BİRAZ AYDINLIK

Mert MAPOLAR, C.Ht.
mertmapolar@gmail.com
Mert MAPOLAR, C.Ht.

KKTC'de sahte diplomalar, sahte ünvanlar!

Yayın Tarihi: 16/02/24 07:00
okuma süresi: 12 dak.

MERT MAPOLAR’IN KÖŞE YAZISINI SESLİ DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ

İlk sorulması gereken soru: KKTC gibi küçük bir ülkede neden, bu kadar çok üniversite var?

Popülist siyaset yaklaşımlarıyla ülkede, her geçen gün daha fazla yeni üniversite açılması, beraberinde kalitesizliği de getiriyor...

Küçük bir ülkede, üniversite sayısının bu kadar çok olması olumsuzlukları artırıyor, niteliksizleşen işgücünü büyütüyor...

Anlayacağınız, KKTC'nin yükseköğretim sistemi sınıfta kaldı!

Bir ülke düşünün ki size, bir günde lisans ve aylar içinde de yüksek lisans yani master diploması versin...

KKTC üniversitelerinin verdiği, çok sayıda sahte diploma ve çok sayıda sahte ünvan olduğuna yönelik iddialar, hayati derecede önemlidir, hayati derecede ciddidir...

Ülkede çok sayıda sahte üniversite diplomalı, ünvanlı kişilerin olduğu ve ilgili kişilerin bu diplomalarla, bu ünvanlarla çalıştığı, devletten maaş çektiği iddia edilmektedir...

Bu kişilerin içerisinde çok sayıda milletvekilinin, bakanın ve bürokratın da olduğu iddia ediliyor...

Kayıt günü üniversite diploması, birkaç hafta sonra da yüksek lisans yani master, doktora hatta profesörlük diploması satın alındığına yönelik iddialar, KKTC'de yükseliyor...

Bakanın, milletvekilinin, bürokratın diplomasının sahte olduğuna yönelik iddialar, ülkesel çöküştür...

Parayla, satın alınan sahte diplomalar ve sahte ünvanlar skandaldır, çok ciddi suçtur ve sahtekarlıktır...

KKTC'de, üniversiteye para ödenerek, kayıt olunan ve aynı gün mezun olunan, çok ciddi iddialardan bahsediliyor...

Ülkedeki sahte diploma ile ünvan krizi genişliyor ve derinleşiyor...

Ülkede bu kadar fazla gelişigüzel "doktor" ünvanını kullanan, "doktora diplomalı" kişilerin olduğu ve bunların aldıkları diplomaları ile ünvanlarının da, ne kadar yasal olduğundan bahsediliyor...

Ya, ülkedeki "profesör" ünvanını kullanan, "profesör diplomalı" kişilerin, diplomaları ile ünvanları, ne kadar yasal?

İddialara göre, bu diploma ve ünvanlarla, siyasetin içerisinde olan milletvekilleri, bakanlar, bürokratlar ve danışmanlar var, yasallığı tartışılan, bu diplomalarla ve ünvanlarla devlette çalışan kişiler var...

Bu kadar küçük bir ülkede, bu kadar fazla "doktor" ünvanını kullanan, "doktora diplomalı" kişi var! Siyasette de bu ünvanları kullananların sayısının, neden arttığını kimse bilmiyor...

30 bin dolardan başlayan fiyatlarla, üniversite diploması ve ünvan iddiaları, gazete manşetlerinde şimdi daha fazla yer almaya başladı...

Anlayacağınız, iddialar doğruysa, KKTC'nin yükseköğretim sistemi artık sözün bittiği yerdedir...

Peki, ülke siyasetçisi, hükümet ve muhalefet bu konularda neden sessizliğini koruyor?

Bu kadar küçük bir ülkede neden, bu kadar fazla üniversite bulunuyor?

Bunların cevabını, kim verecek?

Otuzun üzerinde aktif üniversite olduğundan bahsediliyor... Ve açılacak olan onlarca yeni üniversite sırada bekliyor... Önümüzdeki süreçlerde üniversite sayısının kırklara ulaşmasının beklendiği dile getiriliyor...

Açıyorsunuz açmasına da, peki ya denetim?

KKTC'deki üniversitelerin, yeterince denetlendiğine inanıyor musunuz?

Üç yıldır, üniversitelerin denetlenmediğini iddia edenler var...

Üniversite görüntüsünde açılan bu işyerlerinin, yolsuzluklarla, skandallarla anılması, ülke imajına ve insanına çok ciddi zararlar vereceğini, hiç düşünmediniz mi?

KKTC'de üniversite kavramı ranta değil, kaliteli eğitime evrimleşmesi gerekiyordu...

Kabul etseniz de etmeseniz de, bu iddialar karşısında, KKTC'nin yükseköğretim sistemi artık çökmüştür ve kontrolden çıkmıştır...

Görünenler, buz dağının yüzeyindeki kısmıdır, görünmeyenler daha fazladır ve buz dağının çok derinlerindedir...

Ülkede para ile satın alınan sahte diplomalar havada uçuşurken, para ile satın alınan ünvanlar da uçuşmaya devam ediyor...

Bunların içerisinde sıklıkla kullanılanlar, hiç kuşkusuz, "doktor" ünvanlarıdır... İddialara göre para ile satın alınan diplomalar yanında, para ile satın alınan doktora diplomalarının ve ünvanlarının da, çoğunlukta olduğudur...

Tıp alanı dışında kullanılan "doktor" ünvanı, bir kişinin uzun ve zorlu bir eğitim sürecinin ardından elde ettiği önemli bir akademik ünvandır... Bu ünvan sadece bilgi ve beceriye değil, aynı zamanda bir sorumluluk ve saygıyı da beraberinde getirir... Maalesef ülkemizde, bu diploma ünvanını nasıl ve ne şekilde alındığı bir kenara, çoğu kişi bu ünvanı, toplum yaşamında gelişi güzel ve gereksiz yere yanlış kullandığı, hemen göze çarpmaktadır... 

Doktora diplomasını almış bir kişi, akademik ünvan olarak sadece üniversitede doktorluk ünvanını kullanabilir... Tıp doktoru olmayan, doktora diploması almış bir kişinin, kendisini toplumda, "doktor" gibi algılatması, bu ünvanı prestij amaçlı kullanması ve ülkede bu ünvan sayısının çok fazla artması, beraberinde birçok soruyu da getiriyor... KKTC'de doktora ünvanının, bu kadar kolay nereden ve ne şekilde alındığı gibi...

Bu ünvansal durum, hem toplumda saygı kaybına neden olmakta, hem de tıp doktorluk mesleğinin itibarını zedelemektedir...

KKTC'de sahte diplomalar, sahte ünvanlar havada uçuşmaya şimdi daha fazla devam ediyor...

KKTC'de ünvanlar, özellikle doktora diplomalı, "doktor" ünvanı, sorumluluk ve saygıyla kullanılmadığı önemli bir gerçektir... Güç oluşturmak için kullananların sayısı, her geçen gün daha fazla artıyor...

KKTC'nin, dünyada en fazla doktora diplomasına sahip ve "doktor" ünvanını en gereksiz, en yanlış kullanan ülkesi olduğu da, asla göz ardı edilmemelidir...

Özellikle siyaset arenasında siyasetçilerin bu ünvanları, prestij ve güç amaçlı çok daha gereksiz yere kullandıkları, her geçen gün daha fazla dikkat çekiyor...

Bir kişi, "doktor" ünvanını kullanırken bilinçli olmalı ve bunun beraberinde getirdiği sorumluluğun farkında olmalıdır... "Doktor" ünvanı, sadece tıp alanında değil, akademik çalışmaların birçok alanında elde edilebilir. Ancak, hangi alanda olursa olsun, bu ünvanın taşıdığı ciddiyet ve sorumluluk her zaman aynıdır... Toplum içinde, doktora diplomasına sahip kişinin, "doktor" ünvanını gereksiz yere kullanması, önemli bir saygısızlıktır...

Tıp doktorluğu dışında, doktora diplomasına sahip kişi, ünvanını sadece, akademik ortamda kullanabilir... Siyasi ortamlarda ve/veya günlük sosyal etkileşimlerde ve/veya kişisel ilişkilerde bu ünvanı kullanmak, saygıyı değil, tepkiyi beraberinde getirecektir...

KKTC'de, akademik ortam dışında sıklıkla yanlış ve gereksiz yere, sorumluluk bilincinden uzak, tamamen prestij ve güç amaçlı kullanımı artan, doktora diplomalı "doktor" ünvanları konusunda da devletin, ilgili birimlerinin, tıp doktorluk mesleğine olan saygı nedeniyle de, acil ve ciddi sorumluluklar alması gerekiyor artık... 

Bu tür olayların, siyasette neden daha fazla artığına yönelik gözlemler ve şüpheler, her geçen gün artıyor...

Ülke siyasetçisi, hükümet ve muhalefet, bu konularda sessizliğini, neden koruyor sizce?

Bu konular onlara, kendileri veya çevresindekiler ile ilgili, bir şeyler mi hatırlatıyor?

Şimdi tüm KKTC üniversitelerinin, sahte diploma ve sahte ünvan şüphesi altında olduklarının farkında değiller mi?

KKTC'de sahte diplomalar, sahte ünvanlar çoğalıyor, yaygınlaşıyor ve derinleşiyor...

İhbarlar ve iddialar çoğalıyor, çeşitleniyor...

Diploma ve ünvan skandalları yanında üniversiteler sektörü, ülke girişlerinde arka kapı olarak da kullanıldığı, şimdi daha fazla dile getiriliyor... Akıbeti belirsiz birçok kişi, ustalık ve/veya kalfalık belgesi almak için, öğrenci olarak ülkeye, bu kanallardan giriş yaptığının vurgusu, şimdi daha fazla yapılıyor...

Peki toplum ve ülke olarak, nereye gidiyoruz veya sürükleniyoruz, bileniniz var mı?

Tek bilinen, yapılması ve atılması gereken adımların olduğudur...

KKTC'de yükseköğretim sistemindeki stratejiler ve politikalar değiştirilmelidir artık... Miktar ile kalite arasındaki denge artık kurulmalıdır... Eğitim kalitesi artık yükseltilmelidir... Üniversite denetimleri artırılmalı ve sıklaştırılmalıdır artık...

Üniversite kılıklı, rant sağlayan ticarethanelerden kurtulup, gerçek akademisyenlerle, gerçek akademik üniversite eğitimlerine, evrimleşmeliyiz artık...

Ülkenin sistemleri, tek tek uyarı vermeye başladı...

KKTC şimdi daha fazla alarm veriyor...

Ülkenin sistemsel çöküşünü önlemek için sabır, sağduyu ve sorumluluk bilinciyle hareket etmek, şimdi  daha önemli...

Sistemsel çöküş, ülkenin temelini sarstığı gibi, geleceği de tehlikeye atıyor... Önlem almak, felaketi engellemenin tek anahtarıdır...

Bir toplumun sağlığı, sisteminin sağlığına bağlıdır... Sistemsel çöküşü önlemek için, sorunların köküne inmek ve tedaviye odaklanmak artık kaçınılmazdır...

Sistemsel çöküş, göz ardı edilemeyecek bir tehdittir artık... Önlemleri şimdi almak, yarının güvenliğini sağlamak demektir...

Farkına varılmalıdır ve bilinmelidir ki sistemsel çöküş, bir domino etkisi gibi çevresindeki her şeyi etkiler, hatta yok eder... Önlem almak, bu domino etkisini durdurmanın ilk adımıdır...

Sistemsel çöküş, sadece bir politika meselesi değildir, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluktur... Toplumun katılımı ve bilinci olmadan, sorunların üstesinden gelmek zorlaşacaktır...

Ey Kıbrıs Türk halkı,

Geleceğimizi güvende tutmak için birlikte hareket etmeliyiz... Sistemsel sorunlara karşı hep birlikte mücadele etmeliyiz...

Ülkemizin istikrarı için, hepimize görevler düşüyor... Sorunları birlikte çözerek, farkındalıklar geliştirerek, güçlü bir gelecek inşa etmeliyiz...

Her birimizin desteği, büyük değişimlerin temelini oluşturur... Sistemsel sorunları çözmek için hep birlikte bir araya gelmeliyiz...

Ancak, birlikte hareket ederek, sistemsel sorunların üstesinden gelebiliriz... Güç birliği için her birimize ihtiyaç vardır...

Geleceğimizi korumak için birlikte adım atmalıyız... Sistemsel sorunlara karşı birlik olmalıyız...

Toplumsal bir sorumlulukla, sistemsel sorunlara karşı hep birlikte mücadele etmeliyiz... Güç birliği için "ortak akıl" olmalıyız...

Şimdi yapmamız gereken, bir araya gelerek, sistemsel sorunlara karşı güçlü bir duruş sergileyelim... Geleceğimizi birlikte şekillendirelim... Ülkemize ve geleceğimize sahip çıkalım...

KKTC yolsuzluklarla anılmamalı! Buna asla müsaade etmemeliyiz...

Geçenlerde, güneşli bir günde, Lokmacı kapısından kuzeye geçen Alman turistlerden, Kıbrıslılara verilen mesajı hatırlamak gibi: "Cennette yaşıyorsunuz, kıymetini biliniz..."

Hatırlamalı ve hatırlatmalıyız ki bir ülke, dürüstlük ve şeffaflıkla inşa edilir... Yolsuzlukla değil, adalete ve ahlaki değerlere olan bağlılıkla hatırlanmak istiyorsak, hepimizin sorumluluğu altında olan bu değerleri korumalıyız...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.