Kılıçdaroğlu çok mu masum!

Sapla samanın karıştırıldığı bir süreçten geçiyoruz…

Önce salgın sonra da deprem faciasıyla sarsıldık!

Şimdi de bunun yansımalarını yaşıyoruz…

Buna bir de Türkiye’de 14 Mayıs’ta yapılacak olan seçimler eklendi!

Konu seçim olunca da kimin doğru kimin yalan söylediği çok belli olmuyor…

Çünkü siyaset bizde de aynı Ana’da da!

…

Aday olması çok tartışılan ama sonunda aday olmayı başaran CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Adıyaman’da sevdiklerini kaybedenleri ziyaret amacıyla jet hızıyla ülkeye geldi ve taziyelerini bildirdi…

Tabi ki Kıbrıs Türkü olarak bu ziyareti olumlu bulup sevinenler fazla oldu!

Kılıçdaroğlu yaptığı ziyarette mütevaziliğiyle öne çıktı…

Halktan birisi olarak geldi, aynen geri döndü!

Halk adamı görüntüsü verdi…

Siyasete kızgınlığın hayli arttığı günlerde bu tür davranışlar takdir topluyor!

…

Biz de Kılıçdaroğlu’nun samimi olduğuna inanmak istiyoruz…

İnanmak istiyoruz çünkü siyasete olan güvensizlik o kadar dip yaptı ki kafalarımız çok karışık!

Ama gönül isterdi ki Kılıçdaroğlu’nu ülkeye getirenler, siyasileri bir yana bırakın en azından medya ile buluşmasını sağlasa ve bir saatçik olsun bir yüz yüze görüşme imkanı bulabilseydik…

Kendisine o kadar çok sorumuz olacaktı ki!

Elbette kendisinin başı şu sıralar çok yoğun…

Seçimlere 2 aydan az bire süre kaldı!

…

Şunu kesinlikle söyleyebiliriz ki Kemal Kılıçdaroğlu ve partisi KKTC’ye hep ilgisiz kaldı…

Kıbrıs Türkü birçok suçlamalara maruz kaldı!

Besleme oldu, tembel oldu, işe yaramaz insanlar topluluğu olarak görüldü…

Burada siyasete el atıldı, iradeye müdahaleler oldu ama kendisi derin sessizliğini korudu!

Rakipleri burada temsilcilikler açarken o buna gerek bile duymadı…

Kötü mü olurdu bir ofis kursa Kıbrıs Türkünün yaşadığı sıkıntıları yakından takip etseydi!

Şimdi söz veriyor, İsias katliamının takipçisi olacak diye…

Onu da zaman gösterecek artık!

…

Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı kesinleşince ülkede özelikle de sol kesimde sevinç çığlıkları atıldı…

Hatta oy hakkı olanlar ilk kez sandığa gideceklerini açıklamaya başladılar!

Kılıçdaroğlu’na destek vereceklermiş…

Kendisi yavru vatan dediği için tepki gösterenlerin 14 Mayıs’ta yine kendisine oy vermeleri ne kadar çelişkiler yumağı olsa da demokrasi böyle kararlara saygı göstermemizi emreder bize!

…

Peki Kıbrıs Türkünün eğer kazanırsa kendisinden beklentisi nedir bunu da masaya yatırmak gerek…

Ankara hükümetlerinin yıllardan beridir uyguladığı Kıbrıs politikalarında milim oynama olmamıştır!

Mecliste kapışırlar ama konu Kıbrıs olunca ne yavru vatan gerçeği değişir ne de KKTC’nin tanıtılması düşüncesi…

Hoş gelen de giden de tanınma için kılını kıpırdatmamıştır ama!

Bakın yine kendisi bir önceki KKTC ziyaretinde neler söylemiş, hatırlatalım;

…

“Kıbrıs Türkleri için ciddi bir mücadele veriyorsunuz. Son olarak Cenevre’de yaptığınız görüşmeler, Kıbrıs Türkünün 50 yıldır verdiği mücadelenin farklı bir dilde seslendirilmesi oldu. Amaç hep aynıydı. Sayın Küçük’ün ve Denktaş’ın mezarlarını ziyaret ettik. Orada Sayın Küçük’ün ‘Kıbrıs Türkü hür ve bağımsız yaşamak istiyor’ cümlesi vardı. Gerçekten de hür ve bağımsız olmasını arzu ederiz. Biz 50 yıldır verilen mücadelenin sonunda Kıbrıs’ın artık bağımsız bir devlet olarak ortaya çıkmasını ve Kıbrıs’ın tanınmasını, dünyanın saygın ülkelerden biri haline gelmesini isteriz. Vereceğiniz her mücadele değerlidir, bizim üzerimize düşen bir görev varsa hazırız. Türkiye’de Kıbrıs politikası milli bir politikadır, siyasi partiler arasında görüş farklılıkları yoktur. Hep birlikte Kıbrıs’ın kendi bağımsızlığını sağlayan, ekonomik gücünü güçlendiren güzel bir devlet burası…”

…

Hadi bakalım şimdi…

Ayıklayın pirincin taşlarını!

Onun içindir çok umutlanmamak gerek…

Yine de minik yavrularımızın ailelerine taziyede bulunmaya geldiği için kendisine teşekkür ederiz!

Siyaset başka, insani konular bambaşkadır…