Yurt dışında yaşayanlar oy kullanmalı mı?

Çok karmaşık, çok çetrefilli, çelişkili, zor bir konu.

Kendi ülkesinde yaşam sürmeyen insanların, o ülkenin yönetim şeklinde söz hakkı olmalı mı?

Doğduğu ülkeden, şu veya bu sebeplerle ayrılan, yaşamını, iş veya eğitim hayatını bir başka ülkede sürdüren ve ülkesine sadece tatil amaçlı giden insanlar, o ülkenin gerçek sorunlarını, orada yaşayanlardan daha iyi bilebilir mi?

Her insanın doğduğu ülkeye aidiyeti olmalıdır.

Bunu sonuna kadar savunuyorum.

Yurt dışında yaşayan Kıbrıslı Türklerin, KKTC seçimlerinde oy kullanması veya temsil edilmesi hakkını her zaman destekledim.

Bunun elbette şartları olmalı.

Ülkesinden ayrılan insanların, doğdukları, yaşamlarının belli dönemlerini yaşadıkları, ülkem dedikleri, vatanlarına bağlılık duymaları güzeldir.

Ancak yaşam şartlarının kötü olması durumunda, gidebilecekleri, sığınabilecekleri, ikinci bir ülkeleri, yaşamlarının genelini sürdürdükleri bir başka ülkeleri var.

Söylediğim gibi çok çetrefilli, karmaşık bir konu.

Yaşadığı ülke ile doğduğu, ailesinin yaşadığı, öz ülkesi arasında iş bağlantıları olan, iki ülkeye de yatırım yapmış insanlar belki daha farklı değerlendirilebilir.

Çünkü ülke yönetiminden, uygulanan politikalardan, mutlak anlamda etkilenebiliyorlar.

Bu da bir başka tarafa, bir ülkenin vatandaşı olmayan, ama ülkedeki politikalardan etkilenen herkesin siyasi tercih hakkı olmalı mıdır, gibi bir tartışmaya gidiyor.

Bu konu sosyal ve kültürel etkileriyle beraber, bir bilim ve uzmanlık, konusunda uzman olanların konusu.

Yaşadıkları ülkenin, doğdukları ülkeyi yöneten siyasi iktidarlarla olan ilişkileri de, yurt dışında yaşayanların siyasi eğilimini etkiliyor.

Yaşadığı ülkede kabul görmemiş, uyum sağlayamamış, aidiyet hissetmemiş, sadece yaşam koşullarının daha iyi olması sebebiyle orada olmayı tercih etmiş kesimler, bu yalnızlık ve yabancılıkla bir tepki gösterme güdüsü ile hareket ediyor da olabilir.

Biliyorum, konu zor, dağınık, kabullenen ve kabullenmeyen iki keskin taraf var.

Türkiye önümüzdeki Pazar günü önemli bir seçime gidiyor.

Hem KKTC, hem de Türkiye vatandaşlığı olan insanlar var.

Siyasi tercihlerine mutlaka ki saygı gösterilmeli.

Ancak bunun reklamı olmamalı.

Bölünmüşlüğün, kutuplaşmanın, ötekileştirmenin ve bunu hisseden kesimlerin bıçağın iki yüzü gibi ayrıldığı bir seçim.

Ekonominin, iç ve dış siyasi dengelerin, depremlerin yorduğu, birlik, beraberlik ve normalleşmenin bir şekilde sağlanamadığı bir ülkenin sorunları konuşulmuyor.

Siyaset alanı, politik vaatler, daha da ötekileştirme, bel altı konular, kimlik, dini mezhep ayrılıkları üzerine kurulmuş bir süreç.

Bu konularla ilgili, oy hakkım olmadığından, Türkiye’de yaşamadığımdan dolayı, yorum yapmayı kendimde hak görmem.

Aynen kendi ülkemle ilgili, aynı anlayışı, aynı durumda olanlardan beklediğim gibi.

Fakat bu, Türkiye’nin her anlamda iyi olmasını dilememe engel değil.