Yolsuzluğun üstüne gitmek suç mu?

Yayın Tarihi: 18/09/23 07:00
okuma süresi: 4 dak.

İki haftalık bir aradan sonra, yeniden buradayız.

Biraz dinlenmiş, biraz özlemiş bir şekilde, kaldığımız yerden devam etmeye bugün itibarı ile başladık.

Yaz bitti, sonbahar esintisi, okulların açılması, iş hayatı, rehavet ortamından çıkıp, yeniden hayat koşuşturmasının içinde olacağız.

Bu, elbette hayatın rutini.

Son birkaç haftada bazı önemli olaylar yaşandı.

Daha önce de çok seslendirdim;

Bu ülkede her şey normalmiş gibi davranılmasından rahatsızım.

Zaman zaman öyle konular gündeme geliyor, ortaya çıkıyor ki, iyi mi oldu, kötü mü oldu diye düşünmeden edemiyorum.

Kamuoyunun "ilaç vurgunu" diye bildiği konu hakkında;

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu;

"Konuyla ilgili, göreve geldiğim 14 Ağustos tarihinden itibaren, 25 günlük bir araştırma yaptık, daha önceki bulguları da birleştirerek konuyu polise taşıdık.

Sonuna kadar gideceğiz ve sonuçlandıracağız. Titizlikle ve hassasiyetle bu konunun üzerine gidildiği için teşekkür ederim. Suçu olan kim ise yargı huzurunda yargılanacak. Paydaşlarımızla birlikle bu konunun sonuna kadar üzerine gideceğiz. Bu saatten sonra yapanın yanına kalmayacak”.

Evet, sonuna kadar gidilmeli, yapanlar her kim olursa olsun, yargı huzuruna çıkmalı, yapanın da yanına kalmamalı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Bakan Sadık Gardiyanoğlu, bakanlık müdür, müsteşar, müfettişler ve personeli ile üzerine düşeni yapmış.

Henüz bir tutuklama, konunun ilerleyişini dair bir açıklama yok.

Bunun bir sebebe mi var?

Ortada bir suç olup olmadığı, karşılığının neler getireceği, tabi ki yargının sorumluluğunda.

Fakat oraya gidecek süreç önemli.

Ve süreç uzadıkça, uzatıldıkça, zarar gören taraflar artacak.

Suç var mı, yok mu, esas mesele bu.

Kötü ve yanlış olanları, hata yapanları eleştirdiğimiz gibi, güzeli, doğruyu da söylemeli, alkışlamalı ve devamı için cesaretlendirip, teşvik etmeliyiz.

Kamuoyu baskısı şart.

Öyle bir güvensizlik var ki, bir yere kadar anlayabiliyorum.

Ancak anlamakta zorlandığım başka noktalar da var.

Bu olayı küçümseyip, "başka olaylar varken, bula bula bunları mı buldunuz, nasıl olsa sonu gelmez, konu kapatılır, yapanlar partiliyse bir şey çıkmaz. Yapılanlar sadece gösteri" şeklinde gelen yorumlar gördükçe anlam veremiyorum.

Gerçekten öyle, yani bir yasa dışılık var, bu ortaya çıkarılmış, süreç başlatılmış, bu doğru olan değil mi?

Bakanlık, bakanlık kadrosu, Bakan Sadık Gardiyanoğlu, hata mı yaptı, ya da ne yapılsaydı?

Destek vermek, devamı ve benzeri olayların olmaması için cesaretlendirmek çok mu zor.

Bunlarda bile siyasi görüşe göre tavır almak, son derece yanlış.

Ve tabi ki bundan sonrası.

Yasal boşlukların giderilmemesi, otomasyon sisteminin olmaması, hastaların ilaçlara erişiminin basitleştirilmemesi, denetlenebilir bir sistemin kurulmaması.

Suiistimale açık alanları besliyor.

Sağlık alanından başlayarak, ilgili tüm kurumların, paydaşların bir araya gelip yeni bir çalışma düzeni kurması gerekiyor.

Sağlığın bir bütün olarak, otomasyon sistemi ile takip ve denetimi yapılabilmeli.

İşte fırsat, şimdi tam zamanı.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları