İÇ HABERLER
okuma süresi: 10 dak.

Talat: Sorun çözümlenmek zorunda

"Sorun çözümlenmek zorunda"

<P>Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, müzakerelerde sona gittikçe yaklaştıklarını, bunun kesin olduğunu belirterek, "Bu sorun çözülmek zorundadır, çözülecektir; ancak bu çözümün ne zaman ve hangi koşulların zorlamasıyla gerçekleşeceği henüz tam olarak netleşmiş değil. Fakat Kıbrıs sorununun çözümünden başka çare yoktur" dedi.</P>

Yayın Tarihi: 27/11/09 20:59
okuma süresi: 10 dak.
"Sorun çözümlenmek zorunda"
A- A A+

Cumhurbaşkanı Talat, nisan ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimine kadar anlaşmaya varılması ümidinin hâlâ var olduğunu kaydederek, ocak ayında müzakereleri hızlandırma hedefleri bulunduğunu söyledi.

Talat, Avrupa Birliği'nin (AB) de, Birleşmiş Milletler'in (BM) de Kıbrıs sorununda çözüm istediğini, dünyanın bu sorundan bıkıp usandığını ifade ederek, "Bence bu sorunun ömrü dolmaktadır. Kim ne derse desin, bu sorun çözümlenmek zorundadır, çözümlenecek. Tabi nasıl çözümlenecek, bütün mesele oradadır" diye konuştu.

Çözümsüzlüğün yarattığı belirsizliğin göç yanında birçok soruna yol açtığına işaret eden Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, hayatın tüm alanlarına bakıldığında Kıbrıslı Türkler için Kıbrıs sorununun çözümünün şart olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Talat, dün gece Vadili köyünü ziyaret ederek köylülere müzakerelerle ilgili bilgiler verdi, sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı'na eşi Oya Talat da eşlik etti.

Vadili Spor Kulübü'nde yer alan ve çok sayıda köylünün katıldığı toplantının başında konuşan Vadili Belediye Başkanı Şahin Sapsızoğlu, "Kıbrıs nereye gidiyor" konusunda ve yıllardır göç veren bölgelerinde göçün durması için neler yapılması gerektiği konusunda Cumhurbaşkanı'nı dinlemek için davet ettiklerini söyledi. Sapsızoğlu, Vadililerin Kurban Bayramı'nı da kutladı.

Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat halkın Kurban Bayramı'nı kutlayarak başladığı konuşmasında, yoksul insanların desteklenmesi amacıyla İslam âleminin kutsal bayramının dostluk, kardeşlik duygularıyla kutlandığını söyledi.

Talat, yatırım olmaması, kırsal kesim arazisi dağıtılmaması nedenleriyle bölgeden göç yaşandığını, tüm bunların ana nedeninin ise Kıbrıs sorunu olduğunu kaydederek, çözümün daha da önemli hale geldiğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Talat, müzakerelerde sona gittikçe yaklaştıklarını, bunun kesin olduğunu belirterek, "Bu sorun çözülmek zorundadır, çözülecektir; ancak bu çözümün ne zaman ve hangi koşulların zorlamasıyla gerçekleşeceği henüz tam olarak netleşmiş değil. Fakat Kıbrıs sorununun çözümünden başka çare yoktur" dedi.

Kıbrıs Türk halkının İngiltere'ye ve diğer ülkelere göç vermesinin nedeninin belirsizlik olduğunu ifade eden Talat, Kıbrıslı Türkler açısından belirsizliğin çok kötü olduğunu, bundan kurtulmak gerektiğini söyledi.

"Sadece bu nedenle bile Kıbrıs sorununu çözmek istememiz anlaşılırdır" diyen Cumhurbaşkanı Talat, izolasyonlar, ekonomik kısıtlamalar, uluslar arası temas olamaması, üretilenlerin yurt dışına satılamaması, yurt dışıyla ancak Türkiye'nin aracılığıyla bazı temaslar kurulabilmesi gibi acı çektiren sorunların tümünün Kıbrıs sorunundan kaynaklandığını anlattı.

Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Kıbrıs Türk bankalarının kara para aklamakla suçlandığını, böyle bir şey olmadığını söyleyerek Cumhurbaşkanlığı'nın da çalışmasıyla yasa hazırladıklarını, büyük gürültülerle yasanın geçtiğini ve bunun üzerine kara para aklayan ülkeler listesinden çıkıldığını anımsattı. Talat, izolasyonlardan dolayı KKTC'deki bankaların bankalar arası havalede kullanılan numarası olmadığı için havale yapamadığını, sıkıntı yaşandığını, uluslar arası alanda kredi bulamadığını ifade etti.

"Hayatın hangi alanına bakarsanız bakın bizim için Kıbrıs sorununun çözümü zorunluluktur" diyen Talat, "dünya gücü" haline gelen Türkiye açısından da Kıbrıs'ın her zaman, her adımında ayağına takıldığını söyledi ve örnekler verdi.

Cumhurbaşkanı Talat, AB'nin de Güney Kıbrıs'ı üye aldıktan sonra iç meselesi haline gelen Kıbrıs sorununu çözmek istediğini, BM'nin de bu işin peşinde olduğunu kaydederek, şöyle konuştu:

"Kısacası dünya bu sorundan bıktı, usandı. Bence bu sorunun ömrü dolmaktadır. Kim ne derse desin, bu sorun çözümlenmek zorundadır, çözümlenecek. Tabi nasıl çözümlenecek, bütün mesele oradadır. İşte onu tayin edecek şimdilik sadece biz görünüyoruz. 'Şimdilik' diyorum çünkü bir dünya sorunu olan bu sorunun uluslar arası toplumun da ilgisini çekeceği ve daha fazla müdahil olacağı günler mutlaka gelecektir. Hatırlayın 2002'de ve 2004'te bu oldu. BM plan sundu, genel sekreter 'boşlukları da ben dolduracağım' dedi, bir plan çıktı ve sunuldu. İşte o sırada Kıbrıs Türkü önemli bir değişim yaşadı. O büyük değişim, çözüm planına 'evet' demesi dünyada Kıbrıs Türkü'ne bakışı değiştirdi. Türkiye'ye bakışı da değiştirdi. Bu da çok önemlidir. Türkiye bugün Güvenlik Konseyi üyesidir, Kıbrıs sorunu da Güvenlik Konseyi'nin değişmez gündem maddelerinden biridir. Türkiye en çok oyu alarak Güvenlik Konseyi üyeliğine seçildi, çünkü Kıbrıs Türkü'nün 'Evet'iyle Türkiye çözüm istediğini gösterdi."

Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Kıbrıs Türk tarafını artık kimsenin suçlamadığını, suçlayamadığını da vurguladı.

Kıbrıs'taki AB büyükelçilerine verdiği yemeğin Rum Yönetimi'nce engellenmek istenmesine değinen Talat, 15 büyükelçinin davet edildiğini, 11'inin katıldığını anlattı. Cumhurbaşkanı Talat, Kıbrıs sorunundaki görüşlerini dinleyen bu büyükelçilerden hiçbirinin 'bu konuda hatalısınız, şöyle demeniz, yapmanız lazım' demediğini, diyemediğini kaydetti. Bu bakımdan ciddi bir rahatlama içinde olduklarını,
fakat çözümsüzlüğün getirdiği olumsuzlukların sürdüğünü belirten Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, göç, ekonomik zorluk, izolasyonlar, direkt uçak seferleri yapılamaması, Mağusa Limanı'na gelen gemilerin navlun ücretlerini yüksek tutması sonucu ekonomiye pahalılık getirmesi gibi bir sürü sorunun devam ettiğini anlattı.

Cumhurbaşkanı Talat, "Bütün iyileşmelere rağmen bu bize yetmiyor, bizim için çözüm kaçınılmazdır" diyerek, çözüm istemenin "teslim olmak, haklardan feragat" anlamına gelmediğini vurguladı.

BM parametrelerinde uzlaşılacak noktaların varılacak çözümün temelini oluşturacağını kaydeden Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, müzakerelerde "garanti ve ittifak anlaşmaları" (güvenlik ve garantiler) ve "toprak-harita" konuları dışındaki her konuyu görüştüklerini; en büyük sorun olan mülkiyeti de görüşmeye başladıklarını söyledi.

Talat, Kıbrıs Türk tarafının Türkiye'yle birlikte öneriler yapıp, yeni fikirler, çabalar ortaya koymayı ve görüşme sürecini hızlandırmayı içeren proaktif bir politika sürdürdüğünü belirtti. Talat, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçenlerde BM Genel Sekreteri'yle görüşmesinde yine Kıbrıs'ı gündeme getirdiğini ve daha fazla müdahil olması gerektiğini anlattığını; ABD Başkanı Obama'yla 7 Aralık'ta yapacağı görüşmede de benzer şeyler söyleyeceğini kaydetti.

Türkiye'nin her platformda Kıbrıs sorununu gündeme getirerek çözüm istekliliğini vurguladığını ifade eden Cumhurbaşkanı Talat, kendilerinin de uluslararası alanda benzer girişimler yaptıklarını, yakında İngiltere'ye gideceğini, kesinleşmemekle birlikte İngiliz Başbakanı'yla görüşeceğini, İngiltere'nin garantör ülke olması ve Türkiye'nin AB sürecini desteklemesinden dolayı ilgi göstermesinin önemli olduğunu anlattı.

Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, müzakerelerde yakınlaşma sağladıkları konular hakkında bilgiler vererek, mülkiyette ise malları kategorilere ayırdıklarını, şimdi her bir çeşit mal için nasıl bir mülkiyet rejimi oluşturulacağını konuşacaklarını bildirdi.

Talat, birinci turda anlaşamadıkları konuları ikinci turda ele almaya başladıklarını, doygunluk havası olduğu için yeni fikirler ve açılımlar gerektiğini vurguladı. Aralık ve ocakta müzakerelerin ciddi bir ivme kazanabileceğini düşündüklerini belirten Cumhurbaşkanı Talat, ilk ciddi dönemecin Türkiye'nin AB sürecinde uygulamalarının gözden geçirileceği aralık ayı olacağını, ancak AB yetkililerinin bu konuda bir kaza olmayacağına inandığını belirtti.

İkinci ciddi dönemecin ise nisan ayındaki cumhurbaşkanlığı seçimleri olacağını kaydeden Cumhurbaşkanı Talat, kendilerinin müzakereleri seçimlere kadar bitirmeyi hedeflediklerini hatırlattı. Talat, nisan ayına kadar hâlâ ümit olduğunu dile getirerek, ocakta hızlandırma olursa nisana kadar ciddi yol alınabileceğini söyledi.

Talat, nisandaki cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik kampanyanın, müzakere sürecine zarar verme ihtimali ortaya çıkarsa görüşmeleri bir süreliğine durdurmak da gerekebileceğini belirterek, bir an önce ilerleme sağlamak için çalıştıklarını ifade etti. Cumhurbaşkanı Talat, "Umarım ki bunu başarırız ve seçim günü gelmeden önemli ilerlemeler sağlamış oluruz" dedi.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.