Federasyon ENOSİS’in önünü açacak ara çözümdür
Yaklaşık yarım asır sürdürülen görüşmelerinden sonuç alınamamasına rağmen, federasyonun tek çözüm seçeneği olarak dayatılması, iyi niyetli bir tutum olamaz. Çünkü:
Bir çeşit federasyon olan 1960 Kıbrıs cumhuriyeti, 3 yıl yaşatılabildi ve büyük acılara, maddi kayıplara sebep oldu. Anavatanlar arasında, savaşa sebep oluyordu;
2004 referandumunda Annan’ın hazırladığı federal çözümü Rum reddetti;
Referandumdan sonra yıllarca sürdürülen müzakerelerde de federasyonda anlaşma sağlanamadı;
Çünkü federasyonun temel ilkesi olan egemen eşitliği, Rum kabul etmemektedir;
Federasyon konusunda her iki tarafın istek, amaç ve niyetleri ortaya konuldu;
Yarım asırdan beri sürdürülen müzakerelerde tartışılmayan hiçbir şey kalmadı;
Her iki tarafın federasyonu farklı yorumladığı anlaşıldı;
Müzakerelerde her türlü tekniğin ortaya konulmasına rağmen sonuç alınamadı;
Rum tarafının federasyon adı altında üniter devletten yana olduğu anlaşıldı;
Rum tarafı eşit ortaklığı aklının ucundan bile geçirmediğini ortaya koydu;
Devlet yönetiminde, Rumun eşit güç ve yetki paylaşımından yana olmadığı anlaşıldı;
Kıbrıs Cumhuriyeti avantajı nedeniyle bizimle ortaklığa yanaşmadığı anlaşıldı;
Rumun başat ve söz sahibi olacağı bir çözümden yana olduğu anlaşıldı;
Bize ayrıcalıklı bazı azınlık hakları verebileceği öğrenildi;
Niyetinin bizi masada oyalamak böylece devletimizi tanıtmamızı geciktirmek, ambargolarla ekonomimize zarar vermek, 5.kol faaliyetleri ile bizi içermek yıkmak olduğu ortaya konuldu. Bazı Rum yetkililer yayınladıkları kitaplarında bu gerçekleri itiraf ettiler;
Yıldan beri gerçekleştirilmesi mümkün olmayan federal çözümü, hala daha tek seçenek kabul etmek, çözümsüzlüğü istemek ve macera değil mi?
Rum, egemenliğini kuzeye yaymasında tek engel gördüğü anavatan ordusunu uzaklaştırmak için ara çözüm olarak federasyonu savunduğunu gizlemek gereği bile duymamaktadır;
Rum, bizi masada oyalayarak, uygun koşullarda saldırarak yok etmek için sürekli silahlanmakta, askeri anlaşmalar yapmaktadır;
Rumun, Acheson planından itibaren hazırlanan tüm çözüm seçeneklerini kabul etmemesi, bizimle eşit ortaklıktan yana olmadığını göstermiyor mu?
Kıbrıs sorununda, Bosna ve Gazze soykırımında, 5 emperyalist devletin güdümünde olan Birleşmiş Milletlerin adil, tarafsız, insan haklarına saygılı bir kuruluş olmadığı kanıtlandı; BM, 2004 referandumundan sonra genel sekreter Annan’ın ambargoların artık dayanaksız olduğunu belirten raporunu yayınlamadı ve tarafsız davranmadığını ortaya koydu;
Tavsiye niteliğinde olduğu bilinen BM kararlarını bazı kişilerin Allah kelamı gibi göstermesi ve devletimizin tanıtılmasına karşı çıkması düşündürücü değil mi?
Avrupa Birliği, sadece Rumları temsil eden güneydeki yönetimi, 1960 anlaşmasına göre iki toplumlu olan Kıbrıs cumhuriyeti olarak üyeliğe kabul etti;
Geçmişten gümümüze yaşanan deneyimlere, haksızlıklara, olaylara rağmen, hala daha Rum ile birleşik federal çözümü tek seçenek göstermenin iyi niyetli, mantıklı, kabul edilebilir gerekçesi nedir?
1960 Kıbrıs cumhuriyetinin iki kurucu ortağından biri olduğumuz gerçeğini dikkate almayan BM ve AB’nin, bizim iyiliğimize olabilecek çözümü savunmasını beklemek saflık değil mi? Bize dayatılan federal çözüm yerine devletimizin tanınmasında ısrar etmemiz daha isabetli değil mi?
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.