AKSA sözleşmesi alım garantili olacak mı?

Yönetimsel anlamda karnemiz şüphesiz çok kötü. 

Birçok kurum batmış, batırılmış, buhar olup uçmuş. 

Sorumlular mı? Herkes biliyor ama konuşan bile yok. 

KIB-TEK gündemden düşmüyor. 

Göz göre göre yapılıyor, yapılmakta olan. 

Şimdi, sorun çözüldü deniyor. 

Yeni bir protokol, sözleşme, akaryakıt alımı, TPIC ve elbette AKSA detayı. 

AKSA gitti, gidecek denirken, yeni bir sözleşme imzalanacağı açıklandı. 

Yıllardır eleştirilen, siyasi malzeme yapılan, AKSA ile yeni sözleşme yapılacak. 

Elbette sürpriz değil, Türkiye yönetimi AKSA için direk ödenek yolluyor, oldukça büyük miktarlar. 

Peki, sözleşme nasıl olmalı? 

Başbakan Ünal Üstel:

Türkiye ile bu konuda gerekli ve detaylı çalışmaları yaptıklarını, TPIC’in yüzde 1 kükürt oranında yakıt sağlaması için anlaşıldığını, bunun sadece yakıt bedelini ödeyeceklerini, navlunu Türkiye’nin üstleneceğini söyledi. 

Bu yönde 5 senelik Uluslararası anlaşma imzalanacağını ifade eden Üstel, artık ülkede elektrikle ilgili yakıt sıkıntısı yaşanmayacağını kaydetti. 

2023’te bu çalışmaların tamamlanacağını ifade eden Üstel, Bakım ve onarım anlaşması da yaptıklarını, Türkiye Cumhuriyeti’ne bunu devrettiklerini, bakım onarım ekibinin Türkiye’den gelip bunları yapacağını söyledi.

Her şey Türkiye’ye devredildi. 

Yani kablo gelmeden, elektrikle ilgili her ne varsa Türkiye yapacak. 

Başbakan Üstel devamında; 

“Aksa ile devam edilecek ama kira bedeli maliyetler tekrar gözden geçirilip yeni sözleşme yapılacak” diye de ekledi. 

İşte mesele burada, tekrardan gözden geçilecek bir sözleşme. 

UBP Milletvekili, Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu, pandemi sürecinde, meclis kürsüsünde şunları söylemişti; 

“AKSA ile 2008 yılında imzalanan sözleşmede, 700 milyon saatlik alım garantisi verildi. Şu an oteller operasyonda olmadığından ötürü elektrik tüketimi azalmıştır.     

AKSA’nın her kilovat saat başına belirlediği 3,76 doları ödemek zorundayız. Bu da yılda 26 milyon dolara tekabül ediyor. Geçen gün faturası geldi, bizim bu rakamı ödememiz gerekiyor.     

Sözleşme üstünlüğü diye bir kural var. 2008 yılında bu imzalar atıldı. 2 tür ödememiz var. Biri akaryakıt, biri kira. Sıkıntı kira bedeli. Bu maddeden nasıl kurtulabiliriz? Bu sözleşmenin sona erdirilebileceği veya yükümlülüklerin askıya alınabileceği bazı maddeler var.  

Ülkede herkes fedakârlık yaparken, ekonomik krizin etkilerinin ne zaman biteceği öngörülemezken, AKSA alacağından hiçbir kesinti yapmayıp, senede 26 milyon Doları almaya devam mı edecek?   

Bakanlık müdahale etmezse, sözleşme süresinin geri kalan kısmı olan 4 yılda, AKSA cebine 110 milyon doları indirecek, üstüne 2024 yılında jeneratörlerini de alıp geri gidecek, ama benim vatandaşım yüksek elektrik faturası ödemeye devam edecek. Ben şahsen bunu kabul edemem.” 

Yeni sözleşmenin nasıl şekilleneceği, hangi maddelerin değiştirilmesi gerektiği, bu açıklamalardan da bellidir. 

En başta “alım garantisi” diye bir madde olmamalıdır. 

Birçok şeyi yaşayarak öğrendik, üstelik acı bir şekilde. 

Niyet birilerinin para kazanması ise ne yapılırsa yapılsın nafile. 

Niyet, ülke ve toplum çıkarları ise bunu göstermek sözleşme ile olur. 

Hangisi öncelikli, bekleyip, göreceğiz.