Avrupa Dil Günü Ve Gıbrız Türgcası
İki hafda önce Avrupa, "Dil Günü" nü kutladı. Ben da bu hafdaki yazımı gendi dilim olan Gıbrıs Türgcasıyınan yazmaya garar verdim.
Duyar gibiyim. Bazılarınız "ma nedir be senin gonuştuğun? Öyle bir dil vardır?" diye bana gızıp barabono ederler. Şimdi barobono dedim ya. Bak göresin işi başga yönnere çekecek olannar da çıkacag. Olsun. Omurumda bile değil. Gıbrıslılar olarag tabi da Gıbrıs'da şimdi gonuşulan ve Gıbrıs'dan gelen geçen insannarın dillerinden da bir hayle kelimecigler olacag lugadımızda. Yogsam Türkiya'lıların lugadında yogdur öyle şeyler? Efendim direksiyonmuş, deşarj olmuşlar, falan filan. Ondan sonra da bize dümen derik diye gülerler. Bilin bakalım hangisi öz Türkcadır? Dümen, yogsam direksiyon? Tabi da dümen.
Vallahi gardaşcıglarım bu konunun akademik yanına dokunmaycayım. Gıbrızlıtürglerin gonuştuğu ve her daim hor görülen dildir, yogsam ağızdır beni ilgilendirmez. Yalınız benim buracıgda yapmaya oğraştığım zamanınan gaybolmaya doğru giden bu şahane gonuşma dilimizin yaşatılması çabalarını desteglemegdir. İşin siyasi yanı beni alakadar edmez.
İşin siyasi yanı beni alakadar edmez dedim ama olmaycag be gardaş. Be gavvole zaten bu Allahın belası siyaset, daha doğrusu milliyedcilig yüzünden değil da kültürümüzün bu en önemli meselesini yok edmeye uğraşırlar senelerinan? Ya nedir! Neysa bunnara geçmişde da dokunduğum içün şimdilik buracıgda bırakalım.
2001 senesinden bu yana, Avrupa Konseyinin dürtmesiyinan "Avrupa Dil Günü" kutlanmagdadır. Her sene 26 Eylül'de kutlanan bu günde, yaklaşık 45 memlekedde çeşitli faliyetler yapılır. Bu faliyetlerin gayesi, insannarın diğer dil ve kültürlerinan yakınlaşmasını sağlamak ve bugünkü Avrupa'da çok dilliliğin önemini aktarmagdır. Yani annayacağınız Avrupa'nın birçok işi gibi hep fasa fiso ve da arendez gurendez. Irgcılıg gibi önemli meselelerinan uğraşacaglarına bizi böyle şeylerinan zeflerler. Aha görsün aramızdaki Avrupa hayrannarı.
Diğer konularda gararlı bir şekilde bişeyler yapsalar Avrupa'ya aferim deyceyim. Ama "Dil Günü" da diğer şeyler gibi göstermelik bir şeydir. Nicem omurlarındadır gendilerinin dilinden başga gonuşulan diller. Ya Avrupa memleketlerinde gonuşulan ve "etnik azınlıg dilleri" dedigleri diller? Onnarın hiç esamesi okunmaz. Analara, bubalara "aman sakın çocuglarınıza gendi dilinizinan gonuşmayın ha evinizde da sonram çocuglar İngiliccayı öğrenmez" deyen hocalar, bardon öğretmenner var hala daha. İnanırsınız? Bize biraccıg kırıntı atmayınan artık bizi gandıraman Avrupa. Gandır çocuğu da taksim isdesin (bu da amma mühüm sözdür ha!) Bırakın bu dümenneri. Yoksam direksiyonları mı demem lazım buracıgda?!
Bir başga bişey. Gıbrız şimdi Avrupa Birliğine girdi, değil? E, Gıbrız'da Türkca da resmi dil olarak gabul edilmez? Edilir. E be gavvole neçün Türgca da Avrupa'nın resmi dili değil? (Esasında Gıbrıztürgcası lazım olsun resmi dil ama boşver. Poletika yaparım deycegler bazıları!). Aha bu da AB'nin bir başga çifde standardı. Gabahat gene bizde. Napdık bu konuda? Hiçbişey. Yapannarı da desteklemeyik. Ama lakırdı galabalığına gelinca amman anam. Mangalda kül bıragmayıg.
Geçen defa "Gıbrıs Türgcası" başlıklı bir yazı yazdığımda gıymadlı bir arkadaşım beni tenkit eddiydi. "Gıbrıs Türkçesini bir mizah unsuru olarak kullandın" dediydi da bir güzel haşladıydı beni kerata. Neçün da dersiniz öyle bir niyetim hiç yoğudu ama yazıyı tekrar tekrar okudum ve arkadaşımın haglı olduğunu annadım. Doğrudur. Birçoklarımız Gıbrız Türgcasını masgaralıg olsun diye gullanırıg. Halbuki bu çok mühim, hayati bir konudur. Gene da deyiyorum ki fazla ciddiyet eyi değil. Herşeye, özelliğinan gendi gendimize gülmemiz lazımdır zaman zaman.
Gülmeden bahsedinca bizim bazı Gıbrızlıtürklerin gendi gonuşma şekline yabancı bir tarzınan gonuşmaya çabalamaları beni çok ama çok güldürür be gardaş. Ama onnar gülünç olduglarnın ferkinde bile değiller. Ellerinden geldiği gadar yok sade dillerini, kültürlerinin diğer unsurlarını da unudmaya çalışırlar. Sanki böyüg bir maharedmiş gibim. Ama napsınnar. Böyle öğreddiler gennere.
O hikayeyi bilirsiniz. Adam oğlunu, yogsa gızını mıydı, İstanbul'a tahsile yollamış. Oğlancıg (gıccağaz) bir sene sonra Lefgoşaya (Sakın Lefkoşe demeyin gudururum!) dönünca Saray Önündeki Dikilitaş'ı gösderereg " Baba, bu nedir?" diye sormuş. Babasının ona verdiği cevabı buracıgda yazsam arkadaşlar haglı olarak sansür goycaglar!
Yazımın sonunda Gıbrıztürg gonuşma dilini korumak için canınan başınan çalışan birkaç arkadaşdan bahsedmeg isderim. Tabi anavatanımız Gıbrızda bunu yapmaya çalışan çok derneglerimiz, yazarlarımız, araştırmacılarımız var. Ama İngilterada bunu yapmag daha da özveri isdeyen bişeydir. Bunnardan ilk aglıma gelen Osman Balıgcıoğlu abimdir. Her hafda Londura Türk Radiyosunda sevgili Hüsnü Kişi, namıdiğer Paçavuriyinan gonuşma dilimizde programlar yaparag bizi mesdederler. Diğer arkadaşım ise Facebookda "Kıbrıs Türkçesi" grubunun idarecisi Ergin Ahmet'dir. Sevgili Ergin da sitesine goyduğu futuraflarınan, hikayeciglerinan zengin kültürümüz haggında bizi mütemadiyen aydınladmagdadır. Ona da buracıgdan sonsuz teşekkürlerimi bildiririm.
NOT: Yazımı yazdım, tam gönderiyordum gazeddalardaki tam da bu konuyunan ilgili haber diggatimi çekdi. Yayın Yüksek Kurulu radyo ve televizyonlarda Türk dilinin gullanılışı haggında bir uyarı yapmış. Efendim Kıbrıs Ağzının gullanılması "güzel Türkçemizi" bozarmış. Adamlara bak YAHU. Ama en çok hoşuma giden tüm partilerin ve Cumhurbaşganının bu uyarıya zehir zemberek tepkilerini goymaları oldu. YYKna ağzılarının payını bir güzel verdiler.
Sağlıcağınan galın
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.