En önemli destek “fabrika”

Yayın Tarihi: 27/11/23 07:00
okuma süresi: 4 dak.

Belki de ada ülkesi olduğumuz için.

Direk etkisi olmasa da mutlaka etkiliyordur.

Üretim odaklı değil, tüketim odaklı bir ekonomik model.

Üretim kaynakları, çeşitliliği kısıtlı, girdi maliyetleri pahalı.

Piyasada öyle ürünler var ki, yurt dışından gelmesine rağmen, yurt içinde üretilenden daha ucuz.

Normal olarak sorgulanıyor, bunun sebebi nedir?

İş gelip dolaşıp, üretim maliyetlerine dayandırılıyor.

Bir de adına serbest piyasa dedikleri mesele var.

İsteyen, istediği fiyat politikasını uyguluyor.

Bunun adı da serbest piyasa oluyor.

Serbest piyasada fiyatı, satıcı ve alıcı belirler.

Yani arz ve talep konusu, esas belirleyicidir.

Bizde durum farklı, serbest piyasa deniyor ama fiyatı sadece satıcı belirliyor.

Böyle garip bir durum.

Tüketim ekonomisi, yerli üreticiyi bitirir, piyasanın yabancı sermaye ve ithal ürünlerin eline geçmesine sebep olur.

İşsizlik artar, üretim faaliyetleri durur, dışa karşı ekonomik bağımlılık artar.

Peki, KKTC için üretim faaliyetleri nasıl etkileniyor?

Olumlu etkilense, piyasada istikrar, ucuzluk, ürün çeşitliliği, üretim alanlarının genişliği yaşanır, ya da yaşanmalıdır.

Üretimin her alanına saygım ve desteğim sonsuz.

Sonuçta bu ülkeyi, bu toplumu ayakta tutacak tek gerçek, üretmektir.

Hızlı yapılaşama, kontrolsüz ve belirsiz nüfus artışı, tarım alanlarının azalması, su yönetimin, bilincinin olmaması, tarımsal üretimi bitiriyor, gelinen nokta bu.

Elbette bir de pazar sorunu var.

Pazar bulmak, üretimi pazarlamak, bunlar eskisinden çok daha zor.

Ekonominin, ekonomik kazancın, dini, dili, milliyeti, coğrafyası yok.

İyi bir pazarlama her engeli aşar.

İyi pazarlama için de ürünün veya ürünlerin iyi olması gerek.

Artık standart var, belli ve sürdürülebilir bir kalite arayışı, rekabet kavgası var.

Kıbrıslı Türkler her geçen gün üretimden, üretmekten uzaklaşıyor.

Yeni nesiller, kendi işini yapmaktan, baba mesleğini sürdürmekten kopuyor.

Hayvancılık, çiftçilik, narenciye üretimi bitti, bitiyor.

Ara eleman yetişmiyor, meslek dallarına göre piyasanın ihtiyaç duyduğu kaliteli personel bulunamıyor.

Yerli üretim, iç piyasaya bile pazarlanamıyor, yetersiz kalıyor.

Gerçekten üzücü, düşündürücü, üzerinde durulması şart;

"Mersin Zirai Karantina Müdürlüğü, Turunçgil Yeşillenme Hastalığı nedeniyle KKTC’den gelecek dökme yaş sebze ve meyve ürünlerini yasakladı. Bundan böyle Kuzey Kıbrıs’tan ürünler sadece işlenmiş ve ambalajlı olarak kabul edilecek."

Açık kapımız Türkiye dahi olsa, standart gerekli.

Üretimimizin önündeki en büyük engel ve sorun budur.

Ve ne yazık ki;

Enginar ve narenciyenin işlenmesi için KKTC’de gerekli büyüklükte tesis yok.

Elde işlenmesinin de zor olduğunu anlatılıyor.

Paketleme için büyük tesis olmadığı gibi, işçi bulunamadığı da söyleniyor.

Daha önceleri bir yazımda yine anlatmıştım.

Türkiye ile yapılan onlarca ekonomik protokol içine maddi kaynak yardım ve hibesi yer alacağına, üretimi durma tehlikesi yaşayan sektörler için fabrikalar yapılsa daha faydalı olmaz mı?

Türkiye gibi büyük bir pazarda, standartları, kalitesi artmış, herhangi bir KKTC ürünü mutlaka yer bulur.

Bu sağlamak için, üretim tesisleri, ürünün işlenmesi, kaliteli, iş bilen personel yetiştirilmesi çok daha kolay olur.

Üretim için motivasyon artar, teşvik sağlanır, nesiller kendi işini kurmaya yönelir.

Ülke üretimden kopmaz, faaliyetler devam eder.

Mesele imkân ve Pazar, gerisi gelir.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları