İÇ HABERLER
okuma süresi: 17 dak.

Serdar Denktaş'tan uyarı

Serdar Denktaş'tan uyarı

<P>Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, Kıbrıs sorunuyla ilgili karar tasarısını görüşmek üzere olağanüstü toplandı.Toplantıda "Rum Meclisi'nin çözüm sürecine darbe vuran kararına ilişkin karar önerisi" oybirliğiyle onaylandı.</P>

Yayın Tarihi: 24/02/10 19:21
okuma süresi: 17 dak.
Serdar Denktaş'tan uyarı
A- A A+

Emine SİVRİ'NİN Haberi...
Meclis kürsüsünde tarihi uyarılarda bulunan DP Genel Başkanı Serdar Denktaş, "Garantiler Kıbrıslı Türk'ü Türkiye'nin hakkını kullanmak suretiyle topyekün katliamdan kurtaran bir antlaşmadır. Uluslararası hiçbir güç, Türkiye'nin adada sağladığı güvenceyi sağlamamıştır. Garantiler Meselesi Kıbrıslı Türklerin hayati ihtiyacıdır, aldığımız kararla yetinirsek Türkiye'nin etkin ve fiili garantisini ortadan kaldırmanın yolunu açmış olacağız. Bizim görevimiz sırası geldiğinde Ankara'yı ikaz etmektir.uyarmaktır. Bu görev diğer partiler tarafından bize bırakılmıştır" dedi.

MECLİS OLAĞANÜSTÜ TOPLANDI
"RUM MECLİSİ'NİN ÇÖZÜM SÜRECİNE DARBE VURAN KARARINA İLİŞKİN KARAR ÖNERİSİ" OYBİRLİĞİYLE ONAYLANDI

DP GENEL BAŞKANI Serdar Denktaş'TAN TARİHİ BİR UYARI...

Emine SİVRİ'NİN Haberi...

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, Kıbrıs sorunuyla ilgili karar tasarısını görüşmek üzere olağanüstü toplandı.
Meclis Genel Kurulu'nun olağanüstü birleşimi Meclis Başkanı Hasan Bozer başkanlığında dün saat 11.30'da başladı.

KIBRIS SORUNUNUN ÇÖZÜMÜNDE GARANTİLERİN VAZGEÇİLMEZLİĞİNİ VURGULAYAN KARAR TASARISI GÖRÜŞÜLDÜ
Toplantıda, Rum Temsilciler Meclisi'nin Kıbrıs sorununun çözümünde garantilerin kabul edilemeyeceğine ilişkin bildirisine karşılık, tüm partilerin mutabakatıyla hazırlanan ve Kıbrıs Türk halkının hassasiyetlerini ve Garanti ve İttifak Anlaşmaları'nın vazgeçilmezliğini vurgulayan karar tasarısı ele alındı.

TASARININ ÖNCE KOMİTEDE GÖRÜŞÜLEBİLMESİ İÇİN TOPLANTIYA 20 DAKİKA ARA VERİLDİ
Basının büyük ilgi gösterdiği ve milletvekillerinin büyük çoğunluğunun katıldığı toplantıda ilk olarak "Kıbrıs Rum meclisinin çözüm sürecine darbe vuran kararına ilişkin karar önerisinin komitede ivedilikle görüşülmesi için" UBP; CTP, DP, ÖRP tarafından sunulan tezkere oybirliğiyle kabul edildi.
Bunun üzerine İdari ve Sosyal İşler Komitesi'nin toplanması için Meclis Genel Kurulu toplantısına 20 dakika ara verildi.

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, Hukuk ve Siyasi İşler Komitesi'nin toplantısını tamamlamasının ardından saat 12.25'te yeniden toplandı.

Cumhuriyet Meclisi Danışma Kurulu'nun genel kurulun dünkü birleşimine ilişkin kararı onaylandı ve Hukuk ve Siyasi İşler Komitesi'nin "Kıbrıs Rum meclisinin çözüm sürecine darbe vuran kararına ilişkin karar önerisi"nin genel kurulda ivedilikle görüşülmesi kabul edildi.

Genel Kurul'da daha sonra komitenin karar ve karara ilişkin raporu sunuldu ve "Kıbrıs Rum meclisinin çözüm sürecine darbe vuran kararına ilişkin karar önerisi" görüşülmeye başlandı.

Serdar Denktaş: "KARAR YETERSİZ. ANCAK BUNA RAĞMEN OLUMLU OY VERECEĞİZ"
Görüşmede söz alan Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Serdar Denktaş, konuşmasında, Rum tarafının aldığı karara karşı meclisin ürettiği kararı yetersiz buldukları için şerh koyduklarını ancak olumlu oy vereceklerini söyledi.
Denktaş, "'Garantiler' meselesi , bugün geldiğimiz aşamada,bulunduğumuz ortamda,gerek değişen, nüfus yapımız, gerekse genç nesillere tarihimiz ile ilgili aktardığımız bilgi noksanlığı, halkımızın önemli bir kesiminin konuyla ilgili hassasiyetinde zaafiyet yaratmıştır. Oybirliği ile alınan bu karar konunun önemini yeniden halkımıza anımsatacak ümidini taşımaktayız. Ne acıdır ki bugün, bireysel çıkar ve menfaatler, toplumsal ve ulusal çıkarlarımızın önüne geçmiştir ve bu denli önemli bir konu, belki de seçim atmosferinin de etkisi ile gerektiğince dikkate alınmamaktadır."dedi.

"GARANTİLER, KIBRISLI TÜRK'Ü ,TÜRKİYE'NİN HAKKINI KULLANMAK SURETİYLE TOPYEKÜN KATLİAMDAN KURTARAN BİR ANTLAŞMADIR"
Garantilerin ne anlama geldiğinede vurgu yapan DP Genel Başkanı Denktaş; "Garanti Antlaşması,1963-1974 arasında yaşanan Kıbrıslı Türklerin katledildiği, Rumlara göre 'ah o eski güzel günler', Türklere göre 'Allah korusun. Bir kere daha o günleri bize yaşatmasın' denildiği bir dönemde, ölümlerin çoğalmasını engelleyen, Ağlayan Anaların sayısının artmasını engelleyen 1963-1964-1967 ve nihayet 1974'te Kıbrıslı Türk'ü Türkiye'nin bir hakkını kullanmak suretiyle topyekûn katliamdan kurtaran bir anlaşmadır" dedi.

"'FİİLEN GÖRÜŞMELERİ BU NOKTADA DURDURUYORUZ' DENİLMELİYDİ"
Rum tarafının aldığı karar karşısında Türk tarafının müzakereleri bu noktada durduruyoruz demesi ve meclisin de bu yönde bir karar üretmesi gerektiğini kaydeden Serdar Denktaş konuşmasının devamında şunları söyledi.
"1963-74 arasını yaşamayanlar bunun hayati öneminin farkında olmayabilir. 1963-74 arasında yaşananları değişik gerekçelerle çocuklarımıza, genç nesillere öğretmediğimiz için onlar için önemsizleştirmiş olabiliriz. Ama bugün , eksik gördüğümüz, yetersiz bulduğumuz bu karara olumlu oy vermek suretiyle hiç değilse bu garantilerin öneminin farkında olmayan insanımıza 'ey insanlar bu cebinize girecek ekmek parasından, bu alacağınız terfiden, alacağınız maaştan, bu size verilecek vaatlerden çok daha büyük öneme haiz, hayati bir meseledir. Onun dikkatine varınız' mesajını verebilmek için,sadece oy birliğiyle çıkmasını teminen bu doğrultuda hareket ediyoruz. Yoksa Rum tarafının aldığı bu karara mütekabiliyet, benzeri bir karar çıkarmak suretiyle değil 'fiilen görüşmeleri bu noktada durduruyoruz' demekle mümkün olurdu.

"'GARANTİLER BİZİM OLMAZSA OLMAZIMIDIR' YÖNÜNDEKİ KARARIN DÜNYA'DA SES GETİRMESİ MÜMKÜN DEĞİL"
Denktaş, 'garantiler bizim olmazsa olmazımızdır' yönündeki kararın dünyada ses getirmesinin mümkün olmadığını savunarak, "dünyanın konuya ilgisini çekmek zeminin bu aşamadan sonra dinamitlendiğini, bu zeminde müzakerelere devam etmeyeceğimizi duyurmakla mümkün olurdu "diye konuştu.
Serdar Denktaş, 18 Nisan'dan sonra bu zemin artık dinamitlenmiştir, bu zeminde devam etmeyeceğimizi duyurmamız şarttır.
Bu kararın içerisine 1963 Aralığında Kıbrıslı Türklerin katli başladıktan sonra 'Kıbrıslı Türklerin hayatını kurtarmak için' BM'in 6 Mart 64'te 186 numaralı karar olarak hayata geçirdiği,Kıbrıslı Türklerin öldürülmesini engellemek üzere Barış Gücü'nün adaya gelmesini sağlayan kararla ilgili yaklaşımımız girmeliydi.. O kararın artık ihtiyaç duyulmayan bir karar haline geldiğini, geçerliliğinin ortadan kalktığını,Türkiye'nin Garantörlük hakkını kullanması nedeniyle ölümlerin durduğunu böyle bir kararın içerisine ekleyerek Barış Gücünün artık Kuzey'de ihtiyaç duyulmayan bir unsur haline geldiğini belirterek hareket etmiş olmamız halinde BM'nin ilgisini çekebilirdik."dedi.


"MÜTEKABİLİYET ARTIK BELLİ Kİ YETERLİ DEĞİL"
Rum tarafının mütemadiyen Türk tarafına yönelik kararlar aldığına dikkat çeken DP Genel Başkanı Serdar Denktaş, mütekabiliyetin artık yeterli olmadığına dikkat çekerek şunları söyledi.
"Görüşme masasından kalkmadığımıza göre. Rum tarafının ardı ardına Türk tarafına yönelik gönderdiği salvolara karşılık, hem Garantileri vazgeçilmez bir unsur olarak gördüğümüzü belirtmek, hem de Türk ordusunun o garantiler nedeniyle burada olmasından dolayı artık Kıbrıslı Türklerin BM Barış Gücü'ne ihtiyaç duymadığını resmen karar altına alarak ve kuzeydeki bütün görevlerini bu andan itibaren yapamayacaklarını söyleyerek tam karşılık verebilirdik"dedi.

"TALAT 'GÖRÜŞMELERE GEREK KALMADI' DEMELİ"
Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın bugünkü müzakerelerde "artık görüşmelere gerek kalmadı" diyerek, müzakerelere devam etmemesi gerektiğini de öne süren Denktaş, "Cumhurbaşkanı Talat, bugün görüşmelerin bir başka dönemine başlarken Hristofyas'ın önüne Rum Meclisi'nin aldığı kararı koymalıydı ve demeliydi ki. 'Bunu konuşmadığımız sürece, bu konuda uzlaşıya varmadığımız müddetçe başka hiçbir şeyi görüşmeye gerek kalmamıştır' Dedi mi? Bilmiyorum. Eğer Cumhurbaşkanı Talat, bugün Hristofyas'ın önüne bunu koymamış ise büyük hata yapmıştır. Ama önümüzdeki seçimlerden sonra hiç değilse bu ortaya konmalı ve bu da şimdiden ilan edilmelidir." diye konuştu.

"GÖRÜŞMELERE DEVAM EDECEĞİZ' DİYORUZ. NEYİ GÖRÜŞÜP KONUŞACAĞIZ"
Serdar Denktaş konuşmasına şöyle devam etti.
"Garantiler konusunda Rum Meclisi böyle bir bildiriyle tavır ortaya koymuşsa ve halkının %98'i aynı şekilde düşünüyorsa. Biz nasıl oluyor da'görüşmelere devam edeceğiz' diyoruz. Bu aşamada, neyi görüşüp, konuşacağız?
İçimizden kaç kişinin ortak hükümette Bakan olacağını mı, yoksa içimizden hangimizin 6 yıllık bir dönemde kaç yıl Cumhurbaşkanlığını yapacağını mı? Neyi konuşacağız? Ambargolar bir taraftan güçlenerek devam edecek, en hayati gördüğümüz bir unsur bu şekilde daha görüşmeler devam ederken ortaya konacak ve biz hala daha Dünya'ya Rum tarafının uzlaşmaz olduğunu göstermeye çalışacağız. Anlayın artık Dünya Rum tarafının uzlaşmaz olduğunu görmüyor ve görmeyecek.
'İyi niyetli girişimlerle paket sunmuşuz. Bu paket karşısında konseyin reddettiği bir paketi Rum tarafı görüşmek zorunda kalmış, Dünya'dan soğuk havalar esmiş'
Nerde soğuk hava?
Rum Meclis'i en önemli addedilen konulardan biri hakkında bir karar üretiyor, hemen ardından da İngiliz 3'lü konferans çağrısı ile sadece Garantörleri konferansa davet ediyor. Yani Rum Meclisinin aldığı karar destekleniyor bir biçimde. Bu kararın başkaları tarafından da onaylandığı, gözümüzün içine batırılıyor. Ve biz hala daha görüşmeye devam edeceğiz. Ben bunu anlamadım" şeklinde konuştu.

"ANALAR AĞLAMASIN. MEVZİLERDE YENİDEN ATEŞ EDİLMESİN"
DP Genel Başkanı Serdar Denktaş, çocukluğunda yaşanılan acı olayların, çocuklarının ve Kıbrıslı Türklerin bir kez daha yaşamamasını isteyerek dikkatli olunması gerektiğine vurgu yaptığı konuşmasının devamında; 'Analar ağlamasın' Ben kendi çocukluğumu böylesi bir ortamda yaşamak istemezdim. Bugün de, ne çocuklarımın yaşamasını isterim, ne Kıbrıslı Türklerin Kıbrıslı Rumlara ne Kıbrıslı Rumların Kıbrıslı Türklere mevzilerden ateş etmesini isterim. Ama unutmadığım bir gerçekte var. Bu da 1974'ten beri Garanti Antlaşmasının bir hakkını kullanarak ada'ya Türk askerinin gelişinden itibaren Anaların ağlamasının durduğu gerçeğidir" dedi.


"ULUSLARARASI HİÇBİR GÜÇ, TÜRKİYE'NİN ADADA SAĞLADIĞI GÜVENCEYİ SAĞLAYAMAZ"
Türk tarafının bu tutumuyla dünyanın Rum tarafının uzlaşmaz tutumunu görmesini beklemenin büyük yanlış olduğunu ileri süren Denktaş, uluslararası hiçbir gücün, Türkiye'nin adada sağladığı güvenceyi sağlamasının mümkün olmadığını söyledi.

"GARANTİLER MESELESİ KIBRISLI TÜRKLERİN HAYATİ İHTİYACIDIR"
Garantiler meselesinin Kıbrıs Türkleri için hayati önem taşıdığına da sık sık vurgu yapan Denktaş; "Uluslararası hiçbir gücün, Türkiye'nin adada sağladığı güvenceyi sağlaması mümkün değil. Bu garantiyi sağlayabilecek durumda değil. Bunu BM Barış Gücünde yaşadık. Ötesi? Girit'te bunu zamanında, Giritliler yaşadı. Uluslararası güce teslim edilmesiyle birlikte adadaki istikrarın sağlanmasının çok kısa bir süre sonra Girit'in nasıl bir Yunan adasına dönüştüğü tarih kitaplarında yazılıdır. Bu nedenle garantiler vazgeçilmezdir. Ve garantiler meselesi Kıbrıslı Türklerin 'olmazsa olmazıdır' hayati ihtiyacıdır" diye konuştu.

"ALDIĞIMIZ KARARLA YETİNİRSEK TÜRKİYE'NİN ETKİN VE FİİLİ GARANTİSİ ORTADAN KALKMIŞ OLACAK"
Meclite bugün karar almak ve alınan bu kararla yetinildiği taktirde Garantiler Antlaşmasının günü geldiğinde sulandıralabileceğini bugünden kabul etmiş sayılmış olduğumuza da dikkat çeken Denktaş, "Çok açık ifade etmek lazım. Şimdi biz bu kararı alıyoruz. Sadece bu kararı almakla yetindiğimiz takdirde biz aslında Garanti Antlaşmalarının günü geldiğinde sulandırılabileceğini şimdiden kabul etmiş oluruz.
Niçin? Çünkü, iki tane zıt karar var ortada. Biri Kıbrıs Rum Meclisinde alınmış bir karar. Öbürü KKTC Meclisinde alınmış olan karardır.
Müzakereler devam edip, çeşitli konularda mutabakata vardıktan sonra gelinen aşamada iki taraftan biri bu kararını ortadan kaldırmak ve yırtmak zorunda kalacak. İki tarafta bunu yapmayacağını direneceğini öngörür ve böyle varsayarsak, iki tarafın bu kararının orta yolu bulunacak yani Türkiye Cumhuriyeti'nin etkin ve fiili garantisi ortadan kalkmış olacak" dedi.

"BİZİM GÖREVİMİZ SIRASI GELDİĞİNDE ANKARA'YI İKAZ ETMEKTİR"
"Türkiye böyle istiyor diye böyle kararlar alınıyor" savunmasının da yanlış olduğunu kaydeden Denktaş, bu durumun öneminin Ankara'ya anlatılması gerektiğini söyledi.
Denktaş, "Bizim görevimiz sırası geldiğinde Ankara'yı ikaz da etmektir, uyarmaktır. Bir takım yanlış adımlar atılıyor diye dikkatlerini çekmektir.
Bugün benim ortaya koyduğum görüşlerde bu ikaz, bu uyarı, bu yanlışa dikkat çekme mahiyetinde algılanmalıdır. Eğer biz sesimizi yeterince gür çıkarmazsak Ankara, buradan bir takım uzun vadeli tehlikeleri göremeyebilir"
"RUMUN TOKATI ACITMASIN DİYE YANAĞIMIZA SADECE PAMUK KOYABİLİYORUZ"
Mutlak suretle 186 numaralı BM kararının bu andan itibaren KKTC tarafınca geçerli kabul edilmeyeceğini, ihtiyaç duyulmadığını söylemenin hiç değilse önemli bir adım olacağına dikkat çeken DP Genel Başkanı, "Görüşmeleri bu konu çözümleninceye kadar askıya almak önemli bir mesaj olacaktı. 186 numaralı kararda BM'in hiç değilse dikkatinin bizim üzerimize çevrilmesini sağlayacaktı. Ama hiç bir şey yapılmadı. Rum tokat vurdu. Bizde o tokat acıtmasın diye şimdilik yanağımıza pamuk koyuyoruz. Sonra? Sonrası yok" dedi.

"HALKIMIZ MALESEF BİR TAKIM ULUSAL, TOPLUMSAL HAKLARIN ÖNEMİNİ HİÇBİR ŞEKİLDE DİKKATE ALMAMAKTADIR"
Denktaş, halkın da toplumsal haklarından çok kişisel haklarını gözettiğini ileri sürerek, böylesi hayati bir konuda daha hassas davranmanın şart olduğunu dile getirerek şunları söyledi.
"Önümüzdeki 18 Nisan seçimleri bu anlamda önemli bir irade göstergesi haline gelmelidir. İnsanımız artık maalesef bir takım ulusal, toplumsal hakların önemini hiçbir şekilde dikkate almamaktadır. Varsa yoksa 'kızım işe girecek mi, çocuğumu işe alsınlar diye bana söz verecekler mi, attılardı beni ,geri işe alınacak mıyım?' bu kafayla halkımız giderse, bu kafayla devam ederse toplumsal, ulusal hakların öneminin üstüne çıkarsa kişisel çıkarlar, bugün bizim bütün siyasi partilerin oy birliğiyle ve özveriyle aldığı bu karar daha da önemsizleşecektir"

Serdar Denktaş,Demokrat Parti olarak, Türkiye'nin Garanti ve İttifak Anlaşmaları'ndan doğan hakkını kullanarak, adaya müdahalesinin olası bir katliamı önlediği gerçeğini halka bir kez daha göstermek için "yetersiz" diye niteledikleri bu karara olumlu oy vereceklerini belirterek konuşmasını şöyle noktaladı; "Bu anlamda ümit ederim önemli bir irade gösterisi haline dönüştürebiliriz bu olayı. Kıbrıs Türk Halkının böylesi hayati haklarını teslim etme niyetinde olmadığını hem Rum'a, hem Türkiye'ye, hem Dünya'ya gösteririz.Türkiye kamuoyunun giderek bizden uzaklaşan o geçmişteki hassasiyetini, o geçmişteki desteğini yeniden canlandırmak ve elde etmek adına bunu başarmak zorundayız.
Bunları söyleyerek eksik ve yetersiz bir karar olarak gördüğümüz bu karara DP adına oyumuz her şeye rağmen olumlu olacaktır. Kendi halkımıza önemli bir mesajı vermek için. Ulusal haklarımızın, toplumsal haklarımızın, kişisel hak ve çıkarlardan çok daha önemli ve hayati olduğunu hatırlatmak için" diye konuştu.

"RUM MECLİSİ'NİN ÇÖZÜM SÜRECİNE DARBE VURAN KARARINA İLİŞKİN KARAR ÖNERİSİ" OYBİRLİĞİLYE ONAYLANDI
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu daha sonra, "Kıbrıs Rum Meclisi'nin Çözüm Sürecine Darbe Vuran Kararına İlişkin Karar Önerisi"ni oybirliğiyle kabul etti.

Konuşmaların ardından önerinin madde madde görüşülmesine geçildi ve ardından bütünü oybirliğiyle onaylandı.
Oylamanın ardından Meclis olağanüstü toplantısını tamamladı.
Meclis bugün denetleme işleviyle yeniden toplanacak.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.