Sabotajcı kim?

Emrullah Turanlı’ya söz geçiremeyen Bakan Arıklı her bir arızada çalışanlara yükleniyor...

Ercan’daki son elektrik kesintisinde sabotaj ihtimali varmış!

Emekçileri hedef gösteriyor yani...

Allah'tan çalışanlar sabırlı!

Düşünsenize bir kere, orada çalışacaksınız, büyük özveriler göstereceksiniz ama ilgili bakan kendini ya da ilgili şirketi değil çalışanları sabotaj yapmakla suçlayacak...

Bu suçlamalar öncelikle acizliktir!

Çalışanın emeğine saygısızlıktır...

Kendini bu işten sıyırmaktan başka bir şey değildir!

Arıklı talimat vermiş...

Kritik yerlere güvenlik kamerası konulsun diye!

Burada aslında itiraf etmiştir...

Şimdiye kadar kritik yerlere niye kamera yerleştirilmemiştir?

Önce çıksın bunu açıklasın...

Çünkü Turanlı ülkeye geldikten sonra kimse kendine söz geçirememiştir!

Bizim devlet erkanını takmamış, tanımamıştır...

Kritik yerlerde kamera olmaması bile bunun göstergesidir!

Ortaya şu çıkmaktadır;

Ercan’ın 20 Temmuz’da açılması büyük infialdir...

Hem kendisi hem diğer yetkililer defalarca uyarıldığı halde sırf gelen talimatı yerine getirsinler, şirin gözüksünler diye hazır olmayan bir meydanı açarak aslında suç işlemişlerdir!

Ercan şu anda bile uçuşlara uygun değildir...

Meteorolojik sistemler hala gelmemiş bunun yeni yıla sarkacağı söylenmiştir!

Bu da meydanda uluslar arası kuralların ihlal edilmesi demektir...

Eski müdür defalarca eksiklikleri söylediği halde dedikleri yerine getirilmemiş ama doğru söylüyor diye görevden alınmıştır!

Ercan’daki teknik yetkililer özellikle jeneratörler konusunda defalarca uyarılarda bulundukları halde hiçbiri yerine getirilmemiş, çünkü patrona söz geçirilmemiştir...

Şu anda bile Ercan’da yeni felaketlerin ne zaman geleceği bilinmemektedir!

İnsan hayatını bile tehdit edebilecek olan olası arızaların büyük felaketlere yol açabileceği iddia edilmektedir...

Bu aşamada emekçiyi şantajcı olarak kamuoyunun önüne servis etmek kendi suçunu örtmeye çalışmaktan öte bir şey değildir!

Bu arada Ercan’da yaşanan olumsuzlukların tek sorumlusu Arıklı değildir...

Arıklı Ercan’da yaşanan her arızada açıklama yapıp kamuoyuyla ters düşerken hükümetin diğer ortaklarının sessiz kalması da manidardır!

Ercan’da yaşananlar bir bakanlığın değil tüm devletin sorumluluğundadır...

Eğer ortada gerçekten bir devlet varsa da yaşananlar daha geniş platformlarda masaya yatırılmalı, gerçek bir devlet olma özelliği ortaya konulmalıdır!

ONURSUZLARI NE YAPACAKSINIZ!

Önceki gün yüzlerce eczacı meclis önünde eylem yaptı...

Hatta bazı bakanları da yuhaladılar!

Ne kadar ayıp...

Hak aramak için gittiğin yerde sadece meslektaşlarının hakkını savunacağına bakanlara hakaretler savuruyorsan!

Haklıyken haksız düşmek gibi bir şey...

Doğrudur eczacılar hala tedirginlik içindedir!

Bizim eczacımız bile her gördüğünde ‘abi biz listede var mıyız’ diyerek sorup ruh halini ortaya koyar, üzülürüz tabi ki...

Eczacıların onur yürüyüşüne de yerden göğe hak verip destekliyoruz ama bir de onursuzlar meselesi var tabi ki!

Ortadaki boşluktan yararlanıp devletin ensesinden haksız kazanç elde etmek isteyenler...

Onları kesinlikle unutmamalıyız...

Eczacı oldukları halde eczane açmayan ama haksız kazanç için sırf sahte reçete düzenleyerek para kazananlar!

Bunlar da onursuz olanlardır ve meslektaşlarının yüz karalarıdır...

Yargı bu konuda elini çabuk tutmalı düzgünler ile çürükleri çok da gecikmeden ayırmalıdır...

NE MERAK AMA...

Sahte reçete skandalında bazı hekim ve eczacılar tartışıladursun bazı meraklı kesim de ortaya zihin karıştıran sorular atıp kafa karıştırmaya çalışıyorlar...

Ülke çapında hemen her bölgede tutuklamalar yaşandı ya!

Niye sadece Girne’de hekim ve eczacı tutuklamaları yaşanmamış diye söylenmeye başladılar...

Hinlik mi yapıyorlar, birilerine pislik mi atmaya çalışıyorlar anlamadık gitti!

EN DEĞERLİLERİMİZ...

Devlet erkanından bir zatı muhterem konuştu...

En değerli vatandaşlarımız engelli kişilerdir diye!

İnsanların yüzüne baka baka dalga geçer gibi...

Resmen engelli insanlarımızla alay ediyorlar!

İstatistiklere bakıyorsunuz devlet istihdamlar konusunda yasal mevzuatlara uyulmuyor...

Sokak ve binalarda engelliler için hiçbir şey yapılmamış aksine yeni engeller çıkarılmış!

Yılın 354 günü tek bir icraat yapılmazken bir günü de sırtlarını sıvazlamaktan başka bir şey yaptıkları yok...

Sonra de ‘en değerlilerimiz’ deyip kafa buluyorlar!