkuş - Çatışma çözümü bağlamında kanlı noel analizi

Yayın Tarihi: 18/12/14 15:39
okuma süresi: 17 dak.
Çatışma çözümü bağlamında kanlı noel analizi
A- A A+

ÇATIŞMA ÇÖZÜMÜ BAĞLAMINDA KANLI NOEL ANALİZİ

Yaprak AKKUŞ

Çankırı Karatekin Üniversitesi

Uluslararsı İlişkiler Bölümü

Lisans Öğrencisi

GİRİŞ

Çatışma çözümü disiplini İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ortaya çıkan bir disiplin olup, bireyler arasından uluslararası platforma kadar ulaşabilen örgütler arasında da olabilen, çatışmanın kaçınılmaz, bazı görüşlere göre yapıcı veya yıkıcı, hatta gerekli ve yararlı olduğu savunulan disiplinlerarası bir alandır. Çatışma çözümüdisiplini, çatışmanın taraflarının devamı gelecek şekilde bir barışa ulaşmalarını amaçlar. Barış kavramının da negatif ve pozitif barış olarak ikiye ayrıldığını göz önünde bulundurursak bu durumda çatışma çözümü uygulayıcıları pozitif barışı hedeflemektedirler. Kıbrıs'ta gerçekleşen Kanlı Noel olaylarında göreceğimiz çatışmanın temelinde ise Maslow'un ihtiyaçlar piramidindeki güvenlik ve ait olma ihtiyaçları yatmaktadır. Diğer bağlamda söylemek gerekirse Maslow'u da temel alarak teorisini oluşturan John Burton'un (İnsan İhtiyaçları Teorisi'ndeki) kimlik ve güvenlik ihtiyacı bu çatışmanın da ortaya çıkmasındaki etmendir. Rum kesiminin kendilerini Yunanistan'a ait görmeleri ve Kıbrıs Adası'nı Rumlar'dan oluşan bir demografik yapı haline getirerek Yunanistan ile birleşmek istemeleri sorunun kimlik ayağını oluştururken, Kıbrıs Türkleri'nin bu nedenlerden dolayı harekete geçen Rumlar karşısındaki çatışmada güvenliklerinin olmaması ve bu durumu devam ettirmemek için çatışmaya girmeleri çatışmanın diğer ayağı olan güvenlik ihtiyacını doğurmuştur. Ada da Ortodoks Rumlar ile, Müslüman Türkler bulunduğu için kültür bağlamında da birbirinden ayrılmış iki toplum görmekteyiz. Rum kesiminin 'biz/onlar' ayrımı yapmaları çatışmaların psiko-analitik yönünü de ortaya koymaktadır. Kanlı Noel için çatışmanın birincil tarafları Rumlar, EOKA, Türk Mukavemet Teşkilatı ve Kıbrıs Türkleri'dir. Genel anlamda Kıbrıs çatışmalarına baktığımız zaman ise ikincil taraflar olarak İngiltere, Türkiye, ABD ve Yunanistan'ı söyleyebiliriz. Çatışmalarda yer yer Amerika Birleşmiş Milletler'in müdahalesi de olduğu için üçüncül taraf olarak da Birleşmiş Milletler söylenebilir. Makalenin devamında çatışmanın tarihinden, geniş anlamda nedenlerinden, bağlamından, dinamiğinden ve sonucundan bahsedilecektir.

ÇATIŞMANIN TARİHİ VE KONUSU

Kıbrıs Adası, jeopolitik öneme sahip olan bir ada olup, bölgede ki devletlerin ilgisini çekmiş ve tarihi süreçte de mücadelelere sahne olmuştur. Uzun bir dönem Türk egemenliğinde bulunan ada, güvenlik açısından ve adada yaşayan Türkler açısından Türkiye için büyük bir önem teşkil etmektedir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde ele geçirilen adada Müslüman Türkler ve Ortodoks Rumlar yaşamaktaydı. İlk Yunan isyanlarının başlaması ardından Yunanistan'ın, Osmanlı'dan ayrılması ve Megali İdea'yı benimsemesi ve bunu gerçekleştirmek üzere ortaya koydukları Enosis planı ilişkilerin gitgide gerginleşmesine neden olmuştur. Osmanlı daha sonrasında Rusya ile savaşa girmesi sonucunda adanın yönetimini İngiltere'ye bırakmış ada İngilizler'in sömürgesi haline gelmiş ve bu durumdan memnun olan adada ki Rumlar, Enosis isteklerini dile getirmeye başlamışlardır. İngiltere'nin, Rum yanlısı izlediği politikalar ve uygulamaları adada ki Türkler'i ekonomik anlamda zor duruma düşürmüştür. Güçlenen Rumlar için adadan Türkler'i çıkartmanın bir yolu bulunmuştur. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş dönemin de Türkiye uluslararası ortamın getirdiği şartlardan dolayı Türkiye, adada ki Türkler ile ilişkilerini kültürel düzeyde tutmak zorunda kalmıştır.

Adada bulunan Rumlar ise artık İngiliz sömürgesi olmamak adına İngiltere'ye karşı ayaklanmalar düzenlemeye başlamışlardır. 1950'lerin ortasına gelindiğinde Türkiye 'taksim' tezini savunmaya başlamış, ada üzerine politikaları bu şekilde gelişmiştir. 1960 yılında BM arabuluculuğu ile ada da ortak bir yönetim belirlenmiştir. Rumların, adanın bağımsızlığını, Kıbrıslı Türklerin eşit kurucu ortaklığını, egemenliği eşit paylaşmasını, ana vatan Türkiye'nin garantörlüğünü ve 950 kişilik Kıbrıs Türk Kuvvetleri Alayı'nın fiilen adada bulunmasını içine sindirememesi ve şüphesiz en önemlisi Enosis hayalinden vazgeçmemeleri, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kuruluşundan sadece üç yıl sonra çökmesine sebep olur.1

Rumlar'ın ortak yönetim ile kurulan hükümetten memnun olmamalarını göreceli yoksunluk teorisi ile açıklayabiliriz. Göreceli yoksunluk teorisi, beklenenin çok fakat elde edilen sonucun az bekleneni karşılayamadığı bir durumu açıklamaktadır. Bu durumda da gördüğümüz üzere Rum kesimi ada da tam bir hakimiyet, Yunanistan'a bağlanmayı ve Türkler'in olmamasını isterken ortak bir yönetim kurulmuş ne kadar kendi baskınlıkları çok olsa da beklenenlerden dolayı tatminsizlik oluşmuştur.Uzun bir süreç olan Kıbrıs Sorunu, 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı'yla Türkiye'nin direk etkisi ile günümüzde ki halini almış ve ada taksim edilmiştir. Bu süreçte olayların belki de Türkiye için katlanılamaz boyuta gelmesinde ki en etkili olan olay da Kanlı Noel olmuştur.

KANLI NOEL ÇATIŞMASI

16 Ağustos 1960 tarihinde Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'nin garantörlüğünde kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti Rumların Enosis hayalleri yüzünden uzun süre yaşamaz ve Kıbrıs tarihine Kanlı Noel olarak geçen ve 21 Aralık 1963 günü patlak veren saldırılar başlar.2Rum ordusunun komutanlığını da yapan emekli Yunan generali Karamanlis'in de yıllar sonra itiraf ettiği gibi, 1960-1963 Kıbrıs Cumhuriyeti döneminde, Cumhuriyetin Cumhurbaşkanının emri ileEOKA'cılardan 5000 kişilik gizli birordu oluşturulmuş, başta Papadopulos, Klerides ve Yorgacis olmak üzere ortaklık Cumhuriyeti'nin Bakanlarından oluşan gizli AKRİTAS örgütü kurulmuş ve Türk Halkını 6 saat içinde soykırımdan geçirmeyi amaçlayan AKRİTAS Soykırım Planı yapılmıştı.3

Bu planlamalar doğrultusunda gerçekleştirilen Kanlı Noel 20 Aralık gecesi başlayıp 25 Aralık'a kadar devam etmiştir. 20 Aralık gecesi Lefkoşa'dan başlayarak adada ki Türk halkı temizlenmeye çalışılmıştır. Rumlar eğer ki Lefkoşa'ya sahip olurlarsa, yani merkeze, adanın diğer bölümlerini de kolayca ele geçirebileceklerini düşünüyorlardı. Bunun üzerine 20 Aralık gecesi arabalara ateş açmaya, sokakta gördükleri Türkler'in üstlerini aramaya başladılar. Çok iyi eğitim görmüş 20.000 kişilik EOKA teröristleri; havan topları, bazukalar ve en modern silahlarla donatılmış olarak Yunan Alayı'na mensup askerlerle birlikte Türkler'e karşı saldırıya geçtiler. Hazırlanmış olan Harekât Planı'na göre Lefkoşa'daki Türkler, 8 saat içinde mağlup edilerek teslim alınacak, diğer şehirlerdeki ve köylerdeki Türk halkı da teslim olacaklardı.20 Aralık 1963 gecesi, Lefkoşa'nın Tahtakale semtinde otomobillere açılan ateş sonucunda Zeki Halil ve CemaliyeEmirali öldürülmüş, bir grup Türk de açılan ateş sonucunda yaralanmıştır.

21 Aralık günü bu saldırıyı kınamak için Lefkoşa Türk Lisesi bahçesinde toplanan Türk öğrencileri, EOKA çetesi mensupları tarafından kurşunlanmış ve aynı gün Lefkoşa'daki Atatürk büstüne de saldırılmıştır. Bir gün sonra Türkiye Büyükelçilik binası ile Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı'nın ikametgâhına ateş açılmış, Lefkoşe'nin Küçük Kaymaklı semti kuşatma altına alınmıştır. Kanlıdere bölgesinde Türklere karşı saldırı düzenlenmiştir. Akritas Planı artık fiilen uygulamaya konulmuştu.4Bu gelişmelerin ardından Türk kesimi uzlaşmacı bir tavır sergilemiş gerekli mercilere durumları bildirmiş ve kendi halkından sakin olmasını istemiştir. Bu bağlamda baktığımız zaman Rum kesiminin çatışma stili (dinamiği) kazan-kaybet şeklindeyken Türk kesimi başlarda tilki ( uzlaşma) stili bir çatışma izlemiş fakat artan askılar sonucunda Türkler de kazan-kaybet stiline dönmüştür.Makarios, 22 Aralık 1963günü Garanti Antlaşması'nı tanımadığını ilân etmiş, bu, Rum saldırganlara daha da cesaret vermişti.5

Kimlik ihtiyacı içinde olan Rumlar, planlarını gerçekleştirebilmek için Yunanistan'ın desteği ile gerçekleştirdikleri çatışmanın içinde bulunan şiddetin fiziksel şiddet türünün bir örneğidir. Freudian'ın anlayışına göre de düşman ihtiyacı unsurunun bu çatışmada etkili olduğunu söyleyebiliriz. Rumlar'ın adadaki Türkler'i düşman olarak görmeleri, milliyetçilik duyguları ile gelişen Akritas Planı ve Enosis, bu düşünceler doğrultusunda oluşturulan EOKA, Kanlı Noel çatışmasını hazırlayan gelişmeler olmuştur. 21-22 Aralık tarihinde meydana gelen olaylar Ayvasıl olayları olarak adlandırılırken 24-25 Aralık tarihleri arasında gerçekleşen çatışmalar da Kumsal Baskını olarak bilinmektedir. 23 Aralık günü Türkiye'nin girişimi ile İngiltere ve Yunanistan'la birlikte bir bildiri yayımlanmasına rağmen çatışmalar durmadı.

24 Aralık Salı günü de Rumların saldırıları bütün şiddetiyle devam eder. Kumsal bölgesinin ölü bölge olarak düşünülerek savunmasız bırakılması üzerine, uzun zamandır bu bölgede Türklerle yaşayan ve Türkleştiği zannedilen Avrağami isimli Ermeni asıllı bir Rum'un bu bölgede Türk direnişi olmadığını Rumlara haber vermesiyle Rum katliamları da derhal başlar. Terezepulos kod isimli bir Yunan subayının komutasındaki 150'den fazla Rum bu bölgede bulunan Severis Un Fabrikası'ndaki Rumların ateş desteğiyle Kumsal bölgesine gelirler ve Lefkoşa'nın Kumsal semtinde İrfan Bey Sokak, 2 numarada oturmakta olan KTAK doktoru Binbaşı Nihat İlhan'ın 37 yaşındaki eşi Mürüvvet İlhan, çocukları Murat, Kutsi ve Hakan saklandıkları küvetin içinde Rumlar tarafından katledilir ve dünya basını bu olayı anında bütün dünyaya yansıtır.6Binbaşı Nihat İlhan'ın ailesinin öldürülmesi Kıbrıslı Türkler için bir seçilmiş travma örneği teşkil etmektedir. Bununda göstergesi olarak öldürüldükleri evin şu an Barbarlık Müzesi olarak sergilenmesi ve Kanlı Noel denildiği zaman Türkler'in aklına ilk bu olayın gelmesi gösterilebilir. Adada ki EOKA faaliyetlerine karşılık Kıbrıs Türkler'inin oluşturduğu Türk Mukavemet Teşkilatı' da çatışmalara dâhil olmuştur. Zaten 1950'lü yıllarda EOKA'ya karşı kurulmuş olan TMT, Kanlı Noel çatışmalarında da karşı şiddette başvurmuştur. Türk muhafızlar Dr. Fazıl Küçük'ün bürosuna, Lefkoşa'da Londra Palas Oteli üzerinden Türk evlerine silah ve bomba ilesaldıran Rum askerleri ile çarpışmışlardır.7

24 Aralık'ta da çatışmaların kesilmeden devam edilmesi sonucunda Türkiye, Garantör Antlaşması'na dayanarak 25 Aralık tarihinde hazırlıklara ve girişimlere başladı. 25 Aralık 1963 tarihinde Türk Alayı, garnizonundan ayrılarak gerekli mevzilere yerleşti. Bu sırada Türk Hava Kuvvetleri'ne bağlı savaş uçakları da Lefkoşa üzerinde ihtar uçuşlarına başladılar.8 Bunun üzerine Yunanistan ateşkesi ne kadar kabul etmiş olsa da Rum çeteleri faaliyetlerini sürdürmekten geri kalmıyordu. Türk hükümeti, ateşkesin sağlanması için İngiltere ve Yunanistan nezdinde girişimlerde bulunmuş ancak bu girişimlerden sonuç alamayınca Türk jetleri 26 Aralık 1963'de Ada üzerinde ihtar uçuşunu yapmıştır. Bunun sonucu olarak İngiliz generali Joung komutasında üç devletin katıldığı bir Barışı Koruma Kuvveti kurulmuş ve iki toplum arasında 30 Aralık 1963'de Yeşilhat Antlaşması yapılmış ve böylece Kıbrıs'ın taksimi fiilen gerçekleşme yoluna girmişti.9

SONUÇ

1963 Kanlı Noel'inin bilançosu, 364 Kıbrıs Türkünün katli ve 25000 Kıbrıs Türkünün göçe zorlanmış olması olarak özetlenebilir. Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin olaylarla ilgili raporunun 180. Paragrafında ise şu bilgiler verilmektedir: "Tylliria'daki çatışma da dâhil Adadaki son olaylarda mülkiyete verilen zarar hakkında Birleşmiş Milletler Barış Gücü etraflıbir araştırma yapmıştır. Bu araştırma, çoğu Türk Köyü veya müşterek yerleşim olan 109 köyün ve 527 evin tahripedildiğini ve 2000'inin ise yağmaya uğradığını ve zarar gördüğünü saptamıştır. Ktima'da 38 ev ve dükkân tamamen, 122'si ise kısmen harap olmuştur. Lefkoşa'nın Omorphita (Türk) bölgesinde 50 ev tamamen yıkılmış, aynı bölgede ve civarındaki 240 ev de kısmen harap olmuştur."10

Kanlı Noel çatışmaları gerek BM etkisi gerekse Türkiye'nin müdahalesi ile negatif barış ortamı sağlanmıştır. Ancak dönem dönem çatışmalar 15 Kasım Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kurulmasına kadar devam etmiştir. Günümüzde de tam anlamı ile pozitif barış sağlanamamıştır. Rum kesiminin kimlik ihtiyacı devam ederken Türk kesiminin ise tanınma ihtiyacı söz konusudur.

KAYNAKÇA

Akyol, Ahmet. " http://www.ahmetakyol.net/kanli-noel-olaylari/"

Arık, Umut. "Kıbrıs Krizi" EUL Journal of SocialSciences (2:1) LAÜ Sosyal Bilimler Dergisi, Haziran-2011, ( http://en.lau.edu.tr/euljss/si1.pdf)

Keser, Ulvi. "21 Aralık 1963 Kanlı Noel, Kumsal Faciası ve Bugüne Yansımaları", "http://web.deu.edu.tr/ataturkilkeleri/ai/uploaded_files/file/dergi_23_son/05__Ulvi_Keser.pdf"

Keser, Ulvi."Son Elli Yıllık Süreç İçinde Kıbrıs Meselesi ve Avrupa Birliği", Stratejik Araştırmalar Dergisi, Sayı: 2, Eylül- 2003, Yıl: 1

Özkan, Ali. "ENOSİS, Kanlı Noel Olayı ve Birleşmiş Milletlerde Kıbrıs Sorununda Türkiye'ye Arnavutluk Desteği", TheJournal of AcademicSocialScienceStudies, International Journal of SocialScience, Cilt: 6, Bölüm: 2, p. 765-796, Şubat-2013

(http://www.jasstudies.com/Makaleler/94952692_41%C3%B6zkanali_T-765-796.pdf)

"http://www.forumgercek.com/tarihteki-soykirimlar-tarihsel-katliamlar/60596-kanli-noel-kibris-aralik-1963-a.html"

"http://ilginctarih1.blogspot.com.tr/2013/05/kibrista-kanli-noel-21-25-aralik-1963.html"

1Ulvi Keser, "Son Elli Yıllık Süreç İçinde Kıbrıs Meselesi ve Avrupa Birliği", Stratejik Araştırmalar Dergisi, Sayı: 2, Eylül- 2003, Yıl: 1, s.244

2Ulvi Keser, "21 Aralık 1963 Kanlı Noel, Kumsal Faciası ve Bugüne Yansımaları", "http://web.deu.edu.tr/ataturkilkeleri/ai/uploaded_files/file/dergi_23_son/05__Ulvi_Keser.pdf " (15.12.2014) S.97

6Ulvi Keser, "21 Aralık 1963 Kanlı Noel, Kumsal Faciası ve Bugüne Yansımaları", "http://web.deu.edu.tr/ataturkilkeleri/ai/uploaded_files/file/dergi_23_son/05__Ulvi_Keser.pdf " (15.12.2014), S.101

7Ali Özkan, "ENOSİS, Kanlı Noel Olayı ve Birleşmiş Milletlerde Kıbrıs Sorununda Türkiye'ye Arnavutluk Desteği", TheJournal of AcademicSocialScienceStudies, International Journal of SocialScience, Cilt: 6, Bölüm: 2, p. 765-796, Şubat-2013 (http://www.jasstudies.com/Makaleler/94952692_41%C3%B6zkanali_T-765-796.pdf) s.779

8Ahmet Akyol, " http://www.ahmetakyol.net/kanli-noel-olaylari/" (15.12.2014)

9Ali Özkan, "ENOSİS, Kanlı Noel Olayı ve Birleşmiş Milletlerde Kıbrıs Sorununda Türkiye'ye Arnavutluk Desteği", TheJournal of AcademicSocialScienceStudies, International Journal of SocialScience, Cilt: 6, Bölüm: 2, p. 765-796, Şubat-2013 (http://www.jasstudies.com/Makaleler/94952692_41%C3%B6zkanali_T-765-796.pdf) s.781

10Umut Arık,"Kıbrıs Krizi"EUL Journal of SocialSciences (2:1) LAÜ Sosyal Bilimler Dergisi

Haziran-2011, (http://en.lau.edu.tr/euljss/si1.pdf) s.4

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.