Bu bir travmadır

Yayın Tarihi: 02/10/23 07:00
okuma süresi: 4 dak.

"Reçete yolsuzluğu" olayı genişliyor.

Çok sayıda insan tutuklandı, tutuklamalar devam ediyor.

Hatta tutuklama sayısının, daha da artacağı belirtiliyor.

İyi eğitim almış, saygın bir meslek icra eden, ülkenin aydın insanlarını, bu kötü olayla, kötü görüntülerle görmek, gerçekten üzücü.

Konu toplumsal, hepimiz kara kara düşünmeliyiz.

İnanılmaz bir itibar kaybı, meslek ve kişilik saygınlığı erozyonu yaşanıyor.

Devlet, devlet kurumları, siyaset, siyasetçiler, makamlar, itibarını, saygınlığını, günden güne daha çok yitiriyor.

Doktorluk, eczacılık gibi saygın meslekler, bugün yerlerde, belli bir kısmı, “dolandırıcı” damgası yemiş.

Çok ciddiyim, kara kara düşünmeliyiz.

Bir ülkeyi ayakta tutacak, eğitimli, meslek sahibi, aydın insanlar, meslekler, makamlar, itibar, saygınlığını ve güvenini kaybediyor.

Bu bir travmadır.

Bunları gören toplum, tabii ki sadece kendi hayatına bakar, ülkesel veya toplumsal hareketten vazgeçer.

Kendinin kurtarmak için her yolu mubah görür.

Ve yazık oluyor, reçete olayı özelinden genel olarak bakarsak;

Ne isim, ne resim, kesin yargı vermez, vermemeli.

Süreç devam ediyor, sonunu görmek, hukuka güvenmek, suçlu ve suçsuzun ayrılmasını beklemek gerek.

Ve sorgulamak da lazım;

Kendimize sormak, düşünmek, üzülmek.

Eğitimleri, meslekleri, kariyerleri, maddi durumları, ortalamanın üzerinde olan, saygın bir meslek sahibi olmuş insanların, bu duruma düşme sebebi ne olabilir?

Meslek sahibi insanlar yetiştirdik de, iyi insan yetiştiremiyor muyuz?

Toplum, ülke, devlet, kurumlar olarak, ciddi bir sınav veriyoruz.

Daha önce de söyledim, olayı küçümsemek, siyasi malzeme çıkarmaya çalışmak, popülizm ve günlük siyaset yapmanın alasıdır.

Son derece gereksiz ve alıcısı da olmayan bir algı yaratma çabasından öte gitmez.

Hele "hükümet, gündemi değiştirmek için bu olayın üzerine gidiyor" demek, gerçekten, enteresan ve yorum yapmak bile gereksiz.

Bu düşünceye söyleyecek, tek bir kelime bile bulamıyorum.

Olayın üzerine giden, sırf hükümet değil, polis.

Sadece sağlık sektörü ile ilgili de değil, hemen her meslek gurubu için aynı konular konuşuluyor.

Mutlaka hepimiz bir yerlerde, konuşmalarda, sokaklarda, toplu yerlerde duymuşuzdur.

Bir toplumun geldiği vahim noktadır bu.

Her meslek için benzer konular gündeme geliyor, iddianın, eleştirinin sonu yok.

Bu normal mi?

Kamu bu kadar güvencesiz, kamu kaynakları bu kadar korunaksız mı?

Peki, ya insanlar, insanlarımız, yeni, genç, meslekte, kariyerde, adım adım ilerleyen insanlar.

İyi niyet mi, nasıl olsa bir şey olmaz, mantığı mı?

Nedir bu kadar rahat şekilde bu riskleri göze alarak, rahatça, bu tür işlerin içine girmek.

Oysa en temel amaç şu olmalı;

İyi insan yetiştirmek.

Bu olayın ortaya çıkmaya başladığı ilk günden, bugüne gelene kadar, sürecin sonuna kadar desteğim var.

Elbette kamu kaynaklarının, kötü, yanlış, suiistimal edilerek kullanılması, harcanması ve her nerede yaşanıyorsa, önlenmesine de sonuna kadar destek veriyorum.

Çok değil, birkaç olay, birkaç suçlu, ortaya çıkarılsa, normal bir ülkede olabileceği gibi, cezasını çekse, bedelini ödese, bunlara kimse kolay kolay cesaret edemez.


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.