25 Haziran, siyasilerin karne tarihi olacak…

Tek koltukluk seçim bu…

Tek koltuk için 13 aday var!

Buna aday bolluğu da diyebiliriz…

Aday olmak için baraj filan yok, adaylık vasfını taşıyan herkes aday olabilir, seçimlere katılabilir!

Ha keşke böyle olmasaydı…

Bunun adına demokrasi filan da diyemeyiz!

Çünkü curcunadan başka bir işe yaramayacak…

Adayların çoğu aslında seçilmek için değil, kendini göstermek, bir dahaki seçimler için isim yapmak için ekran ekran gezecek!

Kimi de siyasi ideolojini anlatmak için dil dökecek…

Hem de seçilmeyeceğini bile bile!

…

Kimse kırılmasın, gücenmesin…

Birçoğu sürpriz bekliyor ama kesinlikle olmaz!

25 Haziran’da iki güçlü aday yarışacak…

Bunlar iki büyük partinin adayıdır!

Zaten seçim yarışına da önde başladılar…

Partilerinin gücüyle profesyonel organizasyonlar yapılıyor!

Çünkü ülkenin her yerinde örgütleri var…

Diğer adaylara göre çok daha kalabalık bir şekilde ülkenin her yerini arşınlıyorlar!

Aslında bir anlamda güç ve gövde gösterisi yapıyorlar…

Bizim insanımız hep güçten yanadır ya!

Onun için seçim akşamı üçüncü bir seçeneğin olmadığını hep birlikte göreceğiz…

Yıllardan beridir gelenek hep böyle olmuştur çünkü!

…

Biz defalarca yazdık, yorumladık…

Ara seçim değil, erken genel seçim olsun diye!

Halkın gerçek iradesinin ortaya çıkması için bu gerekliydi çünkü…

Tek bir koltuk her iki büyük partiye çok bir şey kazandırmayacak ama!

En azından Meclis’te bulunan partilerin enlerini boylarını görmek için güzel bir fırsat olacak…

25 Haziran’da hem Meclis’te bulunan hem de bulunmayan partilerin karne notları belirlenmiş olacak!

En azından hep birlikte bunu görmüş olacağız…

Çünkü bunun gerekli olduğu bir süreçten geçiyoruz!

Halk iradesi her şeyden çok daha önemlidir…

25 Haziran akşamı eğer sürpriz sonuçlar çıkmaz ve siyasi dengeler yerini korursa sorun yok!

Ancak hükümet ortaklarının beklenenden çok daha az oy alması durumunda işte o tarihten itibaren erken genel seçim çanları çalmaya başlayacaktır…

…

Bu arada başka önemli bir konu daha…

Hatırlarsanız yaşanan deprem nedeniyle maaşlardan kesinti konusu fazlasıyla tartışılmış, yasalar buna izin vermeyince gönüllülük esası başlatılmıştı…

Bizimki de merak işte!

Çalışan ve emeklilerden kaç tanesi gönüllü kesinti için dilekçe verdi ansızın aklımıza geliverdi…

Aslında biz sormadan bu konuda bir açıklama yapılması gerekirdi!

Hani özellikle muhalif kesim illa gönüllülük olsun demişti ya…

İlgili makamlar sonuçları açıklarsa ki açıklamak gibi de bir sorumlulukları vardır, bir zahmet bu konuda detaylı bir açıklama yaparsa bu da vatandaşlar için bir sınav sorusu niteliğinde olacaktır!

Ankara kulisleri…

Reuters: Erdoğan, ekonomide ‘u’ dönüşü sinyali veriyor

İngiliz haber ajansı Reuters, Mehmet Şimşek'in Hazine ve Maliye Bakanlığı görevine atanmasını Erdoğan'ın ekonomideki u dönüşü olarak nitelendirirken, analistler Şimşek'in bağımsızlığının önemine değinerek, yerel seçimler yaklaştıkça bağımsızlığının kısıtlanacağına işaret ettiler.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önceki gün Çankaya Köşkü’nde düzenlediği basın toplantısında yeni kabine üyelerini açıkladı.

Daha önce de bakanlık ve ekonomiden sorumlu başbakan yardımcılığı yapan Mehmet Şimşek, Hazine ve Maliye Bakanlığı görevine atandı.

Yeni kabinenin açıklanmasının ardından İngiliz haber ajansı Reuters, “Erdoğan ortodoks Şimşek’i seçerek ekonomik u dönüşü sinyali veriyor” başlıklı bir haber yayımladı.

Haberde, Erdoğan’ın Mehmet Şimşek’i Hazine ve Maliye Bakanı olarak ataması, Türkiye’deki yaşam pahalılığı krizi ve diğer sorunlarla başa çıkmak için daha ortodoks ekonomi politikalarına dönüleceğinin sinyali olarak değerlendirildi.

Ayrıca haberde “yeni kabinede bir başka ortodoks ekonomi yöneticisi” olarak nitelendirilen Cevdet Yılmaz’ın da Cumhurbaşkanı yardımcılığına atandığı belirtildi.

Analistler, Şimşek'in önümüzdeki aylarda faiz artırımına zemin hazırlayabileceğini söylerken, bu durum Erdoğan'ın yükselen enflasyona rağmen uzun süredir devam eden düşük faiz politikasından belirgin bir dönüş olarak görülüyor.

Haberde, “Ekonomideki bariz u dönüşü, pek çok analistin döviz rezervlerin tükenmesi, Kur Korumalı Mevduat’ın (KKM) genişlemesi ve kontrolsüz enflasyon beklentileri göz önüne alındığında bu gelişmekte olan büyük piyasanın kargaşaya doğru gittiğini söylemesiyle geldi” dendi.

BAĞIMSIZLIK SORUNU VE YEREL SEÇİMLER

Erdoğan’ın daha önce de ortodoksiye yöneldiği ve hızlı bir şekilde faiz indirme yöntemlerine geri döndüğü hatırlatılan haberde, analistler Şimşek’e ne kadar bağımsızlık tanınacağının önemine değindiler.

Eurasia Group direktörü Emre Peker, Şimşek’in bakan olarak atanmasına ilişkin “Bu, Erdoğan’ın Türkiye’nin ekonomik zorluklarını yönetme becerisine olan güvenin sarsıldığını fark ettiğini gösteriyor. Ancak Şimşek’in atanmasının bir krizi geciktirmesi muhtemel olsa da, ekonomiye uzun vadeli düzeltmeler sunması pek olası değil” dedi.

Yerel seçimler yaklaştıkça Şimşek’in yetki alanının kısıtlanacağını kaydeden Peker, “Şimşek muhtemelen görev süresinin başında güçlü bir yetkiye sahip olacak, ancak Mart 2024 yerel seçimleri yaklaşırken politikaları uygulamak için hızla artan siyasi dirençle karşı karşıya kalacak” ifadelerine yer verdi.

Erdoğan'ın 2021'den bu yana uyguladığı ekonomik program nedeniyle enflasyon geçen yıl yüzde 85'i aşarak 24 yılın zirvesine ulaşmıştı. Türk Lirası son on yılda yüzde 90'ın üzerinde değer kaybederken 28 Mayıs seçimlerinin ardından dolar/TL 20 lirayı aşarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı.