Böyle bir dönemde, böyle bir tartışma

Yayın Tarihi: 01/03/23 07:00
okuma süresi: 3 dak.

Hayat normalleşecek mi, bu kolay mı?

Hayat kendi akışında, istesek de istemesek de bizi de sürüklüyor.

Elbette yasımız devam ediyor.

Yasın süreci varken, süresi var mı?

Bu konuda bir çalışma var.

Yas süreci, Elisabeth Kubler Ross tarafından tanımlanmış bazı aşamalardan oluşur.

Bunlar, inkar, öfke, pazarlık, depresyon, kabul aşamalarıdır.

Toplumsal yapıya, insan karakterine göre değişik evrelerle yaşandığı muhakkak.

Bir afet karşısında hayatını kurtaran insanların daha sonrasında mal ve mülklerini kurtarma veya kurtaramama önceliğinde olması da normal bir durum.

Umarım ülkeye, insana zarar ziyan anlamında çok ağır darbeler vuran afetlere tanık olmayız.

Hem ekonomik hem de sosyal hızlıca bir planlama yapılmalı.

KKTC olağan dışı, beklenmedik, hiçbir olaya hazırlıklı değil.

Bunu pandemi sürecinde de yaşadık.

Belli ki pandemi fırsata çevrilemedi.

Bugün gerek kamusal gerek özel gerekse sosyal iletişim ve toplumsal bağlar anlamında sil baştan başlanabilir.

Zorunlu yatırımlar için ciddi bir kaynak sıkıntısı yaşanıyor.

Yapılmak istenen kamusal yatırımlar yapılamıyor.

Kaynağın nereden, nasıl, hangi yöntemle karşılanacağı tartışılıyor.

Bu da “yas evresinin, pazarlık ve kabullenme” sürecine gelindiğini gösteriyor.

Konunun, tartışmanın, gelip, dolaşıp, para, kaynak, yaratılması yöntemine dayanması, herkesi rahatsız etmeli.

Ben böyle bir tartışmanın yaşanmasından son derece üzgün ve rahatsızım.

Tartışmanın hem siyasi hem de ekonomik boyutu var.

Siyasi tartışmanın yaşanması, kaynak sorununun hem siyasi fırsatçılık hem de siyasi malzeme olarak kullanılması olduğu açık.

Ekonomik taraf ise, devletin, her fırsatta, vatandaşa destsek vermesi gereken yerde, yine vatandaştan destek almaya çalışması.

Üstelik vatandaşın rızası, oluru, onayı olmadan.

Artık klişe olmuş bir cümle “mevcut kaynaklar, etkin ve önceliklere göre kullanılmalıdır.”

Maaş kesintisi ve benzeri yöntemlerle kaynak yaratılması için çalışma devam ediyor.

İktidar ve muhalefet henüz ortak noktaya gelmemiş olmasına rağmen, öneriler az çok belli.

Devletin tasarruf, kamunun kendi harcamalarından fedakârlık ve vatandaştan gönüllülük esasına dayanan, kesinti veya katkı, adına ne denirse.

Bu, sessiz, kendi içinde konsensüsle, ortak nokta önceliği aranarak, sonrasında da uzlaşarak yapılmalı ve bitirilmeliydi.

Umalım ki bundan sonrası böyle olsun.

Böyle bir dönemde, böyle bir konunun tartışılması gerçekten üzücü.

Bu güvensizlik ise başlı başına büyük bir sorun.

Önemli bir başka mesele ise, krizlerin, kısır siyasi tartışmaların gölgesinde kalarak, daha da büyümesi, fırsata çevrilememesi.

Krizlerin en önemli destekçisi zaman ve zaman geçtikçe, çözümler, çözümsüz oluyor.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları