FLY Kıbrıs

Rekabet iyidir, olmazsa olmazdır.

Rekabet yoksa kalite de iyi ürün veya hizmet de uygun fiyat da olmaz.

Konu ne olursa olsun, tekelcilik her konuyu baltalar.

Rekabet, seçmede çeşitlilik, tercih seçeneği, her konuda her tüketicinin hakkıdır.

Yıllarca kapalı kaldı bu ülke.

Hala daha sınırlı bir alan içindeyiz.

Hala daha belli konularda, seçme şansımız yok, önemli hizmetlerde, kalite de yok, süreklilik ve maliyet olarak ekonomik uygunluk da yok.

Eldeki imkân neyse, bize sunulan ne kadarsa, o kadarla yetiniyoruz.

Çok büyük maliyetleri üstlenerek, ödeyerek, kalitesiz, ama yüksek fiyatlarla, sıradan, vasat, hizmetler satın alıyoruz.

Çünkü imkânlar, malzeme bu kadar.

Bu sebeple rekabet önemlidir hem kalite hem de uygun maliyet için var olmalıdır.

Devletin üretim sürecini içinde olmasına gerek yok.

Devlet denetlemeli, rekabet ortamını, fırsat eşitliğini sağlayacak düzenlemeleri yapmalı ve sürekliliği sağlamalı.

Vatandaşını, tüketiciyi korumalı.

Havacılık, çok maliyetli bir iştir.

Çok ciddi bir yatırım gücü ve mali kaynak ister.

Kıbrıs Türk Hava Yolları (KTHY) Kıbrıs Türkünün en önemli kurumlarındandı.

Havacılık alanında bir dengeydi, balans, sigorta görevi görmekteydi.

KTHY sonrası, en başta uçuş fiyatlarının, piyasasının ne hallere geldiğini görüyoruz.

KTHY bitti, kapandı, kapatıldı, üstü örtüldü, halının altına itildi, Sümen altı oldu.

Hakkını arayan, akıbetini soran, sorumlu arayan, konuşan bile yok.

Ancak hamaset, popülizm.

KTHY ve üstlendiği misyon bir daha olmayacak.

Bu durumun, sorumluların sokakta dolaşması da birilerinin utancı olsun. 

Sonuca bakarsak, rekabet olmazsa bilet fiyatların düşmesi mümkün değil.

Türkiye’nin herhangi bir bölgesine gitmek için adeta servet ödeniyor.

Başka kapımız mı var, sağlıktan, eğitime ya da turizm amacıyla en fazla gidilen ülke Türkiye.

Aynı şekilde, özellikle eğitim ve turizm alanında da KKTC’ye gelen insan yoğunluğu, ağırlıkla Türkiye’den.

Peki, bu uçuş, bu bilet fiyatlarıyla sürdürebilir mi, mümkün mü, değil tabii ki.

Yeni bir hava yolu şirketi, rekabeti, piyasadaki çeşitliliği artırabilir, fiyatların makul seviyelere gelmesini sağlayabilir.

Bunun illaki devlet eliyle yapılması şart değil, hatta devletin işin içinde olmaması, kesinlikle çok daha iyi olur.

Yeni bir hava yolu şirketinin kurulmasını, rekabetin artmasını, tekelcilik olmamasını sonuna kadar destekliyorum.

Elbette sadece havacılık alanında değil, başta iletişim alanında olmak üzere başka alanlarda da hizmet veren merkezlerin, çeşitliliğin ve rekabetin artması gerektiğine inanıyorum.

Kim veya kimler kurmuş, sahipleri, adı hiç önemli değil.

İster Kıbrıs, ister Angolem, Girne veya FLY, ne olursa olsun, isim veya unvan önemli değil.

Önemli olan sonuçta ne olacağı ne elde edileceğidir.

Kamusal faydanın yerini hiçbir gerekçe veya sebep tutmaz.

Yerli iş insanları bir risk alıyor, önemli bir yatırım yapılıyor.

Havacılık alanına rekabet geliyor.

Bu adım bir başlangıç olabilir.

Arkası başka alanlarda da gelebilir, gelmelidir.

Bu çağda, tekelci bir piyasanın fiyat ve kalite anlamında neleri verip, veremediğini, zaten yaşayarak, tecrübe ediyoruz.

Kalite ve ekonomik ölçülerin gelişmesini istemek, beklemek kadar doğal bir durum olamaz.

Devlet üzerine düşeni yapacak, rekabet ortamını hazırlayacak, kamusal faydayı öne çıkaracak.

Zaten kalite ile ekonomik kazancı bir araya getiren kim olursa olsun, tüketici onu tercih eder.