Havadan, sudan

Yayın Tarihi: 28/08/22 09:30
okuma süresi: 6 dak.

60lı yıllarda mannav Mustafa dayı gıcırtılı seyyar arabası ile Lefkoşa sokaklarını dolaşır, “envai çeşit mallaaaar” diye bağırırarak satış yapardı. Bugün ben de envai çeşit konulara değineceğim.

KEDİ CAN DERDİNDE…

Yaşadığımız ülke Birleşik Krallık cadı kazanı şu günlerde. Başbakan Boris Johnson partisi tarafından Parti Başkanlığından kovulmuştu, ama o inatla Başbakanlık görevinden istifa etmedi. 6 Eylüle kadar Başbakan olarak kalacak.

Ekonomik güçlüklerle boğuşulduğu zamanda hükümet ortalarda yok. Önemli konularda hiç karar alınamıyor. Boris lüks Yaz tatillerinden sonra ülkesinin sorunları ile uğraşacağına Zelensky ile Ukrayna sokaklarında kurtarıcı edasıyla dolaşmakta.  

Enerji fiatlarını kontrol eden Ofgem ortalama yıllık enerji fiatını geçtiğimiz gün %80 artırarak £3594 olarak belirledi. Enerji kullanımına göre ev sakinlerinin bu miktardan daha fazla ödemesi mümkündür. 1 Ekim tarihinden itibaren uygulanacak olan bu miktar enerji faturalarını bankalarından direkt ödeyenlerin ayda £300 ayırması demektir. Kasım ayı sonunda bu miktar daha da artacak.

Özellikle yaşlılar, evlerinden çıkamadıkları için fazla enerji sarfetmek zorunda kalan engelliler, dar gelirliler, yaklaşan kış ayları için enerji masraflarını nasıl karşılayacaklarını kara kara düşünmeye başladılar. 

Bu denli kritik bir zamanda bizimkiler nereye taktı? Efendim, Muhafazakar Parti Liderliği adaylarından eski Maliye Bakanı Rishi Sunak, Kıbrıslırumların Kıbrıs konusunda gönderdiği mektuba cevabında “Kıbrıslılar” terimini kullanmış. Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar dememiş. Türkiye’nin 1974 müdahalesinden de “işgal” diye bahsetmiş. Halbuki bu işgal değilmiş.

Düşününüz. Birleşik Krallık Başbakanlığı kriterini Kıbrıs hakkındaki görüşe bağlayan bir kesim var bu ülkede! Sayıları çok az, ama yine de insanı hayrete düşürecek garip bir durum. 

İngilizce yayınlanan ve “Britanyalı Türkleri” hedef alan bir dergi bu konularda veryansın ediyor. Ekonomik kriz hakkında toplumumuzun ne yapması, bilgi için nerelere başvurması hakkında yazı aradım, bulamadım. Belki gözden kaçırmışım!

“KAN AKITIN DA…”

Geçenlerde KKTC Meclis Başkanı Zorlu Töre ‘Belediyelerin Birleştirilmesi ile ilgili Özel Yasa Tasarısı’nın tartışıldığı esnada muhalefetin oturuma ara verilmesi önerisine karşı “Kan akıtırsanız oturuma ara veririm” dedi. Acaba yanlış mı işittim diye bu garip sözleri defalarca dinledim.

Meclis Başkanının sarfettiği bu sözleri ne maksatla, hangi anlamda söylediğini, o andaki psikolojik durumunu bilemem. Bildiğim ne maksatla olursa olsun bir Meclis Başkanının bunları söylemesi aşırı anormal bir şeydir.

Kan yaşamın devamı için gerekli bir sıvıdır. İnsanın manda gibi güçlü bir kalbi bile olsa, herhangi bir nedenle fazla kan kaybı ölümüne neden olur.

Nasıl ki süt beyazdır, kan da kırmızıdır. Kırmızının değişik tonlarında olabilir kan. Hangi ırktan olursak olalım, kanımız aynı renktir.

Gel gelelim birleştirici bir özelliği olan kan, milliyetçilerin dil kullanımında olumsuz bir mahiyet taşır.

Birisi size “kanı bozuk” dediğinde kan bozukluğunun neden olduğu bir hastalıktan muztarip olduğunuzu kastetmez. “Sen nasıl Türksün?” demek ister.

Kan dökmeyi fedakarlık yapmak ile bağdaştıran birçok örneklerle karşılaşırız milliyetçi söylemlerde, şiirlerde.

“Kan dökerek aldık. Burası bizim” sözü Kıbrıs’ın Kuzeyinde hala söylenmektedir.

Zorlu Töre “O ifadeyi dirayetli duruşumu göstermek için söyledim” demiş… Hangi ifadeyi? “Kan akıtırsanız oturuma ara veririm” ifadesini!

Liderlerin kalitesini anlamanın en kısa yolu etrafındaki kişilere bakmaktır. Nicola Machiavelli

FENERBAHÇE AEK LARNAKA EŞLEŞMESİ

Avrupa Şampiyonlar Liginde takımların rakipleri belli oldu. Türkiye takımı Fenerbahçe Güney Kıbrıs takımı AEK Larnaka ile eşleşti. Bu ilk değil. Geçmişte de çoğu kez iki ülke takımları çeşitli sportif müsabakalarda karşı karşıya geldi.

Ancak bu kez bu durum çok daha büyük bir iştahla sosyal medyada tartışılıyor. Çözüm ve barış yanlıları adeta kendilerinden geçmiş bir şekilde statükocuları tefe almış bulunuyor. Doğrusu ben de milliyetçi arkadaşları alay edip epeyce eğlendim. Milliyetçi cepheden tıs yok. Ne de siyasilerden. Tatar ve UBP hükümeti açıklama yapmadı.

Bir zamanlar KOP (Kıbrıs Futbol Federasyonu) altında Kıbrıslıtürk kulübler de yarışmaktaydılar. Hatta Çetinkaya birkaç kez KOP şampiyonu da olmuştu.

Toplumlarası çatışmalar başlarkenden Kıbrıslıtürk takımları KOP’tan atanların Kıbrıslırumlar olduğu unutulmuş gibi. Bunu yapmasalardı belki de bazı Kıbrıslıtürk takımlar da şimdi Şampiyonlar Liginde yarışıyor olacaklardı.

“Spora siyaset karıştırılmamalı” diyenler eminim şimdi “Rumların altında bizim takımlarımız kesinlikle futbol oynayamaz” diye yaygarayı basacaklardır.     

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Ertanç HİDAYETTİN yazıları