Bağımlıyız

Yayın Tarihi: 24/03/23 07:00
okuma süresi: 4 dak.

Bağımlılık nedir?

“Bağımlılık;

Kişinin kullandığı bir madde, alkol, nesne veya yaptığı bir davranış üzerinde kontrolünü kaybetmesidir.

Kontrolsüzce kullanılan her madde, ya da gerçekleştirilen her davranış, bağımlılık oluşturma riski taşır. Kişiler hayatta birçok şeye karşı bağımlı olabilir.

Alkol bağımlılığı, kumar bağımlılığı, madde bağımlılığı, teknoloji bağımlılığı.”

Alkol, uyuşturucu ve elbette kumar bağımlılığı.

Alışkanlığı aşan, hayat, aile, maddi ve manevi durumu etkileyen, çok yönlü bağımlılıklar var.

Tümü de ülkemiz adına tehlike.

Ve sanıldığından çok daha büyük bir tehlike.

Artıyor, büyüyor, insanlar gündüz vakti, iş güç saati, alkol etkisiyle, trafikte, yollarda.

Trafik kazalarına karışıyorlar, suçsuz insanların, yaralanmasına, hayatını kaybetmesine sebep oluyorlar.

Bunun yanında kendi hayatlarını, ailelerini, çocuk, çoluklarının geleceğini de karartıyorlar.

Uyuşturucu bağımlılığı, gün geçmiyor ki kullanırken, satarken yakalanan, insanların olduğu manşetler, haberler çıkmasın.

Kumar bağımlılığı, tüm dünya da en önemli en tehlikeli ikinci bağımlılık olarak gösteriliyor.

İnsanı her yönü ile maddi, manevi yiyip, bitiriyor.

Tüketiyor, ocakları, evleri bitiriyor.

Psikolojik ve fiziki olarak, vücut bütünlüğü açısından, son derece zarar verici.

Tedavileri, çok zor, çok pahalı ve külfetli.

Kimisi kendini, peygamber zannediyor, kimisi vahi geldiğini söylüyor, kimisi geleceği gördüğünü iddia ediyor.

Laf olsun veya abartı yaratmak için söylemiyorum bunları.

Bizzat uzmanların anlatıları bunlar.

Yakalamakla, afişe etmekle, sorun çözülmüyor.

Mesele, kimsenin hayatına müdahale etmek de değildir.

Devletin kontrolü, otoritesi çok çok önemlidir.

Ancak ve ancak bu tür konuların özendirilmesinin, yaygınlaştırılmasının, önüne geçmek devletin görevi ve politikası olmalıdır.

Onca konu içinde, bir dışarıya bakmak gerek, zor ve acımasız bir hayat yaşanmaya devam ediyor.

Bunlar bu ülkede var.

Peki, kaçımız farkında veya umursuyor?

Teknolojik bağımlılık da gittikçe yaygınlaşan bir tehlike.

Hayatı kolaylaştırmak, teknolojiden faydalanmak şart.

Ancak trafik ortamında, her on araçtan sekizinde, sürücüler ya telefonla uğraşıyor, sosyal medyada geziniyor, mesajlaşıyor, hatta görüntülü konuşuyor.

Daha dün akşam şahit oldum, bir kadın, trafikte hem araç sürüyor hem kitap okuyor.

Bu şahsen bir tespitimdir.

Güç elde etmek ve kaybetmekten korkmakta bir bağımlılıktır.

Kamunun gücünü, kendi gücü zannetmek, toplumsal güce karşı, kamusal gücü zorlamak.

“Ben öyle karar verdim” ya da “yaparım olur” mantığı ile uzlaşı aramadan siyasi kararlar almak.

Hiçbir karar, toplumsal destek olmadan hayata geçmez.

Bu bir gerçektir ve geçmişe dayanan örnekleri vardır.

Kimse vazgeçilmez de değil.

Bir tarafta adı bile hatırlanmayanlar, bir diğer tarafta yıllar geçse de unutulmayacak olanlar.

İşte bunu farkında olmak ve toplum nazarında unutulmamak için elindeki gücü toplumdan yana kullanmak.

Yıllarca belli makamlarda, mevkilerde, görev alanlarında olmak, kaybetmekten korkmak.

Bu sırf siyasete ait bir alışkanlık değil, benzer durumu çeşitli sivil toplum örgütlerinde de görüyoruz.

Bağımlılık var, güce, statüye, bu liyakati, yenilenmeyi, gelişmeyi engelliyor.

Belli bir statükonun yaşamasını, devam etmesini sağlıyor.

Bağımlılık kötüdür, kazanmak güzel, kaybetmek doğal, olgunlukla kabullenmek erdem.

Bağımlılık çeşitlerini özetledim.

En tehlikelisi hangisi, hayatımızı bireyden, topluma, etkileyen, yaşamımızı, kişisel alandan, kamusal alana değiştiren, hangi bağımlılık daha önde?

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları