Başhekimlik sınavları niye yapılmıyor!

14 Mart Tıp Bayramı’nı dün idrak ettik…

Kamyonlar dolusu laf edildi!

Tıp insanlarına övgüler düzüldü, alkışlar tutuldu…

Aslında bu konuda açıklama yapanlar da verilen sözlerin hiçbirinin yapılmayacağını çok iyi biliyor!

Maksat günü kurtarmak işte…

Laf ola torba dola!

Ama dünkü gün bize çok önemli ihbarlarda bulunuldu…

Öyle tıp bayramı ile filan ilgisi de yoktu!

Hak, hukuk, adalet arıyorlardı…

Bazı atamaların siyaset düzeni nedeniyle torpille değil liyakatla yapılmasını gerektiğini söylüyorlardı!

Konuyu geçmişte çok kez gündeme getirdik ama bir kez daha vurgulamakta yarar var…

…

Gazimağusa Hastanesi’nde sıkıntı yok…

Münhal açılmış, sınav yapılmış başhekimi yasalar çerçevesinde belirlenmiş!

Ama Lefkoşa, Girne ve Cengiz Topel’de durumlar farklı…

Buralardaki başhekimler vekaleten görevlerini sürdürüyorlar!

Yani siyasi kararlarla…

Liyakata önem vermeden, tamamen torpil düzeniyle!

Burada bize de sorma gereği düşüyor…

Bu 3 hastanede niye Kamu Hizmeti Komisyonu münhal açmıyor da yasalar uygulanmıyor?

Aslında bu konuda bir yazı yazılmış ama…

O yazı anında geri çekilmiş!

Siyaset burada da gücünü göstermiş…

Torpil düzeni ön planda tutulunca da vekaleten atanan başhekimler güven vermiyor, kendilerine şaibeli bir şekilde bakılıyor!

Bu görevlere talip olan çok değerli hekimlerimiz var…

Aday olduklarını, hiç gecikmeden de sınav yapılmasını istiyorlar!

…

Hadi bakalım yüzleşelim diyenlere bir soru daha…

Devlet hastanelerine niye yıllardan beridir sadece siyasi erkin taktir ettiği hekimler başhekimliğe vekalet ediyor!

Tabii ki bu soru Nazım Çavuşoğlu’na değil Sağlık Bakanı İzlem hanımadır…

Başhekim belirlemeleri niye Kamu Hizmeti’ne verilmiyor!

Yoksa sizleri bu konuda tehdit eden siyasiler mi var?

Sizleri neyle tehdit ediyorlar?

Partiden istifa ile filan mı?

Bırakın istedikleri kadar takoz koysunlar, tehdit etsinler…

Bu ülkenin yasalarına hem de siyasiler saygı göstermiyorsa, vatandaş ne yapsın!

Yüzleşelim ki perde gerisinde neler dönüyor millet görsün…

…

Başka bir yüzleşme konusu daha…

Maaşlardan deprem kesintisi yapacaklardı, muallakta kaldı!

Daha öncede sorduk bir kere daha soralım…

Türkiye’de yaşanan deprem faciası için hangi vekilimiz bağışta bulunmuştur!

Yüzleşme için iyi bir fırsat değil mi?

Günlerce başsağlığı ve geçmiş olsun mesajları yayımladılar…

Şimdi gelelim ak koyun kara koyuna!

Hele de ana vatan denilince mangalda kül bırakmayanlar…

Bir açıklama da bunun için yapın ki vatandaş sizlerin ne kadar hayırsever olduğunu duysun, bilsin!

…

Sanatçı Yeşim Salkım…

Adıyaman’da İsias Otel enkazı altında kalan yavrularımız, onun da içine oturmuş!

Diyor ki;

Aileler izin verirse onlar adına spor salonu yapsın…

Bu ne güzel bir insanlık böyle!

Böyle bir teklif hiç kabul edilmez mi?

Peki ya bizim iş çevreleri ne yapıyor bu konuda?

Çadırların havuza dönmesi malumunuzdur…

Bu ülkenin ensesinden bir çoğunuz cebinizi doldurup servet yaptınız!

Hem de okullar yıkılır, yıkılırken…

Bir Yeşim Salkım kadar da mı olamayacaksınız yani!

 Ankara kulisleri…

 

Dünyanın gözü bu seçimlerde

 

Dünya medyası, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 14 Mayıs'ta yapılacağının resmileşmesinin ardından gözlerini bir kez daha Türkiye'ye çevirdi. Haber ve analizlerde ‘dünyanın en önemli seçimi' diye nitelenen 14 Mayıs'ın tarihin akışını değiştirebileceğine vurgu yapıldı.

Türkiye'de seçim startının verilmesinin ardından, "Dünyanın 2023'teki en önemli seçimi Türkiye'de yapılacak" şeklinde başlıklar atan dünya medyası dikkat çeken haber ve analizlere yer verdi. Seçim tarihini son dakika olarak duyuran yabancı medya kuruluşları, Başkan Erdoğan'ın kritik açıklamalarına dikkat çekti.

ABD merkezli Politico: Resmi seçim tarihinin kesinleştiğine dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçim konuşmasında depremin ardından yaşanan toparlanma ve birlik sürecine büyük yer verdiğinin altı çizildi. Haberde, “Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, 14 Mayıs'ı 'yıkımın izlerini silecek hayırlı bir yarışa' dönüştürmek istediklerini söyledi' ifadelerine yer verildi.

Washington Post (WP): Amerika'nın en etkili gazetelerinden olan WP, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmalarına geniş yer ayırdı. Erdoğan'ın konuşmasında Türkiye'deki deprem felaketine dikkat çektiğini söyleyen Washington Post, 14 Mayıs'ın Türkiye'nin son yıllarda yaşadığı en önemli seçim olduğuna vurgu yaptı.

…

Seçime sayılı günler kala bir ittifak daha kuruldu. 

Anadolu Birliği Partisi, Büyük Türkiye Partisi, Ülkem Partisi, Osmanlı Partisi, Milli Parti, Aydınlığın Geleceği Partisi, Yeni Yol Partisi, Bağımsız Cumhuriyet Partisi, Vatan Severler Partisi ve Güç Birliği Partisi birleşerek "Türkiye İttifakı"nı kurdu. 

7 partili ittifakın adayı Ahmet Özal

7 partili ittifak, ortak cumhurbaşkanı adayı olarak ise 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal'ı seçti.

Özal'ın ittifaktaki tüm partilerden onay aldığı belirtilirken, tanıtım toplantısının yarın yapılacağı bildirildi.

…

6'lı Masa’da CHP Lideri'nin adaylığı kadar en çok tartışılan isim ise Demokrat Parti Lideri Gültekin Uysal...

Kamuoyu anketlerinde 0,1'i zor geçtiği bilinen Demokrat Parti'nin masada hiçbir çaba göstermeden Uysal'a seçimlerde CHP listesinden liste başı milletvekilliği, cumhurbaşkanı yardımcılığı, partisine ise Turizm Bakanlığı ve 4 milletvekili teklif edilmesi ittifak içinde tartışmaları beraberinde getirdi.

İttifak içinde bunlar yaşanırken Gültekin Uysal'ın, seçimlerle ilgili dünkü analiz tweet'i sosyal medya da dalga konusu oldu. 
Uysal, tweet'inde Cumhur İttifakı'nı hedef alarak "Cumhur İttifakı'nın tek bir hedefi var; Erdoğan'ın iktidarını devam ettirmek." ifadelerini kullandı.