YÖDAK sil baştan...

Ülkemiz olağanüstü zamanlardan geçmekte.

Tüm yaşananların gölgesinde temiz eller operasyonu bu sefer olur mu, böyle geldi böyle gider, yapanın yanına kalır diyerek geçen umutsuz karanlık yılları geride bırakmak için yeni bir umudu da içinde cılız da olsa büyümekte.

İddiaların gerçek mi yoksa bir iftiradan ibaret mi olduğunun ortaya çıkarılması noktasında Hükümet bugüne kadar toplumun gözünde sınıfı geçti.

Bugünden sonra da umarız ayni kararlılık ile duruşunu sergiler.

UBP-DP-YDP Hükümeti böylesi bir duruşu sergilemekten vazgeçerse eğer bilmeli ki toplumun Devlete olan güveni tamamen ortadan kalkar ve ilk genel seçimlerde de sandıkta hesabı sorulur.

Tüm yaşananlar ülke yükseköğretim alanı için bir fırsat ve hatta bir şans olarak görülmeli.

Sil baştan yeniden kurulmalı birçok şey.

...

YÖDAK’tan başlamalı örneğin.

Daha bilimsel daha objektif ve yasa ile tüzüklere körü körüne bağlı yeni bir YÖDAK’ın inşası ile işe başlanmalı.

Gelenin gideni aratmayacağı yeni bir YÖDAK.

Bu kadar zor olmamalı, misyonu cezalandırmak olmayan, tek adam ile yönetilmeyen, bilimsel akla yakışan yeni bir YÖDAK’ı var etmek.

Bu kadar zor olmamalı, bilimin ve aklın egemen olduğu, hak yenilmeyen, mobbing iddialarının olmadığı yeni bir YÖDAK’ı var etmek .

Bu kadar zor olmamalı böylesi bir anlayışı ilke edinerek bilimsel duruş için can atan Kurul üyelerine değer veren bir YÖDAK’ı var etmek.

YÖDAK sil baştan yeniden var edilmeli.

YÖDAK Başkanı Turgay Avcı ile ilgili diplomasının sahte veya yetersiz olduğu ve rüşvet iddialar ile ilgili devam eden yargı süreçleri tek bir şeyi aslında ortaya koymakta.

...

Polis araştırması devam eden bir dosya için fazla bir şey yazma ve yargı süreci ile ilgili de ahkam kesme etik olmayacaktır ancak bir gerçek var ki Prof. Dr. Turgay Avcı’ya bugün yakışan hemen istifasını vermektir.

Böylesi ciddi iddialar ile ilgili adli sürecin devam ettiği bir sürede görevi bırakmaması eşinin ve çocuklarının daha fazla üzülmesinden de öte yükseköğretim alanında kapanması mümkün olmayacak ve telafisi zor daha vahim yaraları da açacağının farkında olmak zorunda Turgay Avcı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a yakışan ise Yüksek Adliye Kurulunun vereceği karar ne olursa olsun bu saatten sonra Turgay Avcı’nın istifasını istemektir.

YÖDAK’ın denetleme yetkisinin olmadığı algısı ile karartma yapanların da ortaya koydukları ifadelerin bir sabun köpüğü gibi uçup gittiğine hep birlikte tanık olduk.

Sil baştan var edilecek yeni YÖDAK’ın ise belki de en önemli görevi üniversite enflasyonuna dur diyecek cesareti ortaya koyarak, bilimsellik ve akademik kaliteden ödün veren her üniversiteye yaptırım uygulamak ve ülkemizin üniversiteler çöplüğüne dönmesini engelleyecek sert kararlara imza atmak olmalıdır.

...

Üniversite adını taşıyan her kurum olması gerektiği gibi denetlenmeli ve bugüne kadar neden denetlenmediği de ortaya çıkarılmalı.

Yetersizliği ortaya çıkarılan her kurum da kayırılmadan, idare edilmeden yaptırım uygulanarak ya olunması gereken yere çekilmeli ya da kapatılmalı.

Böylesi durumda olup da görmezden gelinen kurumların da kimler olduğu ortadayken gerekenin bugüne kadar neden yapılmadığının asla ve asla bir açıklaması olamaz, olmamalı.

Hükümet istemedi gibi ucuz yalanlarla da kamuoyunu yanıltıp denetim yapmamanın açıklamasını yapma telaşı ile yağ gibi üste çıkmanın da prim yaptığı dönemler artık geride kalmalı.

Misyon değil vizyon sahibi bir YÖDAK artık olmazsa olmazdır!