Tek amaç nesilleri belli bir düşünceyle yetiştirmek

"Bellapais-Ozanköy arasındaki bölgede yer alan Kıbrıs Vakıflar İdaresi'ne bağlı arazi 70 dönümü kapsıyor.

Türkiye Maarif Vakfı, dünyadaki tüm FETÖ okullarını devralarak, işletmek amacıyla kuruldu. Vakıf, bir süredir, Kıbrıs'taki bazı yurtların kendilerine devri için çaba harcamaktaydı. Vakıflar İdaresi Müdürü İbrahim Benter aracılığı ile adaya gelen vakıf, Girne ve İskele bölgesinde süratle "dini eğitim" verecek okullar açmak istiyor.

Vakıflar İdaresi Yönetim Kurulu'nun 70 dönümlük arazinin Türkiye Maarif Vakfı'na kiralanması için gülünç bir para talep etti. Vakıflar, yıllık sadece bin Sterlin kira alacak. Kiralama süresi uzun olduğu için Bakanlar Kurulu kararı gerekiyor. Karar, henüz onay için kurula gitmedi

Araziye Türkiye Maarif Vakfı'nın katkısı ile İmam Hatip Lisesi açılacak. Vakıflar İdaresi "kolej" yapılacağını söylese de, Türkiye Maarif Vakfı'nın çalışması tamamen İmam Hatip Lisesi modelini kapsıyor. Dini eğitim verecek okul için ayrılan arazi adeta Girne bölgesinin kalbi.

10 yıllık kira sözleşmesi içeren karar, kesinlikle Bakanlar Kurulu kararı gerektiriyor".

Gündeme böyle gelen haber özetle bu şekilde.

Tabi konu gündeme gelince, Vakıflar İdaresi Genel Müdürü Benter;

"Ne Girne'de, ne de başka bir bölgede dini vasıflı bir okul yapılması söz konusu değildir. Türkiye Maarif Vakfı ve KKTC Milli Eğitim Bakanlığı işbirliğinde, ekonomik durumu iyi olmayan ailelerin çocuklarının da kaliteli eğitim alacağı bir okul yapmayı öngörmektedir. Ana okuldan lise seviyesine kadar, kaliteli, uluslararası nitelikte eğitim kompleksi yapılacaktır" dedi.

Milli eğitim Bakanlığından bir açıklama;

"Söz konusu bölgede herhangi bir okul yapılması çalışması yoktur".

Girne Belediye Başkanı Nidai Güngördü;

"Bir rekreasyon çalışması yapılması için Vakıflar idaresine başvuru yaptık, yanıt alamadık".

Bir yanda seçim süreci, bir yanda tüm çarkların durduğu bir sistem, bir diğer tarafta tartışmalı girişimler.

Üstelik devlet kurumlarının haberi, çalışması yokken.

Zaten kim takar, birileri yapılacak dedi mi olay biter.

Bu memleketi, değiştirmek, yönlendirmek, birinin ideolojisine, birinin politikasına, birinin inancına göre şekillendirmek hiç bitmedi.

"Ekonomik durumu iyi olmayan ailelerin çocuklarının da kaliteli eğitim alacağı bir okul yapmak".

Bu devletin görevi değil mi?

Devlet görevini yapmıyor mu, onlarca çocuk aylarca gidecek okul bulamamışken, öncelik tüm çocukların eşit eğitim alacağı okulların yapılması değil mi?

Bunu düşünmek Vakıflara, derneklere mi kaldı?

Neden bütün çocukları düşünmüyor, onlar için arazi vermiyorsunuz?

Ekonomik durumun kriterlerine kim nasıl karar verecek?

Bunu söylemek bile ayırımcılık.

Net bir soru;

Bu ülkede kararları kim veriyor?

Birileri de çıksın ekonomik durumu iyi olmayan insanlar için hastane yapsın.

Engelli çocuklar için okul, rehabilitasyon merkezi, yaşlılar, evsizler için sığınma evleri yapsın, araziler verilsin olmaz mı?

Neden eğitim, neden ekonomik durumu iyi olmayan insanlar, neden illa ki okul?

Çünkü amaç nesilleri belli bir düşünceyle yetiştirmek.

Ne de olsa devlet, onu yönetenler aciz, denetimsiz, otoritesiz, tek dert bir sonraki seçimler.

Ülkeyi yönetmek için aday olan yüzlerce siyasetçi adayının bu konudaki görüşlerini gerçekten merak ediyorum.