2020 yılı Yolsuzluk Algı Endeksi’nde KKTC 181. ülke olarak yer almış olsaydı kaçıncı sırada olurdu?

Yayın Tarihi: 17/08/21 11:22
okuma süresi: 7 dak.

∞∞∞

Böyle geldik, böyle gidiyoruz

Tebeşir yüzlü gülüşler gibi

Bayan Ölüm'ün gülüşü gibi

Politik manzaraların yok oluşu gibi

Kaypak bir balığın, kaypak bir avını beklemesi gibi

∞♥☼

Bizler böyle geldik, böyle gidiyoruz

Çok masraflı hastanelere gideriz, oralarda ölüm çok daha ucuza gelir

Çok kazanan avukatlara gideriz, suçunu kabullenmek daha ucuza gelir

Kodeslerin ağzına kadar dolduğu, tımarhanelerin kapandığı bir ülkeye

Kitlelerin ahmakları zengin kahramanlara dönüştürdüğü bir ülkeye doğru gidiyoruz.

∞♥☼

Böyle geldik, böyle yaşamaktayız

Bu yüzden ölmekteyiz

Kısırlaştırılmış, dışlanmış, mirastan yoksun bırakılmışız sırf bu yüzden

Parmaklar tepkisiz Tanrı'yı göstermekte

Parmaklar içkiye, haplara ve tozlara uzanmakta

Bu hazin, ölüdürücü yerde dünyaya gelmişiz

∞♥☼

Sokaklarda gözler önünde işlenen cinayetler cezasız kalmakta

Sokaklarda silahlarla başıboş çeteler hüküm sürmekte

Ülke işe yaramaz hale gelmekte

Yiyecekler gittikçe azalmakta

Herkes elinde nükleer güç bulundurmakta

Patlamalar habire dünyayayı sarsmakta

∞♥☼

Radrasyonlu insanlar radrasyonlu insanları yiyecek

İnsanoğlunun ve hayvanların çürümüş bedenlerinin kokusu rüzgarla yayılacak

Daha önce benzeri görülmemiş harika bir sessizlik geliyor

İşte böyle bir yere gelmişiz

Güneş orada bir yerde saklanmış bir sonraki bölümü bekliyor.

∞∞∞

“Böyle geldik, böyle gidiyoruz” başlıklı bu şiirin sahibi, Alman kökenli bir anne ve Polonyo kökenli Amerika’lı asker bir babanın çocuğu olarak 16 Ağustos 1920 tarihinde Andernach Almanya’da dünyaya gelen, eserlerinde genellikle toplum dışı insanlar ile depresyonu konu alması ve alkolizme yatkın bir hayat tarzını anlatması ile ünlü Charles Bukowski’den başkası değildir. Asi bir çocuk olarak büyüyen ünlü yazar bunun etkilerini hayatı boyunca taşımıştır. Paraya, işe önem vermeyen, bir aile kurmaya özen göstermeyen Charles Bukowski , toplumun O’na biçtiği rolün daima dışında yaşamıştır.

Peki neden kitlelerin ahmakları zengin kahramanlara dönüştürdüğü bir ülkeye doğru gidiyoruz?

İhtiyacımız olan şey kahramanlar değil aslında.

Zira, bana göre insan, gerçek anlamda yalnızca kendisinden kahramanlık talep edebilir.

♫♣♪☼♂♀

Maddeler dünyasında vermek, zengin olmak anlamına gelmektedir.

Çok şeyi olan değil, çok veren zengindir.

Bir şeyi yitirmekten korkan istifçi ne kadar çok şeyi olarsa olsun, ruhbilim dilinde yoksul ve yoksun bir kişidir.

Ancak kendinden bir şeyler verebilen kişi zengindir.

♫☼♂♀♣

İhtiyacımız olan şey bildiğimiz zenginler hiç değil.

Marksist ve sosyalist insancıl dünya görüşünü benimseyen ünlü filozof Eric Fromm “Sevme Sanatı” adlı kitabında tanımladığı çok şeyi olan zenginlere değil, çok veren zenginlere ihtiyacımız var.

Peki neden bedenlerimizden önce ruhlarımız çürüyor?

Çünkü, çoğumuz genel itibariyle fırsatçıyız.

Halbuki, İngiliz edebiyatının en keskin kalemlerinden kabul edilen Bukleye Tecavüz adlı kitabın da yazarı Alexander Pope’a göre “Dürüst bir adam, Tanrı’nın en asil eseridir.”

Dürüst bir adam asla hile yapmaz veya başka birisini sömürmeye çalışmaz.

Dürüst bir adam maddi manevi hiçbir şeyi kazanmadan elde etmeyi umamaz.

Dostlarımıza, çalışma arkadaşlarımıza, iş ortaklarımıza, müşterilerimize, eşlerimize, anne ve babalarımıza, akrabalarımıza, çocuklarımıza kısacası etrafımızdaki ve gezegendeki diğer insanlara karşı yeterince dürüst değiliz.

Tanrı’nın eseriyiz, fakat yeterince asil değiliz.

Unutmamamız gereken, elimizden herşey alınsa bile, dürüstlük dahil kendi davranışlarımızı ve kendi yolumuzu seçme özgürlüğü elimizden alınamaz.

Dünyadaki en büyük özgürlük seçebilme özgürlüğüdür.

İnsanın özgür iradesi vardır.

Dönemin Atina'sında gündüz vakti fenerle dolaşıp "dürüst bir adam aradığını" söyleyen Diyojen'nin bulup bulmadığı bilinmez!.

Fakat, yolsuzlukla mücadelede dünyanın önde gelen sivil toplum kuruluşlarından olan ve 100’ün üzerinde ülkede faaliyet gösteren Uluslararası Şeffaflık Örgütü (Transparency International), yayınladığı 2020 Yolsuzluk Algı Endeksi sonuçlarını kamuoyuyla paylaşmıştı.

Adam kayırma, yolsuzluk ve rüşveti görünür kılmayı hedefleyen Yolsuzluk Algı Endeksi, 1995 yılından bu yana her yıl yayınlanıyor.

Araştırma metodolojisine göre 0 puan en yüksek yolsuzluk algısına, 100 puan ise en düşük yolsuzluk algısına işaret etmektedir.

2020 yılı Yolsuzluk Algı Endeksi’nde Türkiye, 40 puanla 86. sırada yer almıştı.

2020 yılı Yolsuzluk Algı Endeksi’ne göre Türkiye, Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeler ile de karşılaştırıldığında, 44 puan ile AB içinde en düşük puanı alan Romanya'nın da gerisinde kaldı.

2020 yılı Yolsuzluk Algı Endeksi’nde Güney Kıbrıs, 57 puanla 42. sırada yer almıştı.

2020 yılı Yolsuzluk Algı Endeksi’nde KKTC yer almış olsaydı kaçıncı sırada olurdu?

Yolsuzluk Algı Endeksi’nde, Yeni Zelanda (88) ve Yeni Danimarka’nın (88) ardından ikinci sırayı 85 puanla Finlandiya, İsviçre, Singapur ve İsveç paylaşmıştı.

Endeksin son sıralarında ise Suriye, 14 puanla 178. sırada, Güney Sudan ve Somali 12 puanla 179. sırada yer almıştı.

 

2012’den bu yana en çok puan kaybedenler ülkeler arasında; Saint Lucia (-15) ve Liberya’nın (-13) ardından 12 puan kaybeden Macaristan, Barbados ve Suriye bulunmaktadır.

2012-2020 arasında 9 puan kaybeden Güney Kıbrıs, Bahreyn, Cibuti ve Türkiye, bu ülkelerin hemen ardında yer almaktadır.

2012 yılından bu yana puanı ve sırası hızlı bir biçimde düşmekte olan Türkiye, bu yıl 1 puan fazla almasına karşın son 8 yıl içinde en çok gerileyen 5 ülke arasındaki yerini değiştirememiştir.

Demokrasi ve yolsuzlukla mücadele doğru orantılı.

Toplumlar demokratikleştikçe, açıklaştıkça, şeffaflaştıkça, yolsuzlukla mücadele etme kabiliyetleri de artıyor.

Görüyoruz ki düşünce özgürlüğünün altını oyan, insan haklarını ihlal eden ülkelerde yolsuzlukla mücadele kabiliyeti de çok düşüyor.

Yolsuzluk can alıyor.

Emil Mihai Cioran’nın “Çürümenin Kitabı” adlı eserinde tanımladığı gibi;

Yoksa hepimiz sahtekar olduğumuz için mi birbirimize tahammül ederiz?

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.