Ortaya atıp kenara çekiliyorlar!

Yayın Tarihi: 30/01/19 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Ortaya atıp kenara çekiliyorlar!

Çok değil, tarihler 4 Ocak 2019'u gösteriyordu…

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan, BRT'de katıldığı bir programda kendisine rüşvet teklif edildiğini açıklamıştı!

Ağzının paylarını vermiş oturdukları yere oturmuşlar rüşvet teklif edenler…

Birkaç kere konuyu gündeme getirdik!

Bakandan açıklama yapmasını istedik…

Ses çıkmadı!

Hadi bize cevap vermedi diyelim…

Peki, bu ülkenin polisi ya da savcısı gidip de bakandan ifade alma gereği bile duymadı mı?

Duymamıştır çünkü bakan Atakan bu durumu polise gidip şikâyetçi olmadı…

Bizde kural böyle çünkü!

Gidip şikâyet etmek gerek…

Şikâyet etmezsen polisin umurunda bile olmaz çünkü kurallar böyle diyor!

O zaman biz buradan polise suç duyurusunda bulunalım…

Bu ülkenin bir bakanına kim hangi nedenlerden dolayı rüşvet teklif edebilir ki!

Gitsinler bakanla konuşsunlar rüşvet teklif edenleri ortaya çıkarsınlar…

Tabi ki suç duyurumuz kabul görürse!

…

15 Ocak 2019 tarihinde…

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zeki Çeler Genç TV'de katıldığı programda bazı işletmelerden tehdit aldığını açıkladı, gazeteler de bunu ön sayfalarında haber yaptı…

Demesine göre ülkeye işçi getiren sözde danışmanlık şirketlerinden alıyordu tehditleri!

Ne dedi Çeler;

"Bir canım var alacaklarsa onu da alsınlar, yeter ki ben doğrudan şaşmayayım…"

Tebrikler doğrusu, ülkesi için canını bile ortaya koyduğu için!

Ama işte gelin görün ki olay orada kapandı…

Çünkü Çeler durumu gidip de polise şikâyet etmedi!

Etse muhakkak ki polis olayın peşine düşecek, bakanı canıyla tehdit edenleri enseleyecekti…

Canına kastedenleri niye şikâyet etmedi ki!

Bana böyle bir tehdit gelse soluğu poliste alır, tehdit edenlerin canına okunması için elimden geleni yapardım…

Niye şikâyetçi olmadı ki!

Maden olmadı onun yerine ben şikâyet ediyorum polise…

Benim bakanımı tehdit edenleri ortaya çıkarsın diye!

Burası Dingo'nun hanı mı?

…

Daha da kötüleri var…

YÖDAK Başkan Yardımcısı Prof.Dr. Mehmet Hasgüler'in yaptığı açıklamaya bakar mısınız?

"Beni ayağımdan vuracaklar…"

Yasalara uygun kararları uyguladıkları için bundan birileri rahatsız oluyormuş ve iş tehdit etmeye kadar varmış…

Hem de yağından vuracaklarmış bizim hocayı!

Mafya da ayaktan vurmaz mı korkutmak için…

Demek ki hocanın başı mafya ile dertte, ayaklarından vurma tehdidi aldığı için!

Peki hocamız gidip durumu polise şikayet etti mi?

Muhakkak ki etmedi…

İsterse hemen bu sabah kendisiyle birlikte polise ben de gider yanında bulunurum!

Yok gitmezse de onun adına buradan suç duyurusunda bulunuyorum polis teşkilatımıza…

Mehmet hocamızı kimler ayaklarından vurmak istiyor polis peşlerine düşsün!

…

Anıtlar Yüksek Kurulu üyelerinden Merter Refikoğlu, bu kurumdan apar topar görevden alındı, dün gazetelerde bu konuda açıklamaları vardı…

Diyor ki Refikoğlu;

"Suçumuz peşkeşleri engellemek mi?"

Daha he desin işte…

Birilerini rahatsız etmiş olmalı ki bu görevinden alınmış!

Bu kurul önemli çünkü ülkenin tarihi değerlerine sahip çıkıyor, yasal olmayan yapılaşmaları önlüyor…

Birileri demiş ama isim vermemiş!

Belki de bilmiyor olabilir ama muhakkak ki bir bildiği vardır…

Kim bu ülkenin sit alanları içine göz dikti, kapmaya çalışıyor!

Kim bunlara engel olmak için Refikoğlu'nu görevden alıyor…

Hem de kendisine bile bildirmeden!

Vardır elbette bir bit yeniği…

Çünkü Refikoğlu bu işi iyi biliyor, konusunda uzman olmuş, yeri gelince de konuşuyor, yasal olmayan işleri engellemeye çalışıyor!

Ben olsam onun yerine durumu gider polise şikâyet ederim…

Ülkenin tarihi değerleri peşkeş çekilecek diye!

Şimdiye kadar yapmadıysa da yanlış yapmış…

…

Sevgili okuyucular…

Ne yazık ki ülkemizin geldiği durum bu ahvaldedir!

Tehdit eden var şikâyetçi olan yok…

Rüşvet teklif ediyorlar konu kapatılıp gidiyor!

Hocayı ayaklarından vurmak tehdit eden densizler şikâyet olmadığı için aramızda cirit atıyor…

Ülkenin tarihi değerleri birilerine peşkeş çekilmeye çalışılıyor ve buna engel olması beklene temiz insanlar görevlerinden alınıyor!

İyi de mademki bunları polise şikâyet etmeyecektiniz, niye ortaya attınız ve kenara çekildiniz ki?

Sadece merak işte?

LİMAK'ın ilanı!

Dün gazetelerde Bafra'daki Limak Hotel'in ilanı vardı…

Yaz sezonu öncesi belli ki hazırlık yapıyorlar tam 28 kişi istihdam edecekler!

Hani şu hep denir ya, otellerde çalışan KKTC'li sayısı yüzde 20'yi geçmiyor diye…

Bir de olaya tersten bakmak gerek!

Acaba bizim KKTC'li gençler bu tür işlere nasıl bakıyor…

Haliyle böyle olunca da oteller çalışanlarının büyük kısmını Türkiye'den ya da başka ülkelerden getirmek zorunda kalıyorlar!

Bizim babaların başı kel mi?

Doğum izni var, emzirme izni var, kadınlar için bazı sosyal haklar muhakkak ki olacak, olmalıdır da…

Ama artık AB bu konuda babaları da düşünmeye başladı!

Alınan bir kararla bundan böyle AB üyesi ülkelerde babalara da doğum izni veriliyor…

Çocuğu olan babalar 10 gün izinli sayılacak!

Biz de AB yolunda gidiyoruz ya…

Bizim babaların başı kel değildir inşallah!

Nihayet?

Kaymakamlık karar almış duyurdu…

Bundan böyle Lefkoşa'da derelere çöp ve moloz atılmayacakmış!

Bu da demektir ki şimdiye kadar bu konuda bir yasak yokmuş…

Bu kararı tebrik ederiz de!

Şimdiye kadar niye kimsenin aklına gelmedi bunu da yargılamak durumundayız…

Beyaz kimlikler ne oldu?

Bazı kesimler hatta hükümetin bir kesimi bile fazla nüfustan şikâyet ediyor da…

Bunun önüne geçmek için ne yapıyor?

Kocaman bir sıfır elbette!

Yıllardan beridir bu ülkede beyaz kimlikten bahsedilir ama…

Kimse de bunu icraata geçiremedi!

Haliyle insanlar buraya geldikten belli bir süre sonra vatandaş olmanın yollarını arıyor…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları