İÇ HABERLER
okuma süresi: 5 dak.

Ertuğruloğlu: Eroğlu'nun Ergenekon'daki tutumu şaşırtıcı değil

Eroğlu'nun Ergenekon'daki tutumu şaşırtıcı değil

<P>Ulusal Birlik Partisi (UBP) Milletvekili ve KKTC Cumhurbaşkanı adayı Tahsin Ertuğruloğlu, yaklaşık bir yıl önce adada başlayan Ergenekon soruşturmasında herhangi bir gelişme kaydedilmememsinden Başbakan Derviş Eroğlu'nu sorumlu tuttu. </P>

Yayın Tarihi: 28/03/10 22:04
okuma süresi: 5 dak.
Eroğlu'nun Ergenekon'daki tutumu şaşırtıcı değil
A- A A+
Partisinin genel başkanı Eroğlu'nun adadaki soruşturma karşısındaki tutumunu eleştiren Ertuğruloğlu "Temiz siyasete inanmayan bir kişi olan Eroğlu'ndan açıklık, şeffaflık ve samimiyet bekleyemezsiniz. Bu konudaki tutumu da şaşırtıcı değildir." diyor. Yaklaşık 20 yıldır KKTC başbakanlığı yapan Eroğlu'nun adayı, çıkar çevreleriyle birlikte popülizmle yönetmekle suçlayan Ertuğruloğlu, genel başkanı için şu değerlendirmeyi yapıyor: "Devletin kaynaklarını çıkar çevrelerine dağıtmak suretiyle heba etmiştir." Cumhurbaşkanı seçildiği takdirde yasaların kendisine verdiği yetkiler doğrultusunda soruşturmanın ilerlemesi için üzerine düşeni yapacağını kaydetti. Demokratik hukuk devletinin gereği soruşturmanın selametinin sağlaması için söz konusu kim olursa olsun tespit edilen suçluların cezalandırılması gerektiğini vurgulayan Ertuğruloğlu şöyle devam etti: "Benim temel politikam, açıklık ve şeffaflıktır. Ergenekon soruşturmanın ilerletilmesini isteyeceğiz. Bugün de cumhurbaşkanı seçildiğimde de anayasal çerçevede üzerime düşeni yapmaktan geri durmayacağım."

EROĞULU'NUN KIBRIS DAVASINI YÜRÜTECEK KAPASİSTESİ YOK!
Cumhurbaşkanlığı seçim sürecini değerlendiren Ertuğruloğlu, 'Ankara'nın istediği doğrultusunda aday olduğu' yönündeki söylemleri siyasi açıdan doğru olmadığını, Ankara ziyaretleri öncesinde aday olmaya karar verdiğini söyledi. Ertuğruloğlu bu konudaki eleştirilere şöyle cevap verdi: "Ziyaretlerimin 'icazet' olarak çarpıtılması doğru değildir. Ankara'da bana 'KKTC'de neler oluyor ve Tahsin Ertuğruloğlu bu konuda ne düşünüyor' sorusu sorulmuştur."Aday olmasının gerekçelerini sıralayan UBP Milletvekili Ertuğruloğlu, mevcut Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile Başbakan Eroğlu'nun Kıbrıs davasını ele alış biçimlerinin etkisinin olduğunu söyledi. Sorunun çözümü noktasında bugüne kadar sunulan önerilerin yeterli olmadığını savunan Ertuğruloğlu, siyasi duruşları sağlam olmayan politikacıların, Kıbrıs sorunu çözmeden yeterli olmayacaklarını ifade etti. Uzun yıllar KKTC'de başbakanlık yapan Eroğlu'nun cumhurbaşkanı seçildiği takdirde müzakereleri yürütemeyeceğini ileri süren Ertuğruloğlu şöyle devam etti: "Eroğlu'nun ulusal Kıbrıs davasını yürütecek bir kapasitesi yoktur. Sağlam bir siyasi duruşu olmayan, bugün savunduğunu yarın inkâr eden, Kıbrıs konusuna derinliğine vakıf olmayan, uluslararası tecrübeleri bulunmayan bir görüşmeci, devletimizin saygınlığı ve haklarımızın savunmasında zafiyet yaratacaktır." Müzakereleri yürüten kişinin KKTC ve Türkiye'nin ulusal çıkarlarına uygun hareket etmesi gerektiğine inandığını söyleyen Ertuğruloğlu, "Bu kişi halkına inanmalı, devletiyle gurur duymalı, ettiği yemine sadık olmalıdır." dedi.

RUMLAR ÇÖZÜMDEN YANA DEĞİLLER, HEP KAÇTILAR
Ertuğruloğlu, Kıbrıs'ta Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ulusal hak ve çıkarlarını koruyacak bir anlaşmaya varmak için müzakerelerin yürütülmesinin şart olduğunu ifade etti. Sorunun bu güne kadar gelmesinde Kıbrıs Rum tarafının uzlaşmaz tavırlarının da etkisinin olduğunu söyleyen Ertuğruloğlu Rumların, siyasi eşitliğe dayalı bir ortaklığı öngören adil ve sürdürülebilir bir uzlaşıya varmak istemediklerini söyledi. Rumların, Kuzey Kıbrıs'a yayılmak için elindeki her türlü olanağı seferber ettiğini anlatan Ertuğruloğlu şunları kaydetti: "Güney'de, bizi eşit bile görmeyen bir mantalite vardır. O nedenle gerekli güvenceleri içermeyen bir anlaşmayla çözüme değil, çözülmeye gidilebilir. Temel sorun, müzakere masasındaki eşitsizliktir." KKTC'nin müzakerelerde 'kurucu devlet' statüsüyle yer almalısı gerektiğini düşünen Ertuğruloğlu, bunun Kıbrıs'ın bir gerçeği olduğunu savundu. Bir anlaşmaya 'kimin kim olduğu' tanımlanarak gidilmesi gerektiğine dikkat çekerek sözlerini şöyle tamamladı: "Oluşacak tek uluslararası kimliğe sahip yeni ortaklık, iki eşit kurucu devlet temelinde olmalıdır. Bugüne kadar izlenen ve adanın gerçeklerine dayanmayan bir zeminle, masadan bir anlaşmayla kalkmak mümkün değildir. Ulusal davanın sloganlaştırılmasına karşıyım. Kıbrıs Türk halkı adadaki iki eşit egemen varlıktan biridir ve Türkiye'nin uluslararası alanda tescil edilmiş garantörlüğünün güvencesi altındadır. Hiç bir süreç ve dayatmanın bizi bu temel haklarımızın gerisine düşürmesine izin verilmeyecektir."
Zaman Gazetesi

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.