Bizimkiler de kurtaramadı...

UBP’nin yayın organı Güneş Gazetesi’nin dünkü ön sayfası mühimdi...

“Seçimlerin galibi demokrasimizdir...”

Gazete manşeti böyleydi!

Seçim sonuçlarını değil de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın balkon konuşmasını verdi sadece...

31 Mart seçim sonuçlarından tek bir kelime bile yoktu!

Yahu insan merak etmez mi hiç kim nerede kazandı, nerede kaybetti...

Oysa 31 Mart seçim sonuçlarından sonra Türkiye’de yeni bir dönem başlamıştı!

22 Yıllık iktidar ilk gez ikinci parti olmuş, Ana muhalefet seçim kazanmıştı...

Tam bir gazetecilik faciası ama elbette gazetenin yöneticilerine kızamıyoruz!

Zira parti gazeteciliğini en iyi bilenlerdeniz...

...

Aslında bizim iktidarın da durumu az çok böyledir...

Seçim öncesi gel dediler iftar yemeği adı altında gezdiler, kurdela kesip, açılışlara katıldılar!

Murat Kurum’a da destek verdiler...

Belli ki ters tepmiş olmalı!

Kurum farklı kaybetti...

Hem de 17 bakan ve 1 Cumhurbaşkanının desteğine rağmen!

Erhan Arıklı’nın söylediklerini de unutmadık tabi...

Kurum İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olunca KKTC’ye toplu taşımacılık gelecekmiş!

Aslında bunu söylerken kendi bile inanmıyordu Arıklı...

Peki şimdi ne olacak?

Arıklı, Ekrem İmamoğlu ile görüşmeyi düşünüyor mu?

Yoksa birileri buna izin vermez mi?

...

Pazar gecesi seçim sonuçları belli olduktan sonra epey bekledik...

Bir şey çıkmadı!

Dün de gün boyu bekledik bizim devlet erkanından yine ses çıkmadı...

Yahu Türkiye’de siyaset yüz değiştiriyor!

CHP yıllar sonra birinci parti oluyor...

Bizden tek bir kutlama mesajı yok!

Cumhurbaşkanı suskun,

Başbakan suskun,

Bakanlar da suskun!

Acaba CHP değil de Ak Parti seçim kazansaydı böyle mi olurdu...

Aksine şirin gözükmek için sıraya girerlerdi!

...

Türkiye-KKTC ilişkileri yıllardan beridir hep yanlış bir zemin üzerine oturtuldu...

Siz oturun biz veririz dediler bizim de işimize geldi!

Üreten bir toplum iken sadece tüketen bir toplum haline geldik, keyfimiz de hep gıcır oldu...

Sonra iktidar değişince doğruyu yaptı, sayısız işbirliği protokolu imzalandı, imzamıza bile sadık kalmadık!

Çünkü Türkiye göndersin biz yiyelim yöntemi daha kolaydı...

Perde gerisinde sayısız kargaşalar yaşandı, zaman zaman et-tırnak geleneği çok tartışıldı!

Çünkü bir türlü uslanmayı bilmedik, bilemedik...

...

Sonuç ortadadır...

Artık bu memlekette alınan kararların çoğunu biz değil onlar istiyor!

Bıktırdık, usandırdık, illallah ettiler...

Yine de şükür ki hala elimizden tutuyorlar, bütçe açıklarını kapatıyorlar!

İyi de nereye kadar...

Bunun da sonu elbet bir gün gelecektir!

Eğer bizimkiler pısırık davranmayıp ne istediklerini tam olarak anlatabilselerdi bugün bambaşka yerlerde olabilirdik...

Bundan böyle geçmişten ders çıkarma zamanıdır!

Türkiye bizim dünya üzerinde tek güvencemiz, maddi ve manevi olarak can kurtarıcımızdır ama biz kendi kararlarımızı kendimiz alıncaya kadar da ikili ilişkiler çok daha olumsuz noktaya gelecektir...

Bunun da telafisi hiç olmayacaktır!