BİRAZ AYDINLIK

Mert MAPOLAR, C.Ht.
mertmapolar@gmail.com
Mert MAPOLAR, C.Ht.

Ülkedeki yabancı ucuz işgücü tercihi, çığ gibi büyüyor...

Yayın Tarihi: 19/01/24 07:00
okuma süresi: 14 dak.

MERT MAPOLAR’IN KÖŞE YAZISINI SESLİ DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ

Bir ülkede asgari ücretin artması, genellikle özel sektör çalışanlarının yaşam standartlarını yükseltme ve sosyal adaleti sağlama amacını taşır. Ancak, plansız, programsız ve hazırlıksız artışlar, çoğu zaman işverenlerin maliyetlerini, çok yönlü olarak artırır. Bu da ülkemizde olduğu gibi işverenlerin, çoğunlukla yerli işgücünün yerine, yabancı ucuz işgücünü tercih etmelerine yol açar...

Anlayacağınız tehlike kapıda!

KKTC'de asgari ücret plansız ve programsız yükseldikçe, yabancı ucuz işgücü tercihi de çığ gibi büyüyor... Ülkedeki bu yöndeki olumsuz etkiler ve kaotik durumlar şimdi, daha fazla yükselmeye başlıyor...

Planlı ve programlı asgari ücret politikaları, ülkelerin kalkınmasında önemli roller üstlenir... Ancak KKTC'de, içi tam olarak doldurulmamış plansız, programsız ve hazırlık yapılmadan gerçekleştirilen asgari ücret artışları, ters etkilere neden olarak, ekonomik dengeleri bozabiliyor ve yerli işgücünün tercih edilmeme gibi, çok ciddi sorunları da beraberinde getiriyor...

Anlayacağınız yerli işsizlik artışı yolda!

Plansız, programsız ve hazırlıksız olarak asgari ücretin artmasıyla birlikte, işverenler maliyetlerini azaltmak için yerli işgücü yerine, daha ucuz yabancı işgücüne yönelmeye şimdi daha fazla başlıyor... Bu durumlar, yerli işsizlik oranlarında ciddi artışlara neden olacaktır... Yerli halk ile birlikte, yeni mezun olmuş ve olacak gençler de, iş bulmakta daha fazla güçlük çekecek... Ülkedeki ekonomik belirsizlikler ve sosyal huzursuzluklar da artacaktır...

Ortaya çıkabilecek bu olumsuz etkilere şimdi biraz daha yakından bakalım...

İşsizlik Artışı: Asgari ücretin kontrolsüz, plansız ve hazırlıksız bir şekilde artırılması, işverenlerin maliyetlerini artıracağından, yerli işgücünün azalmasına neden olacaktır... Bu durumlar KKTC'de, işsizlik oranlarının artmasına ve ekonomik istikrarsızlığın tetiklenmesine yol açacaktır. Ülkedeki yetersiz asgari ücret politikaları, işverenleri daha ucuz işgücü arayışlarına yöneltmiş, yıllar içinde de ülkedeki yerli işgücü talebi azalmış ve yabancı işgücü yönelimi artmıştır...

İşveren Maliyetleri ve Küçük İşletmelerde Kapanmalar: Plansız asgari ücret artışları, özellikle küçük işletmeleri olumsuz etkiliyor. İşverenlerin maliyetlerindeki ani yükseliş, küçük işletmelerin ayakta kalamamasına ve kapanmasına sebep oluyor. Bu durum, yerli işgücünün istihdam edildiği küçük ölçekli işletmelerin ekonomik olarak zor duruma düşmesine neden oluyor.

Yabancı Ucuz İşgücü Tercihi: Yerli işgücünün maliyeti arttıkça, işverenler, yabancı ucuz işgücünü tercih etme eğilimini günümüzde, en üst noktaya çıkarmıştır.

Yabancı işgücünün tercih edilmesi ile birlikte, yerli işsizlik son sürat artma noktasına gelmiştir... Tüm bunlar, önümüzdeki günlerde, yerli halk arasında sosyal gerilimlere neden olacaktır. Ayrıca, ülkenin yerli ekonomisine katkı sağlayan yerli işletmelerin rekabet gücünü de çeşitli yönlerden etkileyecektir.

Enflasyon ve Satın Alma Gücünün Azalması: Plansız asgari ücret artışları, enflasyonu artıracak ve tüketici fiyatlarını daha da yükseltecektir... Bu durum, yerli halkın satın alma gücünü azaltarak, yaşam standartlarını düşürecektir. Yetersiz alım gücü, halkın temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanmasına ve sosyal huzursuzlukların daha fazla büyümesine yol açacaktır.

Sosyal Huzursuzluk ve Protestolar: Plansız asgari ücret artışları, sosyal huzursuzlukları tetikleyeceğinden, özellikle işsizlik ile birlikte, ekonomik belirsizlikler ve yaşam standartlarının düşmesi, halk arasında karışıklıklara sebep olabilecektir. Bu durumlar, ülkede genel bir kaos ortamına yol açacaktır.

Plansız, programsız, hazırlıksız ve tedbirsiz asgari ücret artışları, ülkede ciddi olumsuzluklara neden olabileceği asla, göz ardı edilmemelidir. Ülkede tam anlamıyla asgari ücret politikalarının olmaması, yerli işgücünün tercih edilmeme sorunlarına, işsizliğin artmasına, işveren maliyetlerinin yükselmesine ve sosyal huzursuzluklara zemin hazırlama tehlikelerinin büyümesine neden olacaktır. KKTC siyasetçileri, siyasi popülizmden uzaklaşarak, ülkenin gerçekliğiyle yüzleşerek, asgari ücret politikalarını dikkatlice planlamalı, stratejiler geliştirmeli ve ekonomik etkileri iyice değerlendirerek, uygulanabilir, akılcı ve sürdürülebilir bir büyüme ile, istikrarlı bir ekonomi hedefi ortaya koymalıdır...

Asgari ücretin artışıyla birlikte, ülkede zam yağmuru yaşanmamalıdır...

Çok uzun bir süre önce verileceği açıklanan ve henüz verilmeyen, özel sektöre ihtiyat sandığı prim destekleri de, ortada yokken ve verilen destekler de yetersizken, nasıl oluyor da sektörler ile çalışanlar arasındaki memnuniyet ve mutluluğun, en üst düzeyde olduğundan bahsedilir...

İnsanımız şimdi daha mutsuz, daha huzursuz, daha endişeli ve daha kaygılı...

Ülkedeki nüfus artıyor...

Ülkedeki suç oranları ve çeşitliliği artıyor...

Ülkedeki işsizlik artıyor...

Ülkedeki pahalılık artıyor...

Ülkedeki yerli işgücü azalıyor...

Ülkede yeni mezun gençler iş bulamıyor...

Söz verilenler yerine getirilmiyor...

Şimdi şu soruyu sorma zamanı; asgari ücrette tarihi uzlaşı mı, pahalılık mı, yoksa bireysel, toplumsal ve ülkesel kaos mu?

Vatandaşın gözlerine bakıldığında bunun cevabı çok net görülebilir...

KKTC'de asgari ücret arttıkça, alım gücü düşüyor... Ters etkiler büyüyor, genişliyor ve yaygınlaşıyor...

Ülkede birçok şey ters gittiğinde, uyanık olmalıyız çünkü uyarı lambaları, sorunların sadece sessizliği değil, geleceğimizin kılavuz ışıklarıdır...

Asgari ücretle birlikte birçok konuda, etkili politikalar ve stratejiler geliştirmek şimdi, çok daha fazla önemli hale gelmeye başlıyor...

Hatırlanmalıdır ki, devletin işverene vermediği veya geciktirdiği her destek, ekonomiyi yavaşlatan bir zincirin, eksik halkası gibidir...

İşverenlere vaat edilen güncel destek primleri, ekonomik büyümenin güçlenmesinde bir anahtar rol oynar, ancak bu anahtar ülkemizde her zaman eksik kalıyor...

İş dünyası için devletin açıkladığı destekler, ekonomik kalkınmanın güçlü temellerini oluşturur; ancak unutulan destekler, o temellerin zayıflamasına hep sebep olur...

İyice anlaşılmalıdır ki, destek primleri, özel sektöre verilen bir güçlendirme ilacı gibidir. Ancak bu ilaç bazen reçeteye uygun şekilde uygulanmazsa, tedavi beklenen etkiyi gösteremez...

Devletin iş dünyasına verdiği destek, ekonominin kanatlarına güç katar. Ancak bu kanatlardan biri eksikse, uçmak da zorlaşır...

Gelinen noktada yaşanılanlar ve yaşatılanlar ortadadır...

Plansız asgari ücret artışı, yabancı ucuz işgücü tercihini şimdi daha fazla tetikliyor...

Plansız adımlar, yerli işgücünü savunmasız bırakma noktasında; plansız ve hazırlıksız asgari ücret artışları, yabancı ucuz işgücü tercihini beslemeye şimdi, daha fazla devam ediyor...

Bilinmelidir ki, etkin asgari ücret politikanız yoksa, tercihler yabancı işgücüne yönelir... Plansızlıktan kaynaklanan kaos, yerli işgücünü tehdit eder...

Asgari ücretin plansız yükselmesi, yerli işgücünü değil, yabancı ucuz işgücünü büyütür...

Plan olmadan yapılan asgari ücret artışları, yerli işgücünü koruyamaz; bu durum, yabancı ucuz işgücünün kapılarını tamamen açar...

Asgari ücrette plansız yükseliş, yerli işgücünün zor durumda kalmasına neden olur ve işverenleri yabancı ucuz işgücüne daha fazla yönlendirir...

Aslında konu nedir, bilir misiniz?

Gelinen noktada ortaya konan plansız asgari ücret artışı, yerli çalışanın değil, yabancı ucuz işgücünün sevincidir...

Yerli emeği, yabancıya teslim etmektir...

Yerli işgücünün geleceğine vurulan en büyük darbedir...

Ülkedeki yabancı ucuz işgücü tercihi, çığ gibi büyüyor...

Yerli işgücü kayboluyor... Yok oluyor...

KKTC'de işverenler artık düşük maliyetli işgücü arayışında... Kim ne derse desin, artık yönelim tamamen bu yönde... Herkes maliyetlerini düşürme ve rekabet avantajlarını artırma peşinde... Yerel çalışanlar azalıyor, yabancı düşük ücretli çalışanlar çoğalıyor...

Plansız asgari ücret artışı, yabancı ucuz işgücü tercihini, tetiklemeye devam ediyor...

Pahalılık büyüyor ve genişliyor...

Zamlar, vatandaşın başına dolu gibi yağmaya devam ediyor...

Peki, şimdi ne olacak?

Ülkedeki ekonomik büyüme değil, geçim derdiyle birlikte sosyal sorunlar, daha fazla artacak... Kültürel çeşitlilik ve dil bariyerleri de sosyal uyumu zorlaştıracak... Yabancı işgücünün topluma entegrasyonunu ve uyumu sırasında, önemli sosyal sorunları da beraberinde getirecek...

Yapılması gereken, ülke yöneticilerinin bu konularda daha etkin ve dengeli politikalar geliştirmesi, işgücü piyasasındaki çeşitli etkileri, daha dikkatli göz önünde bulundurması... Sürdürülebilir bir kalkınma ve toplumsal refah için, hem ekonomik hem de sosyal boyutlar dikkate alınarak, asgari ücret politikaları daha bilinçli ve dengeli geliştirilmelidir artık...

Aslında olan yine yerli halka, Kıbrıslı Türk çalışanına olacak ve işverenler tamamen yabancı işgücüne yönelecektir, olacak olan tam da budur...

Yani anlayacağınız önlem alınmazsa KKTC'de, asgari ücret yükseldikçe, yabancı ucuz işgücü tercihi çığ gibi büyümeye şimdi, daha fazla devam edecek... Plansız, programsız ve hazırlıksız asgari ücret artışı, yabancı ucuz işgücü tercihini şimdi, daha fazla tetikleyecek...

Asgari ücretteki ortaya çıkan uzlaşı tam da bu yöndedir...

Yerel halkta asgari ücret politikası, insan onurunun bir ifadesi olmalıydı...

Yerel halkta asgari ücret politikası, ekonomik adaletin temel taşı olmalıydı...

Yerel halkta asgari ücret politikası, toplumsal eşitsizlikle mücadelede bir adım olmalıydı...

Yerel halkta asgari ücret politikası, ülke insanın emeğinin değerini koruma aracı olmalıydı...

Yerel halkta asgari ücret politikası, sosyal adaletin teminatı olmalıydı...

Yerel halkta asgari ücret politikası, ülke insanın haklarını güçlendiren bir araç olmalıydı...

Yerel halkta asgari ücret politikası, toplumun dayanışma ve adalet ilkelerine olan bağlılığının, bir ifadesi olmalıydı...

Yerel halkta asgari ücret politikası, ülke insanının geleceğe umutla bakma hakkının, bir parçası olmalıydı...

Ülkedeki her bir bireyin yaşam kalitesini yükselten ve potansiyelini gerçekleştirmek için, bir fırsat sunmalıydı...

Ülke insanının değerine saygının, bir yansıması olmalıydı...

Bu ülkede şimdi, daha fazla yapılması gerekenler, önlem alınması gerekenler ve adım atılması gerekenler vardır...

Bilinmelidir ve farkına varılmalıdır ki, işgücü maliyetleri yükseldikçe, ülkedeki yabancı ucuz işgücüne olan talep de son sürat artıyor... Ülkeyi yönetenler, adil rekabeti korumak adına bu eğilime karşı acilen etkili önlemler almalıdırlar...

Asgari ücretin hazırlıksız artması, yabancı ucuz işgücüne olan talebi şimdi daha fazla yükseltiyor... Sadece adil ücret politikalarıyla ekonomik kalkınma ve sürdürülebilirlik sağlanabileceği, şimdi daha iyi anlaşılmalıdır...

Ucuz işgücü talebiyle birlikte artan sorunlara karşı çözüm, ülke yöneticilerinin sadece ücret düzenlemelerini değil, aynı zamanda yerel mesleki eğitim ve teknolojiye yatırım yaparak, işgücü verimliliğini artırmaya yönelik de katkı sağlayabilmelidir...

Ekonomik dengesizlikleri önlemek için devlet, asgari ücret artışlarıyla birlikte yabancı ucuz işgücüne karşı, adil rekabeti güvence altına alacak, stratejiler geliştirebilmelidir...

Ülkedeki insan kaynaklarındaki dengesizliklere karşı mücadele etmek, sadece ücret politikalarını değil, aynı zamanda yerel istihdam fırsatlarına odaklanan, kapsamlı planları da içermelidir...

Ülkenin kalkınması, ucuz işgücüne değil, nitelikli işgücüne dayanmalıdır... Ülke yöneticilerinin görevi, adil ücret politikaları ve eğitim yatırımlarıyla, yabancı çalışanlara değil, kendi vatandaşlarına öncelik vermek olmalıdır...

Asgari ücret artışıyla birlikte ucuz işgücü tercihi büyüyorsa, devletin sorumluluğu, adil rekabet koşullarını sağlamak ve yerel çalışan haklarını korumaktır... Ekonomik büyüme, insan onuruna saygıyla birleşmelidir...

Ucuz işgücü tercihi, kısa vadeli kazançları teşvik edebilir, ancak uzun vadede toplumun ve ekonominin sürdürülebilirliğini riske atabilir. Devlet, bu dengeyi korumak ve sosyal adaleti güvence altına almak için, etkili önlemler üzerinde de durabilmelidir...

Hükûmetlerin, asgari ücret uzlaşısından önce, asgari ücret artışı ve yabancı ucuz işgücü talebi arasındaki dengeyi korumakla da ilgili, yükümlülükleri olduğu hatırlanmalıdır...

Ülkede çoğu şey ters gidiyorsa, sadece rüzgarı suçlamak yerine, yelkenleri kontrol etmeye odaklanmalıyız. Uyanık olmak, sorumluluk almak ve birlikte çözüm aramak, başarıyı yeniden inşa etmenin ilk adımlarıdır...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.