Kıbrıslı Neyzen Tevfikler (2)

Yayın Tarihi: 23/07/23 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Geçen hafta başladığım yazı dizimin konusu başka bir Kıbrıslı Neyzen Tevfik. Bu arada geçen haftaki yazı başlığını da düzeltmiş oldum.

Neyzen Tevfik hakkında bilgi edindikten sonra, ana vatanımız Kıbrıs’ta da ona benzer birçok karakterler olduğunu anladım. Özellikle yaşamımın hemen hemen yarısını geçirdiğim Lefkoşa’da.

Özcan Özcanhan, 13 yıl önceki Star Kıbrıs köşe yazısında Mindo, Vasfi Arap, Zıp (Zıppır), Şamişici Abdullah, Çincirakcı Ahmet Efendi gibi karakterlerden bahseder. Bunların hiç biri belleğimde kalmadı. Hatta bazılarının isimlerini bile duymuş değilim.

***

Ahmet Mehmet Dubara

Özcanhan yazısının devamında “nutukları ve eleştirileri ile iz bırakan bir başkasını tanımıştık gençlik yıllarımızda” diye devam eder. Bahsettiği kişi Ahmet Mehmet Dubara.

60’lı yıllarda Lefkoşa’da yaşayanlar küçücük bir alana sıkıştırılmışlardı. O yılların bir kısmını bu gizemli şehirde geçirdim. Birkaç yıl deniz yüzü görmedik. Tek eğlence kaynağımız sinemalardı.

Ahmet Mehmet Dubara’ya ilk kez Işıklar denilen bölgede rastladım. Birçok aileler gibi o bölgede yürüyüşe çıkmıştık. Annemin elinden tutmuş, sinemaların önünden geçip çocuk bahçesine gitmek için sabırsızlanıyordum. Ansızın yüksek bir sesle irkildim. “Dikkat, dikkat. Benim adım Ahmet Mehmet Dubara…” diye bağırarak karşıdan bir adam geliyordu. Çok korktum. Annemin elini daha sıkı tutup onu acele etmesi için çekiştirmeye başladım.

Sonradan bu garip adama Lefkoşa’nın değişik bölgelerinde rastlayacaktım. Her zaman nutuk çekmekteydi. Doğrusu nutuklarının konusu hiç belleğimde kalmış değil. Tek hatırladığım Hyde Park’ta Pazar Sabahları “Speakers’ Corner (Konuşmacılar Köşesine)” çıkan kişiler gibi rahatlıkla dakikalarca konuşabildiğidir. 

Lefkoşa anılarını kaleme alan birçok köşe yazarı ondan muhakkak bahsetmiştir. Nitekim araştırdığım zaman onu özlemle anan birçok yazıya rastladım. Yukarıda bahsettiğim köşe yazarı, eski futbol hakemlerinden Özcan Özcanhan, Dubara’nın nutuklarının içeriği hakkında şöyle bilgi verir:

Lefkoşa sokaklarında dolaşır, durur, zamanın yöneticilerini ulu orta yüksek sesle eleştirirdi.
“Dikkat, dikkat. Benim adım Ahmet Mehmet Dubara. Kendi kendilerine oldular gelin ve güvey, güzel. Ama İsmet Paşa dinlemez böyle martaval ve gazel” diye haykırır ve elindeki anahtarlığı, bir idam sehpası gibi sallar sallar ve “İşte böyle asacak sizi İsmet Paşa, böyle asılacaksınız” ilavesini yapardı”.

Onunla ilgili yazılardan Ahmet Mehmet Dubara’nın kasap olduğunu ve içkiyi çok seven birisi olduğunu öğrendim. Dubara’nın kızgın nutuklarından siyasetçileri hedef aldığını öğreniyoruz. Bazı siyasetçilerin onu rakiplerine karşı kullandığı rivayetleri varmış.

Ahmet Okan Haber Kıbrıs gazetesindeki köşe yazısında ondan şöyle bahseder:

“Ahmet Mehmet Dubara “Ya göründüğün gibi ol, ya olduğun gibi görün” derdi!
 Niye bu sözü ona mal ettik? Çünkü rahmetli Dubara, göründüğü gibi olan, olduğu gibi görünen biriydi. Mevlana’yı tanımıyoruz! Söz ona ait ama, belki de göründüğü gibi değildi!”. Ne utanmaz… - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber (havadiskibris.com)

Dobracılığı yüzünden çok hırpalandı, hatta dövüldü Dubara. Siyasi nutukları ile lider konumundaki siyasetçileri eleştirdiğinden dolayı onlar ve etraflarındaki çevreler tarafından sevilmediğine şüphe yok. Bu siyasetçilerin onunla Lefkoşa’nın diğer ünlü karakterleri gibi samimi olmadıkları ortada.

Özcanhan’ın makalesinden anlıyoruz ki Ahmet Mehmet Dubara’nın yaşamı çok hazin bir şekilde sonlandı. 60’lı yıllarda Rumlar tarafından barikatlardan birinden alınarak götürülmüş. Onunla birlikte götürülen iki kişinin kalıntıları 80’li yılların sonuna doğru “Kayıp Aileler Komisyonu” tarafından bulunup ailelerine teslim edilmiş, ama Dubara’nın kalıntıları şimdiye kadar bulunamamış. 

Ahmet Mehmet Dubara Lefkoşa’nın simgelerinden biriydi. Sıradışı, cesur karakterli birisi olduğu, gücü elinde tutan kişilerin kestiği kestik, astığı astık zamanlarda liderleri sert şekilde eleştiren nutuklarından belli oluyor. Onun ve onun gibi renkli karakterlerin zaman aşımında göçleri ile kültürümüz daha fakirleşiyor. Ruhları şad olsun.


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Ertanç HİDAYETTİN yazıları