Kahrolası önyargı

"Hepimiz önyargıyı kötüleriz, ama hepimiz önyargılıyız" - Herbert Spencer. Kahrolası önyargı, peşin hüküm. Çok kötü şeyler. Ünlü İngiliz sosyolog, biyolog, antropolog ve filozof Herbert Spencer çok yerinde söylemiş, hepimiz önyargılıyız diye.

Bunları neden yazıyorum peki şimdi? Bu illetten geçenlerde ben de muztarip oldum da ondan. Londra'da yeralan şiir şöleni ile ilgili geçen haftaki 'Şiirlerle büyüsün çocuklar" başlıklı yazımda 11 yaşındaki Güner'in okuduğu şiir konusunda önyargılı bir şey yazmıştım:

"10 yaşındaki bir çocuğa Süleyman Apaydın'a "Yıkın Heykellerimi" şiirini okutan okula sormak isterim. Çocuk bu şiirin anlamını biliyor mu?" diye sordum.

Burada iki önyargı var: Güner'in şiirin anlamını bilmediği, şiir seçiminin okul tarafından yapıldığı ve Güner'in bunda bir rolü olmadığı.

Çok kısa zamanda gelen mesajlardan vardığım heriki önyargının yanlış olduğunu öğrendim. Ama çok sevindiğim şey, bir eğitimci olan annesinin beni Güner'le tanışmaya davet etmesi.

Yazıma yıldırım hızı ile gelen sert mesajı gönderen yakını ile özelden uzun uzun yazışıp Güner hakkında epeyce bilgi sahibi olma şansım oldu. Şiiri kendisi seçmiş, ve anlamını çok iyi biliyormuş.

Yaşlı gözlerle ve pişmanlıkla okudum Güner'le ilgili yazdıklarını.

O yüzden önümüzdeki hafta gerçekleşek buluşmayı sabırsızlıkla bekliyorum. Özellikle Güner'in de benimle tanışmak için sabırsızlandığını öğrenmek beni sevindiriyor.

Önyargının çok olumsuz sonuçlar doğurabileceğini bana çok açık ve net bir şekilde hatırlatan Mine Atlı'ya çok teşekkür ederim. Oğlu ile buluşup bu yanlışlığımı düzeltme olanağı yaratan anneye de şükran borcum var.

Ne kadar da önyargıma bahane teşkil etmese de bu hataya düşmemin nedenleri var. Özellikle bazı Türk dili ve kültürü okullarındaki aşırı milliyetçi akım bunun en bariz bir nedenidir.

Geçmişte yapılan şiir yarışmalarında en fazla şikayet konusu bazı okulların çocuklar üzerinde aşırı duygu sömürüsü uygulayarak yarışmayı kazanmaya çalışma eğilimleriydi. Güner'in okuduğu şiiri de buna örnek olarka görmem önyargıma sebeb olan etkenler arasındaydı.

Bu arada yanlış anlaşılmayı önlemek amacıyla şiirin verdiği mesajı desteklediğimi söylemek isterim.

Bir diğer önemli neden ise Güner'in temsil ettiği okul ile benim de aralarında olduğum Kıbrıs'lı Sanatçılar Platformu'nun Kıbrıs'tan gelen sanatçılarla Aralık 2014 yılında düzenlediği şiir dinletisi ve karikatür sunumu ile ilgili yaşadığımız deneyimlerdi. Buna bu yazımda değinmeyeceğim.

Ancak, en yakın zamanda o okula gidip gerekli kişilerlerden önyargım yüzünden özür dileyeceğim. Onlar zamanında aynı duyarlılığı göstermeseler de.

Evet sevgili okurlar, hepimiz önyargılıyız, ama önyargının yaratabileceği kötü sonuçları düşünüp önyargımızı yenmezsek insanlığa büyük kötülük yaparız.

İngiltere'de yaşayan toplumumuz dahil çoğu etnik azınlık toplumlar eğitim alanında hala önyargıların olumsuz sonuçları ile savaşıyorlar.

Öğretmenlerin çocuklar üzerindeki önyargıları, daha kötüsü ırkçılıkları çocuklarımızın akademik başarılarını çok olumsuz şekilde etkilemeye devam ediyor.

Sizler de ne olur önyargınızın farkına sebeb olmanızı sağlayan kişileri dinleyiniz ve önyargınızı yenmeye çalışınız.

Dün geldim meclisine

İstiyorsan taşla beni

Önyargıyla dostluk olmaz

İstersen tanı, bil beni

Nuray Ülker