İÇ HABERLER
okuma süresi: 14 dak.

Cumhurbaşakanı Talat'ın görüşmelerle ilgili açıklaması

Cumhurbaşakanı Talat'ın görüşmelerle ilgili açıklaması

<P>Kıbrıs Türk tarafının müzakere heyetinde yer alan Hukukçu, Yrd. Doç. Dr. Tufan Erhürman, Eylül 2008'den beri devam eden görüşmelerde Yargı konusunda tam anlaşmaya varıldığını söyledi.</P>

Yayın Tarihi: 01/04/10 13:33
okuma süresi: 14 dak.
Cumhurbaşakanı Talat'ın görüşmelerle ilgili açıklaması
A- A A+

Kıbrıs Türk tarafının müzakere heyetinde yer alan Hukukçu, Yrd. Doç. Dr. Tufan Erhürman, Eylül 2008'den beri devam eden görüşmelerde Yargı konusunda tam anlaşmaya varıldığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın müzakerelerde gelinen aşamayla ilgili bilgi verdiği basın toplantısında konuşan Erhürman, yargı organında tam anlaşmaya varıldığını, hangi mahkeme kurulursa kurulsun, eşit sayıda Kıbrıslı Türk ve Rum olacağını bildirdi.

ÇAPRAZ OYLAMANIN ŞARTLARI

Erhürman, çapraz oyu kabul etmediklerini, egemenlik, yürütmedeki bakan sayıları ve dönüşüm süreleri, yasamadaki temsiliyet gibi konularda sundukları önerilerin kabulü halinde çapraz oyu kabul edebileceklerini söylediklerini anlattı.

Türk tarafının federal poliste eşit sayıda polis istediğini, Rum tarafının "siz bütün kurumlarda eşitlik istiyorsunuz, gelin bu temsiliyet konusunu bir paket halinde ele alalım" dediğini belirten Tufan Erhürman, Kamu Hizmeti Komisyonu'nda ise anlaşıldığını söyledi.

"VATANDAŞLIKTA RAKAMSAL SINIRI ASLA KABUL ETMEYİZ"

Dış ilişkilerde Kıbrıs Türk tarafının çok net ve hukuken anlaşılır talepleri bulunduğunu, Annan Planı'nın biraz ötesinde durduklarını ifade eden Erhürman, Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas'ın 50 bin vatandaşlıktan söz ettiğini, ancak rakamsal bir sınırı asla kabul etmediklerini söyledi.

Erhürman "Rakamsal bir sınırı hiçbir şekilde kabul etmiyoruz, nasıl ki Rum tarafının verdiği vatandaşlıklar kabul ediliyorsa Türk tarafının da vatandaşlıkları kabul edilmelidir. Bu konuda sayısal değil, ilke üzerinde duruyoruz" dedi.

ERÇİN: "AB BAKANLIĞINDA ANLAŞTIK"

Müzakerelerde AB konularında uzlaşılan ve uzlaşılamayan konuları da AB Koordinasyon Merkezi Sorumlusu Erhan Erçin aktardı.

AB Bakanlığı oluşturulmasında anlaşmaya vardıklarını, 2 kurucu devletin varlığı düşünülürse bunun iyi olacağını kaydeden Erhan Erçin, bir koordinasyon grubu oluşturulmasında da uzlaşıldığını söyledi.

Erçin, AB kurumlarındaki temsiliyete büyük önem verdiklerini, Avrupa Parlamentosu'nda 4 Rum, 4 Türk üye olmasında anlaşmaya varıldığını; Avrupa Komisyonu'ndaki komisyonerin rotasyonla değişmesinde, ABAD ve Genel Mahkeme'de temsiliyette ve Sayıştay'da rotasyonda anlaşıldığını söyledi. Erçin, bölgeler komitesinde 4 Kıbrıslı Rum, 2 Kıbrıslı Türk; Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi'nde 4 Kıbrıslı Rum ve 2 Kıbrıslı Türk üyeden oluşacağını bildirdi.

"BİRİNCİL HUKUKTA ANLAŞMA YOK"

Erhan Erçin, varılacak anlaşmanın AB'de birincil hukuk yapılması meselesinde uzlaşılamadığını söyledi. Teknik geçiş olacağında prensipte yakınlaşma sağlandığını kaydeden Erhan Erçin, geçiş düzenlemelerinin ve derogasyonların niteliği, süresi ve hukuki yönetimi konularında ise henüz yakınlaşma sağlanamadığını ifade etti.

BESİM: "BAĞIMSIZ MERKEZ BANKASI"

Basın toplantısında, müzakerelerdeki ekonomik konularla ilgili bilgi veren Mustafa Besim ise, ekonomiyle ilgili 6 başlıklı kağıdın özetini anlattı.

Besim, "Merkez Bankası ve finans konuları" başlığında bağımsız bir merkez bankası oluşturulmasında mutabakat sağlandığını bildirdi. Euro bölgesinde istikrara katkı konması ve AB Merkez Bankası'nın kararlarının uygulanmasının söz konusu olduğunu belirten Besim, resmi paranın Euro olacağını ve Merkez Bankası'nın piyasaya süreceğini kaydetti.

Merkez Bankası başkan ve yardımcısının farklı kurucu devletlerden 7 yıllığına atanacağında tam mutabakata ulaştıklarını ifade eden Mustafa Besim, sigorta ve sermaye piyasaları düzenleme, denetim ve gözetiminin bağımsız bir kurum tarafından gerçekleştirileceğini söyledi.

TL'nin Euro'ya geçiş dönemi olacağını, kara paranın aklanması ve terörizmin engellenmesinde de uzlaşıldığını bildiren Besim, ekonomik yakınsama politikalarıyla iki ekonomi arasındaki sosyal ve ekonomik eşitsizliğin giderileceğini ifade etti.

Besim, federal hükümetin ekonomi ve ticaret politikalarının geliştirilmesi ve uygulanması, emek hakları, yaşam standartları ve ailenin korunması, federal istatistik dairesi ve kurucu devlet istatistik daireleri konularında da anlaşma bulunduğunu belirtti.

Federal hükümetin gelirlerinin bir kısmının, bazı kriterleri dikkate alan bir formülle kurucu devletlere dağıtılacağını; federal bütçede Kıbrıs Türk kurucu devletinin altyapısı için bütçe ayrılacağını; kamu borçlarından borcu alan ve kullanan tarafın sorumlu olacağını; kurucu devletlerin sosyal güvenlik standartlarında ILO ve Avrupa Konseyi standartlarına uyulacağını anlatan Besim, emeklilik hak ve faydalarının karşılıklı tanınacağı ve kurucu devletler arasında taşınır olacağında da uzlaşıldığını söyledi.

Mustafa Besim, Kıbrıs Türk ekonomisinin AB'ye uyumunun sağlanmasında görüş birliği bulunduğunu; Merkez Bankası yönetim kurulunun oluşumu, yeni kurulacak merkez bankasının kuruluş sermayesi, kooperatiflerin düzenleme, denetim ve gözetimi, borç yönetimi, şirket yasası gibi konularda çalışmaların ise sürdüğünü bildirdi.

YAKINLAŞMA OLMAYAN KONULAR: "MÜLKİYET, TOPRAK, GÜVENLİK VE GARANTİLER"

Daha sonra yeniden konuşan Özel Temsilcisi Özdil Nami, "Mülkiyet", "Toprak", "Güvenlik ve Garantiler" konularında yakınlaşma sağlanamadığını kaydederek, toprak düzenlemeleri konusunda Kıbrıs Türk tarafının diğer tüm başlıklarda tatmin edici sonuca ulaşılmadan ve gidişata ilişkin net tablo oluşmadan toprak konusuna girmeyeceklerini net şekilde ifade ettiklerini söyledi.

Nami, "Toprak" başlığındaki ilerlemenin diğer başlıklarla paralel gitmesi gerektiğini kabul eden Rum tarafının, harita konuşulmaması taleplerine olumlu yanıt verdiğini bildirdi.

İNSANİ BOYUTU DİKKATE ALAN TOPRAK AYARLAMASI

Nami, muhtemel bir anlaşmada, iki kesimlilik ve kurucu devletlerin toprak bütünlüğüne halel getirilmemesi, insani boyutu dikkate alarak toprak ayarlamasında mümkün olan en az kişinin yerinden edilmesini savunduklarını belirtti.

Hayati önemdeki sektörlerin toprak düzenlemesinden zarar görmemesini istediklerini kaydeden Özdil Nami, "Toprak" başlığında, görüş alışverişinden öte geçemediklerini söyledi.

"KIBRISLI TÜRKLER, TÜRKİYE'NİN GARANTİSİNDEN BAŞKA GARANTİYE GÜVEN DUYMAZ"

"Güvenlik ve Garantiler" başlığında, 1960 Garanti ve İttifak Anlaşması'nın devam etmesini talep ettiklerini, iç ve dış dengeyi gözettiklerini anlatan Özdil Nami, Kıbrıslı Türklerin Türkiye'nin garantisinden başka bir garantiye güven duymadığını ifade etti.

MÜLKİYETTEKİ ANLAŞMAZLIKLAR

Hukukçu Tufan Erhürman ise "Mülkiyet" konusundaki uzlaşmazlıklar hakkında bilgiler verdi ve bu başlıkta yakınlaşma kağıdının olmamasının nedeninin Rumların tutumu olduğunu belirtti.

Erhürman, yeni devlette Taşınmaz Mal Komisyonu kurulacağı ve mülkiyet sorununun takas, tazminat ve iade ile anlaşılacağı konusunda ilkesel görüş olsa da bir anlaşmanın ortaya çıkamadığını, çünkü Rumların "bütün uluslar arası anlaşmalar ve insan hakları metinleri eski mal sahibine, malının iadesini isteme hakkını verdiğini" savunduğunu anlattı.

Erhürman, Rumların eski mal sahibinin 3 yöntemden hangisini isterse talep edebileceğini, son sözü onun söyleyeceğini savunurken, Kıbrıs Türk tarafının Taşınmaz Mal Komisyonu'nun karar vermesini istediğini kaydetti.

AİHM'İN KARARI DÖNÜM NOKTASI

5 Mart'ta AİHM'in açıkladığı kararın "Mülkiyet" konusunda gerçek anlamda bir dönüm noktası olduğunu belirten Tufan Erhürman, 1995'ten 2010'a kadar AİHM'in içtihadını aynı şekilde sürdürdüğünü söyledi.

Karardan alıntılar okuyan Erhürman, takas, iade ve tazminatın adil olduğunun AİHM'ce de kabul edildiğini belirtti.

"AİHM'in bu kararı Türk tarafının masadaki pozisyonunun teyididir" diyen Erhürman, mülkiyet konusunun masada çözümlenmesi gerektiğini, çerçevenin de AİHM kararında çizildiğini; bunlar izlenirse mülkiyette nasıl bir formülle çözüme ulaşılacağının ortaya çıktığını ifade etti.

Basın toplantısında daha sonra sorulara geçildi.

Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, müzakerelerle ilgili olarak verdiği bilgilerin, liderlerin birlikte hazırladığı mutabakat kağıtlarından alıntı olduğunu, hiçbirinin "gönlünden geçenler" olmadığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Talat, Kıbrıs sorununa çözüm bulma müzakerelerinde gelinen aşamayla ilgili bilgi vermek amacıyla düzenlediği basın toplantısında gazeteci ve konukların sorunlarını da yanıtladı.

Talat, "Bütün konularda anlaşılmadan bir anlaşma olmayacağına göre nereye kadar ilerlendiği" sorusuna "Nereye gelindiğine dair değerlendirme yapacak olan sizlersiniz. Bütünlüklü anlaşma için bütün konularda anlaşmak lazım. Henüz bütünlüklü anlaşma sağlamış değiliz, sağlayacağımızın garantisi de yoktur. Biz gerçek durumu ortaya koymak istedik. Etik olarak halkımıza geldiğimiz noktada bilgi vermek gerektiği düşüncesinden hareket ettik" yanıtını verdi.

4'LÜ ZİRVE

Talat, garantiler konusuyla ilgili 4'lü zirve konusunun ne aşamada olduğuna ilişkin soruyu yanıtında, müzakere konusu olmayan 4'lü zirve önerisinin Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapıldığını, ancak Rum tarafının basın aracılığıyla bu öneriyi reddettiğini söyledi.

Rum tarafına 4 ya da 5'li zirvenin önemini zaman zaman izah etmeye çalıştıklarını ancak sonucun değişmediğini kaydeden Talat, "Müzakereler iki toplum lideri arasında yapılıyor. Masada Kıbrıs Cumhuriyeti yoktur. Kıbrıs Cumhuriyeti 4 ya da 5'li konferansta da olmayacak" dedi.

"ÇAPRAZ OY…"

Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, "Çapraz oy"la ilgili soruya yanıtında ise, Kıbrıs Rum tarafının önerdiği "Çapraz oy"un, Türk tarafının 4 Ocak'ta sunduğu kapsamlı öneri paketinin bir unsuru haline getirildiğini ve uzun tartışmalar sonrasında Rum tarafınca reddedildiğini söyledi.

Talat, paketin kendi bütünlüğü içinde, diğer konularda uzlaşma sağlanması halinde "Çapraz oy"un da kabul edileceğini ancak diğer konularda uzlaşma sağlanmadığı için "Çapraz oy"un da kabul edilmediğini belirtti.

"AMAÇ BU AÇIKLAMAYI BİRLİKTE YAPMAKTI"

Cumhurbaşkanı Talat, müzakerelerle ilgili olarak bugünkü basın toplantısında dile getirilen konuların Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas'la tartışılıp tartışılmadığına ilişkin soruyu yanıtında, açıklamalarının, liderlerin müzakerelerde hazırladığı mutabakat ortak kağıtlarından alıntı olduğunu söyledi. Talat, "Hiçbiri gönlümden geçen değildir" dedi.

Talat, amacın bu açıklamayı birlikte yapmak olduğunu, ancak iki tarafın birlikte açıklaması halinde uluslararası hukuk açısından "ara anlaşma" olarak algılanabileceği ileri sürülerek, Rum tarafınca kabul edilmediğini söyledi.

Açıklamalarıyla ilgili olarak Rum liderden tepki ya da yalanlama bekleyip beklemediğinin sorulması üzerine ise Cumhurbaşkanı Talat, Rum tarafından herhangi bir yalanlama geleceğini sanmadığını kaydetti.

"SAĞLIK, KURUCU DEVLET YETKİSİNDE OLMALI"

Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, müzakerelerde "sağlık" konusuyla ilgili nelerin konuşulduğuna ilişkin soruya yanıtında, sağlık konusunun hazırlık aşamasında teknik komite düzeyinde uzun süre tartışıldığını ancak daha sonra bu komitenin çalışmalarının yavaşladığını belirtti.

Talat, Türk tarafının sağlığın kurucu devlet yetkisinde, Rum tarafının ise federal devlet yetkisinde olmasını savunduğunu, ancak taraflar arasında katı bir karşıtlık bulunmadığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Talat, "Çözüm sonrası yeniden yapılanmada kadının yeri ne olacak?" sorusuna verdiği yanıtta ise, müzakerelerde bütünlüklü çözümün temelini oluşturacak kuruluş anlaşmaları, Anayasa ve işbirliği anlaşmalarının ele alındığını, bunlar oluşturulduktan sonra toplumsal cinsiyet eşitliğine ilişkin düzenlemeler için gerekli görevlendirmelerin mutlaka yapılacağını belirtti.

"SİYASİ BİR TOPLANTI YAPMIYORUM"

Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, "Sizin çözüm yapmaya niyetiniz yok. Bir hayal içindesiniz. Annan Planı'ndan öte bir çözümden söz ediyorsunuz. Annan Planı'nı kabul etmeyen Rum halkı bunu nasıl kabul edecek?" yönündeki soruya yanıtında, "Burası siyasi bir toplantı değil. Bu toplantıdan sonra kampanyama devam edip, Meriç'e gideceğim. Oraya gelin bu sorularınızı yanıtlayım" dedi.

TAK

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.