Bakan Taçoy: "18 Nisan İstikrar Günüdür"

"137 KİŞİ İŞTEN DURDURULMADI, STATÜ DEĞİŞTİRDİ"
KTHY çalışanlarının bazı şikayetlerinde haklı olduğunu belirten Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Hasan Taçoy, unutulmaması gereken bir noktaya işaret ederek Kıbrıs Türk Hava Yolları'nın batırılmış bir pozisyonda olduğunu hatırlattı. KTHY'yi bu durumdan kurtarmak için bir dizi önlemler alındığını anımsatan Taçoy, bu önlem paketi içerisinde sadece bir kısım çalışanın işten durdurulmasının mevzu bahis olduğunu, 137 kişinin de işten durdurulması gibi bir durumun olmadığını söyledi. 137 kişinin sadece statü değiştirdiğini vurgulayan Hasan Taçoy, bu personelin Kıbrıs Türk Hava Yolları ortaklığında kurulmuş olan CAS şirketine transfer edildiğini açıkladı. Taçoy ayrıca transfer edilen 137 personelin maaşlarında belli oranlarda azalma yapılacağını da sözlerine ekledi.

"YA STATÜ DEĞİŞİKLİĞİ YA DA 0 MAAŞ"
İnsanların gerçek anlamda evlerine ekmek götürebilmesi için Kıbrıs Türk Hava Yolları'nın kapanmaması gerektiğinin altını çizen Taçoy, bu çerçeve içerisinde herkesi anlayışlı olmaya davet ederek şöyle konuştu: "137 kişi için yaratılan bu pozisyon, KTHY'nin kapanması, uçakların piste oturması durumunda evlerine 0 TL maaşla gitmelerinden daha iyidir. Hiç kimseyi işinden etmek istemeyiz, kimsenin aşına da göz dikmiş değiliz."

"18 NİSAN'DA İSTİKRAR SAĞLANACAK"
Cumhurbaşkanlığı seçimleri konusunda da değerlendirmeler yapan Hasan Taçoy "18 Nisan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde istikrarın sağlandığı gün olacak" dedi. İstikrarın, devletin bütün kurumlarının bir ağızdan konuşmasıyla sağlanacağını belirten Bakan Taçoy, iktidarda bulunan hükümet ile cumhurbaşkanının aynı ağızdan konuşması durumunda devlette güven sağlanacağını öne sürdü. "Biz 18 Nisan'da Başbakan Derviş Eroğlu'nu Cumhurbaşkanı yapmak için çalışıyoruz" diyen Taçoy şu açıklamayı yaptı: "Sayın Derviş Eroğlu'nun yıllara dayalı tecrübesi, bilgisi ile hem Kıbrıs meselesindeki istikrarı hem de devlet yönetiminde var olacak olan hataların kontrolü noktasındaki istikrarın sağlaması kaçınılmaz bir gerçek. Toplumdaki güvensizlik duygusunu ortadan kaldırmak bizlerin asli görevidir. Sayın Eroğlu'nun seçilmesiyle bu güven ortamı sağlanacaktır."

"DÜN BAŞKA BUGÜN BAŞKA KONUŞANLAR VAR"
Toplumda asıl güvensizliğin siyaset arenasındaki dün başka bugün başka konuşan politikacılar tarafından yaratıldığına vurgu yapan Bakan Taçoy, açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Anavatan Türkiye bizim iç işimize karıştığında şu andaki ana muhalefet partisinin bize "Siz Anavatan'ın sözcüsü müsünüz?" gibi söylemler gerçekleştirdiğini çok iyi hatırlıyoruz. Hatta bu daha da ileri gitti, "Anavatan ne askerini, ne paranı, ne pulunu, ne memurunu isteriz." dendi. Gelinen aşamada bu sözleri sarf edenler hepsini unuttu, müdahale düşünceleri ortadan kalktı ve şu anda müdahaleyi davet edici bir tavır içerisine girdiler. Sayın Cumhrubaşkanı da bu tavır içine girdiyse ortaya çıkıp erkek gibi açıkça bunu söylesin. Bu durumda Kıbrıs Türk halkı da gereğini yapar."

"SADECE CTP'NİN OYLARI TALAT'I CUMHURBAŞKANI YAPMAYA YETMEZ"
Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın seçimlerde bağımsız aday oluşunu da yorumlayan Hasan Taçoy, bunun nedenini şu sözlerle açıkladı: "Sayın Talat kendisinin genel başkanlık yapmış olduğu siyasi partinin oyları onu Cumhurbaşkanı yapmaya yetmeyeceğinden dolayı bağımsız aday oldu. Sayın Talat eğer Cumhuriyetçi Türk Partisi'nden aday çıksa çok çok gerilerde kalacağını bilmektedir. Onun için 2009 yılının yaz aylarından beri seçim turlarına başlayan Sayın Talat, hiçbir düğün ve açılışı kaçırmayarak bir yerlere varma gayreti içerisine girmiştir. Sayın Talat'ın adaylığını açıkladığı törende yaptığı konuşmayı gazeteden okudum ve çok şaşırdım. Bir Cumhurbaşkanının tarım işiyle veya devletin diğer işleriyle uğraşacağı yönündeki konuşmasını ben takdir etmedim. Çünkü bizim ülkemizde başkanlık sistemi yok, parlamenter sistem var. Parlamenter sistemde de maalesef Sayın Cumhurbaşkanı hükümetin almış olduğu ve meclisin hükümet programı içerisine koymuş olduğu program çerçevesinde alacağı kararları takdir, tasdik ve vetosuyla meshuldur."

"SAYIN TALAT'IN YURTDIŞI ZİYARETLERİ RESMİ DEĞİLDİR"
Müzakere sürecinde Kıbrıslı Türklerin dik duruşunun ortaya konmadığına vurgu yapan Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Hasan Taçoy, Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın yurtdışı temaslarına değinerek, bu temasların resmi olmadığını açıkladı. Bakan Taçoy "İtalya'ya resmi görüşmeler için gittiğini söyleyen Sayın Cumhurbaşkanı'nın ardından İtalyan yetkililer "Biz resmi bir davet ya da resmi bir görüşme yapmadık" dediler. Ben yurtdışı temaslarına karşı değilim. İtalya'ya da İspanya'ya da gidilecek ancak resmiyet tamemen farklıdır. Resmiyet ortaya konulan görüşün ve duruşunuzun sağlamlığıdır."

"MÜZAKERELERE DESTEK VERİYORUZ"
Kıbrıs sorununa çözüm bulmak amacıyla yürütülen müzakerelere destek verdiklerini ifade eden Bakan Hasan Taçoy, müzakerelerin sonucunda bir yere varılamadığı varsayımında bulunarak "Kıbrıs Türkü'nün hali ne olacak?" sorusuna şu yanıtı verdi: "Kıbrıs Türkü'nün hali yine iki dudak arasında kalıp, üç yıl bekleyip üç yıldan sonra yine müzakere başlatmak olmamalı. Kıbrıs Türkü 50 yıldır her zaman için ezilen taraf olmuştur. Ezilen tarafın bir yerde vermiş olduğu gayretin son demine gelmiş olduğunu herkesin kabul etmesi gerek. Biz, Cumhurbaşkanı Sayın Talat'ın Avrupa Birliği işlerinden sorumlu özel temsilcisi Özdil Nami ile birlikte Avrupa Birliği'ni Güney Kıbrıs'ı müzakere masasında zorlaması konusunda görüşmeler yaptık. Örneğin Avrupa Palamentosu'ndaki 6 sandalyenin hepsini Kıbrıslı Rumlara vermeyin, ikisinin Kıbrıslı Türklere ait olduğnu hatırlatarak boş kalacağını belirtin dedik ancak Avrupa Birliği hiçbir şey yapmadı. Bu ve buna benzer zorlamalar yapılsa Güney Kıbrıs müzakere masasına daha da yanaşacak. Artık Kıbrıs Türkü öyle bir nokaya geldi ki, Avrupa'nın da Amerika'nın da yapmış olduğu yanlışların hepsini idrak etmiştir."