Erdoğan, ikinci turu farklı kazanır 

Yayın Tarihi: 17/05/23 07:00
okuma süresi: 4 dak.

Türkiye'nin seçiminde, Cumhurbaşkanlığı yarışı ikinci turda sonuçlanacak. 

Sonucu ikinci tur belirleyecek ama Cumhurbaşkanı Erdoğan bir kez daha kazanmaya yakın. 

Çok büyük bir sürpriz olmazsa, Recep Tayyip Erdoğan seçim zaferlerine bir yenisini daha ekleyecek. 

Birleşen tüm muhalefete, ekonomik krize, depremlere, birçok olumsuzluğa rağmen ilk turda seçimi önde kapatmak başarıdır. 

Daha önceki seçimlere göre oy oranının azalması ve ilk turdan kazanamaması başarısızlık olarak gösterilebilir. 

Ancak her seçim kendi dönem ve şartlarıyla değerlendirilmeli. 

Sonuca dair pek çok detay, sebep, analiz, suçlama var. 

İktidarın seçim taktiklerini ortaya atanlar, Kemal Kılıçdaroğlu'nun kişisel performansını eleştirenler ve elbette sonucu seçmene yükleyenler. 

Hepsi kabul, sonuca hepsinin etkisi olmuştur. 

Fakat sonuç ortada Erdoğan bir kez daha kazanacak. 

İkinci tur, ilk tura göre daha farklı bir oranla bitecek. 

Motivasyonunu kaybetmiş, moral açısından çökmüş muhalif seçmen, parlamento sonuçlandıktan sonra, Kılıçdaroğlu'na destek veren siyasi parti seçmenleri sandığa gidecek mi? 

Bir diğer aday Sinan Oğan, seçimi %5 civarı oyla tamamladı. 

Sinan Oğan, aldığı oyu, bu kitleyi yönlendirebilecek mi? 

Elbette her türlü olasılık mümkün. 

Ama seçim bitmiştir, sonuç ortadadır.   

Türkiye’nin gündemi, her ne kadar bire bir ilgili olmasak da bizi de etkiliyor. 

Oradaki siyasi, ekonomik hareketler, bizim ülkemizde de hissediliyor. 

Burada yaşayan, oy hakkı olan, KKTC vatandaşları, çift uyruklular, Türkiye vatandaşları var.  

Bu sebeplerle, her ne kadar, bizim değil, Türk halkının seçimi desek de, seçim heyecanının KKTC’ye de yansıması normalleşti. 

KKTC de, Türkiye'nin seçimi için oy kullanan seçmen oranı %52 oldu. 

Kılıçdaroğlu oyların %53,49'unu alırken, Erdoğan %39,41 oranında bir oya sahip oldu. 

Bu sonucun tabii ki çokça detayı, sebebi var. 

Kıbrıslı Türkler için en önemli sorun, Türkiye ile yaşanan iletişimsizliğin ana sebebi, çok basit bir örnekle bir kez daha görüldü.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli; 

“Kıbrıslı Türklerin iç işlerine karışmamak ne demek. Kıbrıslı Türklerin içişlerine karışmamak demek adayı Rumlara teslim etmek demektir.” 

Bunu söyleme sebebi nedir? 

Seçim sürecinde, Kemal Kılıçdaroğlu’nun Dış Politika Başdanışmanı Ünal Çeviköz’ün, "Ankara, Kıbrıslı Türklerin içişlerine karışmamalı" sözleri. 

Kıbrıslı Türkler olarak, yıllar yılıdır, bu amaç uğruna mücadele etmedik mi? 

“Milli dava” derken, Türkiye ile çıkarlar çoğaltmak ve uzlaşı ile politikalar geliştirme çabamız olmadı mı? 

Dedem adına, babam adına, mücahitler adına, şehitler, gaziler adına utandım. 

Kıbrıslı Türkler bunca mücadeleyi neden verdi.

Neden öldü, kaçırıldı, tutsak oldu, direndi. 

Neden hala tutsak hayatı yaşıyor. 

Bu kadar basit mi? 

Son olarak, Milliyetçi Hareket Partisi'nin kurucusu ve ilk genel başkanı Alparslan Türkeş’ in şu sözlerini paylaşmak isterim;

“Kıbrıs’ta doğmuş olmaktan ve Kıbrıslı bir Türk olmaktan daima iftihar duymuşumdur.”

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları