İÇ HABERLER
okuma süresi: 7 dak.

Özgürgün: Geleceğe dair bir yol haritası çizmek

"Geleceğe dair bir yol haritası çizmek"

<P>Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün Ankara'da düzenlediği basın toplantısında Ankara'da bulunmalarının amacını "Geleceğe dair bir yol haritası çizmek" olarak niteledi.Özgürgün'ün basın toplantısında dağıtılan yazılı metin şöyle:</P>

Yayın Tarihi: 30/10/09 12:02
okuma süresi: 7 dak.
"Geleceğe dair bir yol haritası çizmek"
A- A A+

Ankara ziyaretimizin nedeni Anavatan devleti ve hükümetinin en üst düzeyinde Kıbrıs konusunda gelinen aşamaya ilişkin değerlendirmelerde bulunmak ve geleceğe dair bir yol haritası çizmektir.

Dışişleri Bakanı Sayın Ahmet Davutoğlu ile çok verimli bir görüşme yaptık, müzakere sürecini değerlendirdik, gelinen aşamaya ilişkin görüşlerimizi aktardık. Bugün sayın cumhurbaşkanı gül ile bir araya geleceğiz.

Kıbrıs konusunda önemli bir aşamaya girilmiştir. Rum tarafının niyeti bellidir. Türkiye'nin ab üyelik sürecini kullanarak Türkiye ve Türk tarafı üzerinde baskı yoluyla taviz koparmaya çalışmaktadırlar.

Bu amaçla da uluslararası alanda yoğun bir diploması atağına geçmişler, müzakere masasında adil bir şekilde müzakere etmek yerine, türlü oyunlarla müzakere dışında kendi avantajları lehinde kazanımlar elde etme çabasındadırlar. Bu oyunlar bizim için yeni değildir.

Nitekim Hristofyas'ın ve diğer Rum yetkililerin son dönemdeki açıklamaları müzakere masasında değil baskı şantaj yoluyla, Türkiye'yi köşeye sıkıştırarak kazançlar elde etme hedefinde olduklarını açıkça göstermektedir.

Bu bağlamda bir açıklamaya özellikle dikkat çekmek istiyorum, Hristofyas'ın Guardian gazetesinde yer alan son açıklaması tüylerimizi ürpertmiştir. Hristofyas'ın açıklamaları eğer doğru yansıtılmış ise, GKRY lideri uluslararası topluma Türkiye'yi Hitler döneminde olduğu gibi memnun etmek için çaba göstermemesi yönünde çağrıda bulunmaktadır. Bu öncellikle hiçbir ahlak ve siyaset adamlığına sığmayan ifadelerdir.

Hristofyas bu konuşmasının hesabını vermek zorundadır. Tüm uluslararası toplum tarafından bilinmektedir ki, Türkiye Kıbrıs müzakerelerine gereken desteği vermektedir ve bunun 2004 Annan planı sadece bir örnek olmak üzere birçok kez ispatlamıştır. Anavatanımızın en üst düzeyinde gerek üçüncü ülkelerle yaptıkları görüşmelerde gerek uluslararası konferanslarda verilen mesaj hep aynıdır: Türkiye'nin kapsamlı bir çözüme desteği yinelenmektedir.

Hal böyle iken ve Rum tarafının "Kıbrıs Cumhuriyeti" unvanı ve özellikle ab üyeliği avantajlarıyla esasen "appeasment" politikası beklentisinde olan taraf çözümsüzlüğün mimarı olan, 2004 yılında Annan planına hayır diyerek bunu bir kez daha ispatlayan Hristofyas, partisi AKEL ve Rum liderliğinin değişmez Türk düşmanı mantalitesi ve politikalarıdır.

GÖRÜŞMELERDİN HEDEFİ:

Tam teşekkülü müzakereler süreci devam etmektedir. Buradaki hedefimiz bellidir. Kıbrıs Türk halkının egemenliğini, siyasi eşitliğini ve tam güvenliğini sağlayacak kapsamlı bir anlaşmaya varmak için müzakereler sürecine katılınmaktadır.

Kıbrıs Türk tarafı için, müzakerelerin hedefi sulandırılmamış iki kesimliliğe, iki halkın siyasi eşitliğine, kurucu devletlerin siyasi eşit statüsüne dayalı yeni bir ortaklığın kurulacağı ve Türkiye'nin etkin ve fiili garantisinin devam ettiği bir anlaşmaya varmaktır.

-Üzerinde ısrarla durduğumuz nokta, özellikle 1960 anlaşmaları teyit edilen eşit siyasi haklarımızı zedeleyecek öneriler ile var olan ve bizim için vazgeçilmez olan iki ayrı demokrasi ve iki ayrı halkın varlığına, bunu en ufak bir şekilde sulandıracak bir şekilde detaylandırmalara karşı olacağımızı vurgulamak isterim.

Rum tarafı Kıbrıs sorununu müzakere masası dışında, üçünü üye ülkeler ve uluslararası kuruluşlar nezdinde yapmakta olduğu girişimler ve aldırttığı kararlar yoluyla kendi lehine çözme hedefindedir. Kaldı ki, müzakere masasına getirdiği öneriler ile de süreci çıkmaza sokmayı veya yavaşlatmayı hedeflemektedir.

Örnek vermek gerekirse, hepinizin yakından takip ettiği bir Orams davası konusu vardır. Bu davada Avrupa Adalet Divanında alınan kararı ve mülkiyet konusuna ilişkin Avrupa insan hakları mahkemesinde alınan diğer kararlı müzakere sürecinde daha katı bir tutum benimsemek için kullanacağı açıktır. Zaten, Rum tarafı mülkiyet başlığı görüşüldüğü sıralarda, kişilerin mülkiyet haklarının tanınması gerektiğini, 1974 öncesi mal sahibinin isteklerinin öncelikli olduğu ve geri dönüş hakkının tanınması gerektiği yönünde katı bir tutum benimsemişti.

Rum tarafının Garanti ve İttifak Anlaşmalarına ilişkin sergilemekte olduğu tutum da kabul edilmezdir. Rum tarafı AB üyeliğini öne sürerek yeni kurulacak ortaklığın mevcut garanti sistemine ihtiyacı olmadığını, söz konusu garanti sisteminin günümüz şartlarına uygun olmadığını iddia etmektedir.

Kıbrıs Türk tarafı için garanti sisteminin önemi ve Türkiye'nin ada'da etkin ve fiili garantisinin devamı izahtan varestedir. Türkiye'nin etkin ve fiili garantisinin yer almadığı bir anlaşmaya imza koymamız, halkımızın onay vermesini beklemek hayalciliktir.

Kıbrıs Türk tarafı iyi niyetle masada olmaya devam etmektedir. Ancak Kıbrıs Türk tarafının ilelebet masada iyi niyetle oturacağını düşünmek de hayalciliktir.

Uluslararası toplum, Rum tarafını ciddiyetle müzakere etmek yönünde teşvik etmeli gereken baskıyı Rum tarafı üzerinde kurmalıdır. Müzakereler sonsuza kadar süremez.

Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye ada'da adil ve kapsamlı bir çözüm istediklerini ispatlamış taraflardır.

Bugün Rum tarafının uluslararası arenadan bizi dışlamak, temsiliyetimize engel olmak, sesimizi boğmak, ekonomimizin güçlenmesine yönelik çalışmalarımıza taş koymak için "tanınmışlığın" getirdiği her türlü avantajı kullanmasına rağmen biz yine de ada'da da kapsamlı bir çözüme destek vermeye ve bu yönde adımlar atmaya devam etmekteyiz.

Mevcut durumun tek kazançlısı 1964'te silah zoruyla gasp ettiği "Kıbrıs Cumhuriyeti" unvanını elinde tutan ve uluslararası tanınmışlık ile ab üyeliğinin avantajlarını kullanarak "devlet işlerine" Kıbrıs sorunu çözümlensin çözümlenmesin devam etme olanağına sahip olan Rum tarafıdır. Bu adaletsizliğin devam etmesine izin verilmemelidir.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.