Kaş yaparken göz çıkarmayın

Bakan Ataoğlu naylon poşetlerin yasaklanacak olmasından dolayı doğru bir icraat yapmıştır buna kesinlikle katılıyoruz…

Hatta konunun poşetten öte plastik birtakım ürünlerde de geçerli olması da gayet mantıklıdır!

Çağdaş ülkeler de bunu yapıyor ona da tamam…

Ama süre o kadar kısa tutuldu ki bazı kesimlerde resmen panik başladı!

Sanayi Odası Başkanı açıkladı poşet konusunda 6 firma olumsuz etkilenecekmiş…

Buna bir de onlarca plastik üreticisini eklersek mağduriyet giderek artacak!

İşsizler ordusuna yenileri katılacak…

Son iki gündür bazı iş insanlarından telefon ve mesajlar geliyor!

Tedirgin olduklarını ifade eden yorumlar yapılıyor…

…

Biz de onlara diyoruz ki;

İş insanlarını etrafında toplayan örgütlere gidip durumunuzu anlatınız…

Sonuçta bizim ticari kafamız yoktur, teknik değil daha ziyade yorumlar üzerine sorumluluğumuz vardır!

Söylentilere göre de naylon poşetten kağıt poşetlere geçilecek ve daha önceden belirlenmiş birtakım işletmelere iltimas sağlanıp yeni fabrikalar kurulacak…

Peki ya milyonlarca lira yatırım yapan plastik üreticileri?

Devlet bunlara sahip çıkacak mı?

Zaten birçoğu bankalara olan borçları nedeniyle batma noktasındadır…

Devlet bu konunun neresindedir?

Bakan Ataoğlu Ankara dönüşü konuyla ilgili sektörlerle toplantı düzenleyip tarafları dinlemeli ve devlet olduğunu göstermelidir…

Bize göre de 6 aylık geçiş süresi yeterli değildir!

Kaş yaparken göz çıkartmaktan başka bir işe de yaramaz…

…

Çelişkilerle dolu bir ülkeyiz vesselam…

Bu ülkede büyük bir ekonomik sıkıntı yaşanıyor mu yaşanıyor!

İflaslar ardı ardına gelip kepekler iniyor mu kesinlikle doğru…

Ülke gençliği geleceğini burada değil de dış ülkelerde arıyor mu, zaten yıllardır böyle!

Galericiler geçenlerde açıklama yaptı yeni araç satışlarında patlama yaşanıyormuş. Artış yüzde 46’lara dayanmış!

İşte bunu anlamakta güçlük çekiyoruz…

Oysa biz biliyoruz ki vatandaş artık elindeki pahalı araçları satıp daha ucuz araçlar satın alma eğilimine girmişti!

Ama istatistikler bu ülkenin ne kadar çelişkiler yumağı içinde olduğunu da gözümüzün içine sokuyor…

…

Zaman zaman basında görüyoruz…

Bizim devlet erkanı başarılı olan sporcuları makamlarında kabul ediyorlar!

Sırt sıvayıp ellerine küçük hediyeler tutuşturup gönderiyorlar…

Ne demekmiş kabul ediyorlar!

Bu ülke gençliği eğer spor ya da başka dallarda başarılı sonuçlar alıyorsa aksine siz gidip onları evlerinde ya da okullarında ziyaret edeceksiniz…

Sadece bir kez değil defalarca görüşüp devletin arkalarında olduklarını hissettireceksiniz!

Hissetsinler ki geleceklerini başka ülkelerde değil kendi doğup büyüdükleri ülkelerinde arasınlar…

ANKARA KULİSLERİ

Kadın aday niye olmasın?

6’lı masanın yükselişte olan tek partisi konumunda olan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in adaylık konusunda Ekrem İmamoğlu ısrarı devam ederken diğer 5 parti ise bu öneriye sıcak bakmıyor…

Hatta İYİ Parti’ye karşı bir duruş hâkim!

Son gelişmelere göre İYİ Parti dışındaki partiler Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığından yana tavır koymaya başladılar…

CHP Genel başkanı olduktan sonra hiç seçim kazanamamış Kılıçdaroğlu’ndan bahsediyoruz!

Bu kez kazanır ya da kazanmaz onu seçim akşamı göreceğiz ama 6’lı masa görüş açısını biraz daha fazla genişletmelidir…

Şu anda oylarını artıracağı kesin olan İYİ Parti’nin Genel Başkanı Meral Akşener de kesinlikle adaylar potasına girmeli ve en azından masada tartışılmalıdır!

Türkiye’de bir ilken yaşanması ülke geleceği açısından da iyi olacaktır…

…

Peki Meral Akşener niye Ekrem İmamoğlu’nun adaylığı konusunda ısrarcı oluyor?

Ankara’daki kaynaklar Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir şekilde siyasetin sonuna yaklaştığını, ondan sonra da CHP’nin başına İmamoğlu’nun geleceğinin kesin olduğu gerekçesi ile belki de kaybetsin zarar görsün düşüncesinin muhtemel olduğunu düşünüyorlar…

Anlaşılan o ki Akşener önümüzdeki süreçte karşısında siyasi rakip olmasın istiyor!

Bu da İmamoğlu’nu kuyunun dibine atmaktan başka bir şey değildir…

Bu arada ne hikmetse AK Parti ve MHP de karşılarındaki adayın Kemal Kılıçdaroğlu olmasını şiddetle destekliyor…

Hatta Cumhur İttifakının devamı Kılıçdaroğlu’nun varlığı ile doğru orantılıdır diyenler bile var!

Çekin bakalım nereye çekerseniz artık…

…

Bundan iki ay kadar önce Türkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez bir açıklama yaparak birçok Avrupa ülkesinin sıraya girdiğini ve Türkiye’den gaz istediğini açıklamıştı…

Aradan iki ay geçti ama hala gaz da yok petrol de!

Ama gelin görün ki yanlı basın bunu diline dolamış seçim propagandası olarak söylemeye devam ediyor…

Sıraya giren tek bir ülkenin adını versinler başka bir şey istemeyiz!

Hani fol yok yumurta yok meselesi var ya…

Cilalamanın bu kadarına da pes doğrusu!