Kabine değişikliği

Türkiye çok büyük ihtimalle, 14 Mayıs tarihinde sandık başına gidecek. 

Ekonomiden ve sosyal sorunlara, depremle gelen yıkım da eklenince, Türkiye tarihinin en zor zamanlarını yaşıyor. 

En kaz kaldırma çalışmaları hala devam ediyor. 

Onlarca şehir yerle bir oldu, binlerce insan hayatını kaybetti, binlerce yaralı, bir o kadar da kayıp söz konusu. 

Bunun altında kalkmak kolay değil, olmayacak da. 

Şehirler yeniden inşa edilse de, insan kaybı, yıllarca büyük bir yara olarak kalacak. 

İnsanlar umudunu kaybetmiş, daha ne olsun ki. 

Bir tarafta Cumhur ittifakı, yani AKP-MHP ortaklığı. 

Diğer tarafta, daha iki gün öncesine kadar 6’lı masa olarak bilinen Millet ittifakı. 

6’lı masa artık, 6 partili değil. 

İYİ Parti başkanı Meral Akşener, 6’lı masadan ayrıldı. 

Daha ilk günden, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 6’lı masanın adayı olmak istediğini, masanın ortasına koydu. 

Meral Akşener, iki belediye başkanı Ekrem İmamoğlu veya Mansur Yavaş arasından birini aday olması gerektiğini söyledi, diretti, ısrar etti, şart koştu, olmayınca masadan ayrıldı. 

Seçime sayılı günler kala bunların yaşanması elbette büyük bir şok yaşattı. 

CHP’nin Kemal Kılıçdaroğlu ısrarı ne kadar yanlışsa, İYİ Parti’nin de iki belediye başkanından biri aday olacak ısrarı o kadar yanlış. 

Meral Akşener iki belediye başkanına aday olun çağrısı yaptı. 

Cevaplar olumsuz gelince de ortada kaldı. 

Bir aday belirleme yöntemi ortaya konmaması da millet ittifakı adına önemli bir yanlıştı. 

Bu gelişmeler sonrasında, seçime kadar ne olur bilinmez. 

Ancak seçime giderken, moral üstünlüğünün, AKP-MHP ortaklığı, yani Cumhur ittifakında olduğu ortada. 

Elbette esas konu, deprem ve sonrası. 

Seçimle Türkiye’nin yaralarının sarılmasının hızlanması, insanların beklentilerinin karşılanabilmesi. 

Bunların tümü, kimsenin siyasi ihtiras ve geleceğinden önemli değil. 

Seçim bitecek, ancak kim gelirse gelsin, çok ama çok zor olacak. 

Bizde seçim gündemi yok. 

Fakat siyasi kulisler hareketli. 

Hükümet kanadından, özellikle UBP kulislerinde yüksek sesle konuşulmaya başlanan bir konu var. 

Aslında çok önceden konuşulmaya başlanmış bir mesele. 

Kabine değişikliği olacak mı, ya da olmalı mı? 

Olmalı mı, sorusuna cevap vermek benim konum değil. 

Hatırlanacaktır, bir süre önce bir başka yazımda, yine kabine değişikliği ile ilgili başbakan Ünal Üstel’in sözlerini paylaşmıştım, yeri gelmişken tekrar hatırlatayım; 

“Daha yapmak istediğimiz reformlar var. Ne erken seçim, ne kabine değişikliği, ne de UBP de erken bir kurultay yapılması söz konusu değil. Ne yapılması gerekiyorsa, zamanı geldiğinde yapılacak.” 

Başbakan Üstel o gün için bunları söylemişti. 

Son duyum ve yorumları başbakana sormadım. 

Ama UBP içinde önemli görevlerde olan isimlerle konuştum. 

Ve bir hafta- on gün içinde kabine değişikliği olacağı, konunun netleştiği konuşuluyor, iddia ediliyor. 

Tarım Bakanlığına, Hüseyin Çavuş Kelle, Maliye Bakanlığına Dursun Oğuz, Sağlık Bakanlığına ise Özdemir Berova’nın atanacağı ile ilgili çok ciddi söylemler var. 

Bu söylemleri UBP içinde önemli isimler dile getiriliyor. 

Neler olacağını zaman gösterecek, bugünden sonrasını izleyerek görelim.