İÇ HABERLER
okuma süresi: 6 dak.

Olgun: Adaylık teklifi aldım ama..

Olgun: Adaylık teklifi aldım ama..

<P>Cumhurbaşkanlığı Eski Müsteşarı ve Beşparmak Grubu üyesi Ergün Olgun, İpek Çöl'ün hazırlayıp sunduğu "Saraya'a Doğru" programının konuğu oldu. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde 18 Nisan'da yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve müzakere sürecini değerlendiren Olgun, cumhurbaşkanlığı adaylığı için kendisine teklif geldiğini ancak bu teklifi kabul etmediğini açıkladı.</P>

Yayın Tarihi: 03/03/10 21:09
okuma süresi: 6 dak.
Olgun: Adaylık teklifi aldım ama..
A- A A+

"CUMHURBAŞKANI'NIN KİM OLACAĞI DEĞİL, NE YAPACAĞI ÖNEMLİ"
Cumhurbaşkanlığı Eski Müsteşarı ve Beşparmak Grubu üyesi Ergün Olgun, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adayların kim olduğundan öte, Cumhurbaşkanı olacak ismi bekleyen görevleri önemsediğini duyurdu. Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturacak olan ismin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin önemli sorunlarına parmak basması gerektiğini belirten Ergün Olgun, devam eden müzakere süreci bir yana, Orams Davası-mülkiyet sorunu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki çevre felaketleri ve ekonomi gibi konuların öncelikli sırada yer aldığını söyledi.

"ORAMS DAVASI VE MÜLKİYET KKTC İÇİN EN BÜYÜK SORUN"
Orams Davası'nın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni kötü yönde etkilediğine vurgu yapan Ergün Olgun davanın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin aleyhine sonuçlanması neticesinde müzakere masasında görüşülen mülkiyet konusuna kilit vurulduğunu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden konut alan yabancı uyruklu kişilerin güvensizlik yaşadığını, ülkeye yapılan dış yatırımlarda gerileme görüleceğini ve dolaylı olarak ekonominin etkileneceğini; dolayısıyla Cumhurbaşkanı seçilecek olan kişinin toprak ve mülkiyet konusunda hızla çalışmalar yapması gerektiğini belirtti.

"RUM TARAFI MÜZAKERE MASASINDA HATA ŞANSI YÜKSEK BİR KKTC LİDERİ GÖRMEK İSTİYOR"
Rum tarafında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki Cumhurbaşkanının kim olacağı konusunda farklı görüşlerin olduğunu belirten Ergün Olgun, Rum cephesindeki bir kesmin, kendilerinin işlerini kolaylaştıracak yani müzakere masasında Rum tarafını haklı çıkaracak, hata yapma şansı yüksek bir Cumhurbaşkanı'nın gelmesini arzuladığını, diğer bir kesimin ise Kıbrıs'ta çözümü kolaylaştıracak tutum sergileyen bir Cumhurbaşkanı'nı desteklediğini ifade etti.

"EROĞLU RUMLARIN TUZAĞINA DÜŞMEYECEKTİR"
İpek Çöl'ün Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adaylığını resmen açıklayan Başbakan Derviş Eroğlu'nun "uzlaşmaz, çözüm karşıtı" gibi eleştirilere maruz kalmasını anımsatması üzerine, Ergün Olgun'un cevabı şu oldu;
"Bu Rum tarafının kendi arayışı ve propagandasıdır. Rum tarafı suçlayabileceği bir lider arıyor. Sayın Eroğlu'nun bu tuzağa düşeceğini tahmin etmiyorum. Derviş Eroğlu'nun böyle bir tuzağa düşmesi de zaten mümkün değildir. Zaman hızla işliyor ve müzakere masasına oturacak yeni isim de o oyunu kuralına göre oynayacaktır"

"KKTC, ALTERNATİFİNİ ORTAYA KOYMAK MECBURİYETİNDEDİR"
Müzakere sürecine değinen Ergün Olgun, yürütülen müzakerelerden bir sonuç alınamaması halinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin alternatifi olması gerektiğini vurguladı ve bu alternarifin duyurulmasının şart olduğunu söyledi. "Bizim birinci hedefimiz müzakere masasında yeni bir ortaklığı, iki tarafın mutlak eşitliğine ve egemenliğine bağlı olarak gerçekleştirmek" diyen Olgun, bunun gerçekleşmemesi durumunda Kıbrıs Türkü'nün çaresiz kalmayacağını vurguladı.

"CUMHURBAŞKANI TALAT'IN ALNINDA "CTP" YAZIYOR"
CumhurBaşkanı Mehmet Ali Talat'ın 18 Nisan'daki Cumhurbaşkanlığı seçimlerine bağımsız aday olarak karılmasını değerlendiren Cumhurbaşkanlığı Eski Müsteşarı Ergün Olgun böyle bir girişimin doğru olmadığını, Cumhurbaşklanı Mehmet Ali Talat'ın alnında CTP yazdığını söyledi. Talat'ın CTP'nin adayı olduğunu vurgulayan Olgun, Cumhuriyetçi Türk Partisi'nin şimdiden seçim çalışmalarına başladığını da duyurdu.

"ADAYLIK İÇİN TEKLİF ALDIM ANCAK KABUL ETMEDİM"
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adaylık teklifi aldığını söyleyen ancak bu teklifi kabul etmediğini belirten Ergün Olgun gerekçelerini şöyle açıkladı:
"Şu anda iki tane güçlü parti var. Bu iki parti Ulusal Birlik Partisi ve Cumhuriyetçi Türk Partisi... Bu partilerin adaylarının seçimi kazanma şansı çok yüksek. Çünkü partilerin her ikisinin de güçlük ve köklü bir yapısı var. Ben herhangi bir siyasi parti içerisinde bugüne kadar aktif olarak rol almış ve sivrilmiş bir şahıs değilim. Ben kamu görevinde bulunmuş ve Annan Planı müzakere sürecinde siyasi erkin verdiği yetkiyle müzakereleri teknik bazda götürmek için görevlendirilmiş biriydim.Bunu seçimle gelen bir şahıs olarak yapmamam dolayısıyla gelen adaylık teklifini kabul etmedim.Herkesin kendi sınır ve kabiliyetlerini bilmesi lazım."

"TÜRK ASKERİNİN ADADA OLMAMASI GİBİ BİR MEÇHULE KENDİMİ ATMAK İSTEMİYORUM. ÇÜNKÜ RUMLARIN BİZE NELER YAPABİLECEĞİNİ BİLMEK ÇOK ZOR"
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 27 Şubat 2010 tarihinde İstanbul'da Kıbrıslı Türk ve Rum gazetecilerle yaptığı toplantıda açıklamış olduğu "Kıbrıs'ta kalıcı bir çözüm olursa Türk askeri çekilebilir" açıklamasını yorumlayan Ergün Olgun, bu konuda yaşanmış tarihi örnekler verdi. Annan Planı da dahil bugüne kadar yapılan bütün müzakere süreçlerinde nihai hedef olarak Garanti ve İttifak Anlaşmaları'na halel getirmeksizin Kıbrıs'ın askersizleştirilmesi hedefinin bugüne kadar yürütülen müzakerelerin hepsinde yer alan bir unsur olduğunu vurgulayan Ergün Olgun açıklamlarını şöyle sürdürdü: "1963 ve 1974 yıllarında Türkiye'nin Kıbrıs'ta bulundurduğu sembolik askerlerin Kıbrıslı Türkleri korumak için devreye girmesi önemlidir. Mesela 1963'te Lefkoşa'nın Rumlar tarafından işgal edilmesini engelleyen güç 650 kişilik Türk askeri olmuştur. 1974'te de Gönyeli yolunun kesilmesini engelleyengüç yine Türk askeri olmuştur. Burada Türk askerlerinin hiç olmaması durumunda Kıbrıs Türkü'nün Rumların elinde nelerle karşı karşıya kalacağını bilmek çok zor ve ben kendimi bu meçhule atmak istemiyorum"

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.