Ateş düştüğü yeri yakarmış – Gerisi yalan

Yayın Tarihi: 07/05/23 09:00
okuma süresi: 5 dak.

2019 yılının sonlarına doğru Çin’de başladığı iddia edilen Covid 19 virüsü sonradan tüm dünyaya yayıldı ve resmen pandemi olarak tarihe geçti.

İngiltere’de 23 Mart tarihinde başlayan sosyal yaşam kısıntıları (lockdown) 19 Temmuz 2021 tarihinde tamamen kaldırıldı. Tam 16 ay süreyle normal yaşantımız askıya alındı.

Her travmatik olaydan sonra tekrarlanan bir söz var: “Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak”. Bana göre en saçma, en gerçek dışı sözler arasında ön sıralarda gelen bir sözdür bu. Pandemi bir kez daha bunu gözler önüne serdi.

6 Şubat tarihinde Türkiye’de gerçekleşen deprem faciasından bu yana henüz 3 ay geçti. Yine hep bir ağızdan “hiçbirşey eskisi gibi olmayacak” dendi. Şimdiden herşey “normal”e dönmüş görünüyor. “Normal” ne ise.

Belki bu afet için en doğru söz “Ateş düştüğü yeri yakar” sözü olurdu. Pandemi için de öyle. Çünkü yakınlarını kaybetmeyenler, deprem ve pandemiden kendileri ve aileleri etkilenmeyenler için bu iki facia normal yaşamlarını etkileyen geçici bir sıkıntı idi.

Coronavirüsten artık bahsedilmemesi bu virüsün kaybolduğu anlamına gelmez. Ciddi sağlık sorunları olanlar yaşamları boyunca korku, endişe içinde yaşamaya mahkum olacaklar. Asıl onlar için hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Büyük çoğunluk için değil.

Pandemi yaşamımızdan 2 yılı aşkın bir zaman çaldı. Giderek birçokları gibi suni olarak yaratıldığına inandığım bu virüsün etkileri uzun zaman bizlerle kalacak.

Pandeminin yarattığı en büyük olumsuzluk ruh sağlığımıza yaptığı etki oldu. İstatistikler yetişkinlerin yüzde 16sının orta veya şiddetli boyutta depresyondan muztarip olduğunu belirtiyor.

Pandemi çocukların eğitimi için çok büyük sorunlar yarattı. Uzun süre çocuklar çevrimiçi eğitim görmek zorunda kaldılar. Özellikle öğrenme güçlüğü yaşayan, yaşadıkları ev koşulları çalışmaları için uygun olmayan dar gelirli ailelerin çocuklarının eğitimleri çok olumsuz etkilendi. 2021 yılı sonlarında yayınlanan Parlemento ve UNICEF raporları detaylı olarak çocukların Covid yüzünden yaşadığı psikolojik sorunları gözler önüne sermektedir.

Sadece okul çocukları değil, üniversite öğrencilerinin akademik yaşamlarında da pandeminin etkisi büyük oldu. Özellikle üniversite yaşamına 2020 yılında başlayan gençler çok sıkıntılı bir dönem yaşadılar. Tıpkı SATS ve GCSE sınavlarına hazırlanan öğrenciler gibi.

Pandemiden önce ciddi bir sorun haline gelen sosyal medya bağımlılığı pandemi esnasında çok ciddi sorunlara ulaştı. Özelikle Tiktok gibi aplikasyonlar çocukların yaşamının önemli bir parçası olmaya başladı.  

Kültürel olarak birbirimizle çok rahat fiziksel temas yapan bizim gibi toplumlar için pandeminin etkisi aşırı olumsuz oldu. Uzun bir süre yakınlarımızı kucaklamaktan mahrum olmak büyük bir işkence idi. Toplantılarımızı ekranlara bakarak yapmak da robotlaşmamızı hızlandıran başka bir unsur oldu pandemi esnasında. Zoom, Google Meet toplantıları hala daha sosyalleşmemizin önünde bir duvar teşkil etmeye devam ediyor.

Özellikle Covid yüzünden yaşamlarını yitiren yakınlarımızı son günlerinde göremeden onları kaybeden, onlar için son görevlerini tam anlamıyla yerine getiremeyen kişiler olarak çok büyük bir travma yaşadık.

Pandemi bildiğimiz bir şeyi daha bize hatırlattı. Siyasetin, siyasetçilerin ne kadar kirli olduklarını.  Pandemi esnasında aileler ölüm yataklarındaki yakınlarını ziyaret edemezken iktidardaki siyasetçiler ne mi yapıyordu? Sık sık partiler düzenliyolardı. Hem de kendi koydukları kuralları bozarak.  

Siyasetçiler bir kez daha onlar için ayrı, halk için ayrı kurallar olduğunu gösterdiler. Pandemiyi zengin dostlarını daha da zenginleştirmek için araç olarak kullanan siyasetçilerin yarattığı skandallarla çalkalandı gündem.

Covid bize (en azından bana) başka bir şey daha öğretti. Çok değer verdiğimiz bazı şeylerin ne kadar değersiz, ne kadar anlamsız ve sahte olduğunu. Örneğin futbolun. Artık bu anlamsız tutkudan, bağımlılıktan kurtulduğum için mutluyum.

Tam bir yıl önce “Hiçbirşey eskisi gibi olmayacak” başlıklı bir yazı yazmıştım. Yazımdan küçük bir kesit: “Durumu bizim topluma indirgeyelim. Covid esnasında geliştirilen dayanışma, işbirliği (tüm kesimler tarfından olmasa bile), yerini eskisi gibi küçük hesaplar uğruna anlamsız, kısır kavgalara bırakacak”. Aynen öyle oldu. Hepimiz biliyorduk zaten. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak (kibrispostasi.com)

Kısacası sevgili okurlar, insanoğlu / kızı balık hafızalıdır. Çabuk unutur. O yüzden “artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” sözüne kulak vermeyin.


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Ertanç HİDAYETTİN yazıları