İÇ HABERLER
okuma süresi: 6 dak.

Ciddi ihlaller var, insan hakları ihlal edildi

Ciddi ihlaller var, insan hakları ihlal edildi

<STRONG>KTİHV Mütevelli Heyeti Başkanı Emine Erk</STRONG>, vakıf hukukçusu <STRONG>Avukat Ceren Göynüklü</STRONG> tarafından, 23 Kasım 2009'da Meclis önünde gerçekleştirilen eyleme polis müdahalesi ile ilgili olarak hazırlanan rapor, kamuoyuyla paylaşıldı.

Yayın Tarihi: 16/01/10 00:00
okuma süresi: 6 dak.
Ciddi ihlaller var, insan hakları ihlal edildi
A- A A+

KTİHV Mütevelli Heyeti Başkanı Emine Erk, vakıf hukukçusu Avukat Ceren Göynüklü tarafından hazırlanan ve 23 Kasım 2009 tarihinde Meclis önünde gerçekleştirilen eyleme yapılan polis müdahalesinin insan hakları açısından değerlendirildiği raporu açıkladı. Erk, yapılan araştırma sonucunda, polis müdahalesinin toplanma özgürlüğünü, ifade özgürlüğünü ve işkence yasağını ihlal edici unsurlar taşıdığının tespit edildiğini belirtti

Kıbrıs Türk İnsan Hakları Vakfı (KTHİV), "23 Kasım 2009 tarihinde Meclis önünde gerçekleştirilen eyleme yapılan polis müdahalesinin insan hakları açısından değerlendirildiği", vakıf hukukçusu Avukat Ceren Göynüklü tarafından hazırlanan raporu açıkladı.

KTİHV Mütevelli Heyeti Başkanı Emine Erk, dün sabah vakıf binasında düzenlediği basın toplantısında, "Söz konusu eylemde, insan haklarının ihlal edildiği ve devletin yasalarla belirlenmiş insan haklarına ilişkin genel yükümlülüğünün ve ilgili haklara ilişkin yükümlülüklerinin ihlal edildiğinin tespit edildiğini" belirtti.

"23 Kasım 2009 tarihinde Cumhuriyet Meclisi önünde meydana gelen olayların insan hakları açısından değerlendirilmesi raporu" ve vakfın çalışmalarıyla ilgili bilgilerin de aktarıldığı basın toplantısında KTİHV Hukukçusu Avukat Ceren Göynüklü de hazır bulundu.


"Rapor, KKTC tarihinde bir ilk"


Erk, 23 Kasım 2009 tarihinde Meclis'in gündemine gelen Kamu Çalışanlarının Aylık (Maaş, Ücret) ve Diğer Ödeneklerinin Düzenlenmesi Yasa Tasarısı'nı protesto etmek için Meclis önünde toplanan Sendikalar Platformu'nun eylemine ve eylemcilere yapılan müdahalede, eylem esnasında KTİHV ekibi tarafından gözlemlenen ve de şikayet olarak da vakıfa intikal eden "insan hakları ihlallerini" ele aldıklarını belirterek, elde edilen bulguların hem KKTC hukuk sistemi, hem de uluslararası insan hakları hukuku çerçevesinde değerlendirildiğini anlattı.

Erk, "KKTC tarihinde bir ilk teşkil ettiğini" belirttiği raporun akademik ve bilimsel ilkelere bağlı kalınarak KTİHV Hukukçusu Avukat Ceren Göynüklü tarafından hazırlandığını kaydetti.

Raporda, "işkence ve kötü muamelenin varlığına ilişkin makul şüphe olduğu açıktır" diyen Erk, "Bu durumda uluslararası hukuka göre devletin, kullanılan gücün makul ve orantılı olup olmadığını tespit etmek için resen soruşturma başlatması gerektiği" görüşünü ortaya koydu.

Erk, "Raporun ortaya koyduğu işkence yasağı ihlalleri hakkındaki bulgular da devletin derhal bir soruşturma yapması yönünde bir hukuki zorunluluk doğurmaktadır" dedi.

Raporu daha erken yayınlamayı amaçladıklarını, "ancak rapora konu olan olayda önemli rol oynayan polis teşkilatından" talep ettikleri görüşler için Anayasa'nın öngördüğü bir aylık süreyi beklediklerini kaydeden Erk, "Bu sürenin geçmesine rağmen herhangi bir yazılı veya sözlü görüşün henüz taraflarına iletilmediğini" söyledi.


"İhlal olduğu neticesine vardık"


Emine Erk, toplam 43 sayfalık raporun özetini de sunduğu basın toplantısında, "farklı kesimlerden elde edilen tüm bulgular değerlendirilerek ciddi insan hakları ihlalleri olduğu neticesine varıldığını" vurguladı.


Raporda özetle şunlar kaydedildi:


"Yürütülen araştırmada, eyleme yapılan müdahalenin, toplanma özgürlüğünü, ifade özgürlüğünü ve işkence yasağını ihlal edici unsurlar taşıdığı tespit edilmiştir.

Eylem esnasındaki müdahale, toplanma özgürlüğüne getirilebilecek sınırlar çerçevesinde yapılmadığı, müdahalenin yasal dayanaktan yoksun, meşru bir sebebe dayanmadığı ve gerekli olmadığı bulgusuna varılmıştır.

Kullanılan güç orantısız olup işkence ve kötü muamele kapsamına giren unsurlar barındırmaktadır. Müdahale esnasında kullanılan güçle ilgili diğer bir önemli husus, gerekli olmadığı halde silahlı ekiplerin bulundurulmasıdır. Çıkan arbede ve eylemcilerin polis barikatını aşması sonucu biber gazı şeklinde bir güç kullanımının en son çare olarak kullanılması gerekirdi. Ancak biber gazı kullanımı, mevcut koşullar içinde değerlendirildiğinde işkence ve kötü muamele yasağı çerçevesinde bir ihlal teşkil etmemektedir. Biber gazından etkilenen polis memurlarının mevcut olması ise bilinçsiz güç kullanımına işaret etmektedir.

Yapılan tutuklamalara ilişkin, işkence yasağını açıkça ihlal edici bulgular saptanmıştır.

İşkence ve kötü muamelenin varlığına ilişkin makul şüphenin var olması durumunda devletin, kullanılan gücün makul ve orantılı olup olmadığını tespit etmek için resen soruşturma başlatması gerekmektedir.

İşkence yasağıyla ilgili devlet tarafından herhangi bir soruşturma başlatıldığı yönünde bir bilgi alınamamıştır.

Söz konusu eylemde, insan haklarının ihlal edildiği ve devletin yasalarla belirlenmiş insan haklarına ilişkin genel yükümlülüğünün ve ilgili haklara ilişkin yükümlülüklerinin ihlal edildiği tespit edilmiştir.

Havadis Gazetesi

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.